Babasının aile şirketlerinin %42'sini 19 yaşındaki Alexandra'nın üzerine devretmesiyle, genç kadın 1.2 Milyar Dolarlık bir servetle Dünya'nın en genç milyarderi ünvanına sahip oldu.
Norveçli genç kadın, varlıklı bir ailede yetişmiş olmasına rağmen sıradan bir 'zengin çocuk' değil. Atlarla yakından ilgileniyor, binicilik sporunda bir çok kayda değer derecesi var. Ayrıca ailesi de ona her zaman alçak gönüllü ve tasarruflu olmayı öğretmiş. Okul yıllarında harçlığını kendisi biriktirmiş ve her zaman ikinci el arabaları olmuş. İnstagram hesabında da pahalı klüplerde, son model arabalarda ya da çılgın partilerde çekilmiş fotoğrafları yok. Alexandra'nın mütevazı hayatına Businessinsider'da bir göz attık.
1997 yılında Oslo'da doğan Alexandra Andresen, hayatını halen burada sürdürüyor.
Babası Johan Andresen; sanayici bir aile olan Johan Henrik Andresen ve eşi Marianne Ebba Therese Bielke'nin oğlu.
Annesi Kristin Andresen de bütün aile bireyleri gibi mütevazı. Alexandra'yı kendisi yetiştirmiş.
Alexandra'nın bir de büyük kız kardeşi var, ismi Katharina. Babası ona da şirketin %42'sini devrettiği için o da dünyanın ikinci en genç milyarderi.
Alexandra ve Katharina her zaman birbirlerine yakın iki kız kardeş olarak büyümüşler.
Her zaman hayvanlara ilgi duymuş. Küçük Midilli Atlarını yazlık evlerine bile yanında götüren Alexandra'nın biniciliğe ilgisi genç yaşlardan beri var.
Her zaman köpekleri de olmuş. Bu köpeklerinden biri, Bella.
Yani iki kız kardeşin de çocukluktan beri hayvanlara ilgi duymuş olması çok doğal.
Alexandra ata binerken köpekleri de onu sık sık takip ediyor.
Babası Johan, sahip oldukları tütün firmasını 2005 yılında 500 Milyon Dolara sattıktan iki yıl sonra, %42'sini kız kardeşlerin üzerine devretti. Alexandra o zaman daha 10 yaşındaydı.
Tabi şirketi hala Johan yönetiyor. Norveç kanunlarına göre 17 yaşından büyük kişilerin vergi beyan etmesi gerektiği için iki kız kardeşin mal varlığı yakın geçmişte halka açık hale geldi.
Küçüklüğünden beri ata binen Alexandra, artık profesyonel bir at terbiyecisi ve engelli atlama sporcusu.
Norveç Minikler Ulusal Engelli Atlama şampiyonluğunu üç kez kazandı. 2014 yılında AEG Galla'da Yılın En Büyük Başarısı Ödülü'nü alıyor.
Binicilik sporu malzemeleri şirketi Kingsland Alexandra'ya sponsor oluyor.
Aile şirketlerinden çok büyük miktar paralar almış olsalar bile babaları 2015 yılında verdiği bir röportajda iki kız kardeşin de şirket yönetiminde yer almaya mecbur olmayacağını belirtti.
Alexandra şirket web sitesinde yayınlanan bir röportajında, gelecekle ilgili tam emin olamadığını ama yine de aile şirketi için harika şeyler yapmak istediğini söylüyor.
Ailesinin varlıklı olmasının özellikle binicilik hayatında ona çok yardımcı olduğunu çünkü bu sporun çok kaynak gerektirdiğini söylüyor, fakat başarılı olmak için paranın yetmediğini ekliyor.
Geçen yıl verdiği bir röportajda ise, hayatının sonuna kadar binicilikle ilgilenmek istediğini söyledi.
Çocukluğundan beri zengin bir ailede olmuş olsa da; hem kendi hem de kız kardeşi her zaman harçlık almışlar, para biriktirmişler ve ikinci el arabaları olmuş.
Binicilik hayatının dışında gayet sade bir hayat yaşıyor, ara sıra tatil fotoğrafları paylaşıyor.
Arkdaşlarıyla kırmızı halılarda poz verdiği oluyor.
Annesi de Alexandra gibi binicilik hayranı ve Alexanrda ve Kristin'in çok yakın bir ilişkileri var.
Ama Alexandra'nın hayatının asıl aşkı şüphesiz atlar ve binicilik. Sosyal medya hesapları mütevazı spor sevgisi ve binicilik tutkusuyla dolup taşıyor.
Alexandra'nın başarısını ve mütevazılığını takdire layık gördük. Aferin Alexandra! Hep böyle kal!
Hep gördüğünüz zengin genç kız İnstagram hesaplarına hiç benzemiyor değil mi?
Öpücük gönderen, balık dudaklar yok, twerk hareketleri yok, son model arabalarda çılgın pozlar, frikikler yok. Bu mütevazılığın paylaşılarak çoğalmasını temenni ediyoruz.
Bende çok sade yaşıyorum mesela sabah 2 simiti yiyorum musluk suyu ile çay demliyorum. Öğlen bir şey yemiyorum akşamda fakulteye gidip yemekhanede 1.70 e yemek yiyorum 30 kuruşları biriktirip 3 ay sonra bir t-shirt almayı düşünüyorum.
Atını bile oradan oraya götürebiliyor.
Bir dolu parası var sponsor alıyor. Ama çok mötövözö. Bİzim kayınço hem veteriner hemde bekar. Olur bu iş. (Tek sorun dövüşçü erkek arkadaş.)
Bende çok sade yaşıyorum mesela sabah 2 simiti yiyorum musluk suyu ile çay demliyorum. Öğlen bir şey yemiyorum akşamda fakulteye gidip yemekhanede 1.70 e yemek yiyorum 30 kuruşları biriktirip 3 ay sonra bir t-shirt almayı düşünüyorum.
başarısı? neyden dolayı tebrik ediyoruz? ne kadar boş konularla uğraşıyorsunuz ya..
Atını bile oradan oraya götürebiliyor. Bir dolu parası var sponsor alıyor. Ama çok mötövözö. Bİzim kayınço hem veteriner hemde bekar. Olur bu iş. (Tek sorun dövüşçü erkek arkadaş.)