Türk Mutfağının çeşitliliği tartışılmaz. Elbette bizim diye övündüğümüz bir çok yemeğin farklı pişiriliş tarzlarıyla Dünya Mutfağında da yer aldığını biliyoruz. Fasulye misal, kendisi yetiştiği her mutfakta pişirilir. Dönerle tanınan Türk Mutfağından bir kaç iştah açıcı örneği gelin inceleyelim...
Çeşitleri saymakla bitmez, neredeyse her yörede tarifsiz güzellikte yapılır.
Yine her yöreye ait çeşitleri bulunan kebaplarımız...
Öğrencinin can dostu, Turkish Pizza...
Bir kaşığa kırk tane sığması zorunlu olan sosu kendinden öte, Mantı...
Tavanda kıvam bulan, yerken damakta dağılan tat... Çiğköfte, bir alın teri ürünü...
'Muhteşem'lerin tercihi, her genç kızın ilk yemek kabusu, tutarsa dünyanın tadına bedel, Hünkar Beğendi... biz de beğendik.
Mevsimindeyse çiğ bile yiyebileceğiniz, uyyyii, ağzumda tadi kalmiş... Hamsi Tava
Yusufların efendisi, anne yaparsa başka olan Un Kurabiyesi...
Bir bardak çayın bir numaralı dostu, her insanı çocukluğuna götüren, evinde hissettiren, sabah kahvaltısında, akşamüstü karın kazıntısında aranan tat... Simit, İzmirliler Gevrek der...
Malatya'ya özel, el emeği göz nuru, tadı baldan tatlı, yapması en büyük sabır sınavı, Kiraz Yaprağı Sarması...
Rumların bize miras bıraktığı, insanımızın çeşitlendirip sınırsız hale getirdiği, her biri birbirinden güzel, Mezeler... bir de yanında...
Çukurova'ya özel ancak herkes tarafından çok sevilen şalgam...
Sadece Türkiye'de sofraların sohbeti olan yerli içkimiz. Şu cümle bile az geldi bana tarif etmeye...
Eee yedik, içtik... üzerine en güzel Türk Kahvesi gider. Malum, ehl-i keyfin keyfini ne tazeler? Taze elden, taze pişmiş, taze kahve tazeler...