Bazıları, umami içeren gıdaların aşırı tüketiminin sağlık sorunlarına neden olabileceğine inanırken, diğerleri umaminin insan sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğunu savunuyor.
Sonuç olarak, umami tatlandırıcılardaki artış ve doğal umami içeren gıdaların popülaritesi, umaminin dünya mutfaklarındaki yerini sağlamlaştırdı. Umami, lezzetli yemeklerin sırrı olarak kabul ediliyor. Michelin Yıldızlı şefler, sıklıkla umamiden bahsediyor, gurme yazarlar onun etkisini yazıyor. En önemlisi de günümüzde umami, gıda endüstrisinde önemli bir ekonomik değere sahiptir. Umami içeren gıdaların talebi arttıkça, umami içerikli katkı maddeleri de giderek popülerliğini artırıyor. Bunun sonucunda, dünya genelinde umami ve MSG ticareti milyarlarca dolarlık bir sektör haline gelmiş.
Japonya, umami endüstrisi için en önemli ülkelerden biridir. Japon firmaları, umami içeren ürünlerin geliştirilmesinde lider konumdadır ve ürünlerinin dünya çapında pazar payı giderek genişliyor. Ayrıca, Japon hükümeti de umami endüstrisinin gelişimine öncülük ediyor ve umami içeren ürünlerin ihracatını destekliyor.
Umami’nin kültürel ve sosyal boyutu oldukça ilginçtir. Bugün dünya genelinde birçok ülkede umami, mutfağın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Özellikle Japon mutfağı, umami kullanımıyla özdeşleşmiştir. Ancak umami, sadece Japon mutfağıyla sınırlı kalmadı.
Öyle ki umamiyi ana faaliyet konusu seçen bir Japon şirketi, bugün dünyanın en büyük gıda şirketleri arasına girdi. Hatta Türkiye’de birkaç gıda şirketini de satın aldı.
Umaminin popülerliği arttıkça, birçok restoran ve gıda şirketi, umami içerikli ürünler üretmeye başladı. Umami aromaları içeren soslar, çorbalar, atıştırmalıklar, içecekler ve hatta tatlılar piyasada yerini aldı. Ayrıca, umami içerikli gıdaların sağlığa olan faydaları da giderek daha fazla araştırılmaya devam ediyor.
Niye daha fazla araştırma yaptıklarının da ayrı bir sebebi var: 70′lerin başında bazı doktorlar, MSG kullanan restoranları suçlayarak ″Çin Restoranı Sendromu″ diye bir rahatsızlıktan bahsetmeye başladılar. Yıllarca batıda MSG bu korkuyla baş başa kaldı. Neyse ki günümüzdeki MSG araştırmacıları bu katkı maddesini ayrımcı bir gözle görmüyor. Son araştırmalar glutamatın metabolizmamızda oynadığı hayati rolü belirtti ve hatta bazı araştırmacılar MSG’nin yağ ve sodyumdan daha sağlıklı bir alternatif olduğunu gözlemledi. Diğerleri ise MSG’nin düzenli kullanımının obeziteye yol açma ihtimalini araştırıyor ve sürekli kullanımının bazı insanlar için baş ağrısına, göğüs ağrısına ve kalp çarpıntısına sebep olması mümkün, diyor. Ama çoğu lokantada bu lezzetli baharatın uygun miktarda kullanımı, hayatı biraz daha lezzetli yapmak için güvenli bir seçenek olarak kabul ediliyor.
Umami içeren ürünlerin pazarı her yıl büyümeye devam ediyor. Özellikle fast-food restoranları, umami içeren yiyeceklerin kullanımını artırıyor. Ayrıca, umami içeren gıdaların sağlık açısından da faydaları bulunması, bu ürünlere olan ilgiyi artırmaktadır. Umami içeren gıdaların sağlık açısından faydaları arasında, vücuttaki antioksidan seviyelerinin artması, bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve beyin fonksiyonlarının gelişmesi sayılabilir.
Sonuç olarak, umami hem kültürel hem de ekonomik açıdan oldukça önemli bir tada sahiptir. Japonlar, umaminin keşfi ve geliştirilmesi, mutfaklara yeni bir boyut kazandırarak dünya genelinde popülerliğini artırıyor. Ayrıca, umami içeren gıdaların sağlık açısından faydaları, umami içeren ürünlerin tüketimini teşvik ederek umaminin ekonomik etkisini daha da güçlendiriyor.
Kahvemi içerken bunları düşündüm ama buradan çıkarmamız gereken diğer hisse şudur: Bizim dünyaya tanıttığımız kahveye yeterince niye sahip çıkmıyoruz?
Kahvenin dünyanın en önemli içeceği olmasının hikayesini de başka bir yazıda anlatacağım!
Linkedln
Facebook
Twitter
Instagram
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio