National Geographic'in yayınladığı Wild Beautiful Places (Vahşi Güzel Yerler) kitabında Dünya'nın en güzel 17 yeri göze çarpıyor. Sizler için National Geographic'ten içinde kaybolmup gitmek isteyeceğiniz bu el değmemiş yerleri derledik.
National Geographic'in yayınladığı Wild Beautiful Places (Vahşi Güzel Yerler) kitabında Dünya'nın en güzel 17 yeri göze çarpıyor. Sizler için National Geographic'ten içinde kaybolmup gitmek isteyeceğiniz bu el değmemiş yerleri derledik.
Bazılarına göre Molokai, Hawai'nin 50 yıl önceki hali gibi, diğerlerine göre ise gelecekte dünyanın olmayı hayal edeceği bir halde. El değmemiş adada, yüzlerce kilometre deniz kıyısı, saklı şelaleler, antik kalıntılar ve Hawaii'nin mirasları bulunuyor.
Kanada Rockies sıradağlarında bulunan en büyük ulusal park Jasper, kelimenin her anlamıyla vahşi. Athabasca Nehri'nin göz alıcı mavisi, batı Alberta'nın el değmemiş doğasını anlatmaya yetiyor.
Brezilya, Guyana, ve Venezuela'nın birleştiği yerde bulunan Roraima Dağı Avrupalı kaşifler için ulaşılamazdı. Ama tırmanışı geçekleştirenler için manzara; yoğun bulutlar, yüksek sarp platolar ve savan çayırları ile dolu.
Bütün parkın dramatik bir dizi kaya yapısından oluştuğu kanyonlar, üç boyutlu bir oyun alanını andırıyor. Park; dar kanyonlar, pürüzsüz kayalıklar, yabani çiçek bahçeleri, saklı çimenlikler ve başka dünyaya ait gibi görünen renklerle kaplı.
Her yıl Peru'nın uzak vahşi dağlarında, vikunyalar, eski bir İnka geleneği olan Gran Chaccu kapsamında kırpılmak için toplanırlar. Aslında lamalar ve alpakalar gibi vahşi hayatta yaşayan vikunyalar da, tüyleri kırpıldıktan sonra birer birer doğaya salınırlar ve özgür yaşamlarına devam ederler.
Kuzeybatı Arjantin'de bulunan bölge, ülkenin çöllerle kaplı yüzü gibi. Gün boyu değişen ışık, gölge ve renk dönüşümleri bir fotoğraf sanatçısı için adeta bir cennet. Bu fotoğrafta görünen Salinas Bahçelerinin tuz çanakları ise dikdörtgen havuzlar şeklinde kazılmış.
Etrafı dağlarla çevrilmiş bir vadide yer alan, çimen çatılı köy, Danimarka'nın Faroe Adaları'nın ne kadar mistik ve sıradışı olduğunu anlatmaya yetiyor. Fotoğrafta görülen Streymoy adası, toplamda 18 Faroe Adası'ndan biri.
Engadine Vadisi'nin elmas tozu ışığı, 300 yıldan fazla bir zamandır ziyaretçileri İsviçre'nin bu gölgesine çeken özellik. Bu göz alıcı atmosferik görüntü, soğuk kış günlerinde buz kristallerinin havada dolaşırken güneşten ışıldamasıyla meydana geliyor.
Hırvatistan'ın karanlık, primordiyal Dinar Alpleri'nin içinde, suyun ve kayaların ortaya çıkardığı pırıltılı 'dökülen göllerin ülkesi' Plitvice Ulusal Parkı. Yıl içinde bir milyondan fazla ziyaretçi buraya şelaleleri, akıntıları, mağaraları ve birbiriyle bağlı gölleri görmeye geliyor.
Kuzey Afrika'daki yolculuğunun büyük bir kısmını Mısır'da yapan Nil, fotoğrafta görülen Karnak Tapınağı'nın yanından da geçiyor. Tapınak M.Ö 2000 yıllarında inşa edilmiş ve Nil boyunca görülebilecek en çarpıcı antik yer.
Kenya Dağı'nın kuzeyinde, Kenya'nın bitki örtüsü ormanlık alandan, pas renki vahşi yaşama dönüşüyor. Bu yabani yaşam alanı, ülkenin içinde 150 km devam ettikten sonra Turkana Çölü'ne akıyor. Samburulu insanların geleneksel yaşam alanı olan yer, hala eski geleneklere şahit oluyor.
Gezegenin en ıssız, en bozulmamış sahil şeritlerinden biri olan İskelet Kıyısı, Namibiya'nın kuzey kıyısında 480 km boyunca uzanıyor. Geçen yıllarda ölümcül bir boş arazi olduğu düşünülen yer, zengin yabani hayatı, deniz canlıları, çöl yaratıkları ve savana hayvanları için bir cennet. Bu fotoğrafta Afrika penguenlerini görüyorsunuz.
Doğu Gürcistan'ın Azerbeycan sınırına yakın, yüksek uçurum kayalıklarında bulunan Davit Gareja, 19 ortaçağ mağara manastırından oluşan bir yer. Gürcistan sanatının şah eserleri olarak bilinen mağaralarda neredeyse 5000 tane keşiş hücresi var. Mağaralardan biri hala manastır olarak kullanılıyor ve keşişlerin ilahileri çölün ürpertici sessizliğini bozuyor.
Butan'ın pek bilinmeyen ama nefes kesen Gangtey Vadisi, Siyah Dağlar'ın batı kısmındaki bayırlarda bulunuyor. Hiç ağacın olmadığı bir vadided yer alan Gangtey Manastırı ise, her yıl yapılan Tsechu dini festivallerinde maskeli dansçılar sayesinde renkleniyor.
Filipinler'de bulunan Bohol Adası'nın konik Çikolata Tepeleri doğanın bir gizemi. 1.776 tane oldukları tahmin edilen, çim kaplı, mercan kireçtaşı kubbelerin şekli neredeyse hep aynı. Her ne kadar dağları yılın büyük bir kısmında canlı bir yeşil kaplasa da, yılın yağmursuz aylarında çikolata parçacıkları gibi görünen tepeler ortaya çıkıyor.
Aslında ateşböceği olduğunu bildiğiniz ama görünce tüyler ürperten yıldızlar Yeni Zelanda'nın Waitomo Neyri kıyısındaki bu mağarayı aydınlatıyor. 1880'li yıllardan beri bir turist merkezi olan yerdeki bu pırıltıların bir kısmı mantar sivrisineği larvasından kaynaklanıyor ve Yeni Zelanda ya da Avustralya'dan başka hiç bir yerde görülmüyor.
Dünya'nın en dibinde bulunan Weddel Denizi'ni ziyaret etmek için kesinlikle bir maceracı ruh gerekiyor. Çoğu turist buraya Güney Amerika'nın en ucundan bir gemiye binip, dehşet fırtınaları olan Drake Geçidi'ni geçip ulaşıyor. Fakat bu zorlu yolculuğun sonunda gelen karşılık, tenha huzurlu bir deniz, büyük buzul parçaları, Dünya'nın en ulaşılması zor ve en bozulmamış vahşi yaşam alanlarından biri oluyor.