Girilmesi yasak olan bir mahzen insanlığın son umudunu taşıyor olabilir mi? İnsanlığın başlangıcından beri hep korunmak istenen önemli şeyler vardı. Kimileri yok oldu, kimileri bu güne dek gelebildi. Çok yüksek koruma ile korunan ve kilitli kapıların ardında Dünya'nın özünü barındıran gizli bir bölge hayal edin desek? Evet bu bölge gerçek. Peki orada ne var? İçerisinde ne barındırıyor? Gelin hep birlikte ne olduğunu öğrenelim...
Bu dünyadaki en gizli kapılar içerideki içeriği çoğunlukla olası hırsızlardan korumak için tasarlanmış mahzenlere açılır. Mahzenlerin tarihi ise, Mısırlılar, Yunanlılar ve Romalılar da dahil olmak üzere eski uygarlıklara kadar dayanıyor. Bu da bize tarihin her döneminde insanların saklayacak bir şeyi olduğunu gösteriyor. Hazineler, önemli belgeler ve kutsal eserler gibi değerli eşyaları barındırmak için inşa edilmiş bir sürü yüksek korunaklı mahzen mevcut.
Güvenlikli mahzenler insanların mallarını korumak için yapılırken kapıları çeşitli araçlar kullanarak yüksek korumalı hale getirmek tarih öncesi çağlara dayanan uzun bir geçmişe sahip. Orta Çağ Avrupa'sında altın, gümüş ve değerli eşyaları korumak için kaleler ve tahkimatlar sıklıkla kullanılmıştı. Büyük, ağır sandıklar sıkı sıkı kilitlendi. Metallerdeki ve kilit yapım teknolojilerindeki gelişmeler, 18. ve 19. yüzyıllarda giderek gelişme gösterdi. Bu yeni çelik kasaları kırmak, önceki tahta sandıklardan önemli ölçüde daha zordu.
Tüm dünyadaki bankalar, işletmeler ve hükümetler tarafından kullanılıyordu. Elektronik kilitler, alarm sistemleri ve video gözetimi de çok geçmeden tarih sahnesine girdi. Güvenli kasalar artık sadece hazine değil, para, mücevher, sanat eseri ve diğer değerli eşyaların güvenli bir şekilde depolanması üzere çeşitli amaçlar için kullanılmakta.
Tarih boyu insanlar her zaman kıyamete çok yaklaştığımızı düşünmüşlerdir. Bu yüzden her ihtimale karşı hazırlıklı olmaya çalışmışlar ve 'Kıyamet Kasası' oluşturmuşlar. Resmi olarak Svalbard Küresel Tohum Kasası olarak bilinen Kıyamet Kasası, Norveç'in Spitsbergen adasındaki Longyearbyen yakınlarında güvenli bir depolama tesisinden oluşuyor. Ciddi bir küresel felaket durumunda tarımsal biyoçeşitliliği korumak amacıyla dünyanın tohum bankalarının yedeği olarak işlev görüyor.
Deprem ve nükleer savaş gibi hem doğal hem de insan kaynaklı felaketlere dayanacak şekilde inşa edilmiştir. Mahzenin girişi, her biri 1,5 milyona kadar ayrı tohum örneğini barındırabilen üç bağımsız odaya açılan beton bir tünelden oluşuyor. Burası Norveç hükümeti tarafından işletilmekte ve dünya çapında korumak için tohum depolamak isteyen ülke ve kuruluşlara açıktır. 2022 itibariyle, kasada gezegendeki hemen hemen her ülkeden bir milyondan fazla tohum örneği var. Tohumlar -18 derecede tutuluyor.
Amaç, küresel bir kriz durumunda, kasada bulunan tohumların yeniden yaşamı yeşertmesi ve oksijen kaynağımızın olması. Aynı zamanda uzak konumu ve etrafını saran aşırı soğuk hava onu ulaşılmaz kılarak hırsızlıkların önünü kapatıyor. Altın veya diğer hazineleri barındırmayabilir, ancak burası yine de insanlık için dünyanın en değerli mahzeni.