Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un girişimiyle, BM İnsani İşler Eşgüdüm Ofisi'nin (UNOCHA) organizasyonunda yapılacak ve ilk defa Türkiye'nin ev sahipliğinde düzenlenecek zirvede, insani alanda yaşanılan sorunlara çözüm yolları bulunması amaçlanıyor.
İlk Dünya İnsani Zirvesi'ne, 60'a yakın devlet, hükümet başkanı, ayrıca bu sayıda da bakan düzeyinde katılım bekleniyor. Zirvede, sivil toplum kuruluşları, uluslararası yardım örgütleri, özel sektör ile aynı zamanda krizlerden etkilenen toplulukların temsilcilerinin katılımıyla yaklaşık 6 bin kişi ağırlanacak.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, zirve öncesi yaptığı açıklamada, devam eden savaşlar ve dünya genelinde mülteci konumuna düşmüş 60 milyon insan göz önünde bulundurulduğunda buluşmayı 'şu an erozyona uğramış insanlık için eşsiz bir fırsat' olarak değerlendirdi.
Zirve, 23 Mayıs'ta BM Genel Sekreteri Ban ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yapacağı açılış konuşmalarıyla başlayacak.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Kuveyt Emiri Sabah Al Ahmed Al Sabah, Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Nijer Cumhurbaşkanı Muhammed Yusuf ve Lübnan Başbakanı Tamam Selam'ın katılmasının beklendiği zirvede, küresel liderlerin 'İnsanlık Gündemi' belgesini daha ileriye taşımak adına taahhütlerini ilan edecekleri oturumlar yapılacak, dünyanın insani krizler bağlamında karşı karşıya olduğu sorunlara yönelik liderlerin güçlü taahhütlerini getirebilecekleri yüksek düzeyli yuvarlak masa toplantıları düzenlenecek.
Zirvede, 7 yuvarlak masa toplantısı, 15 özel oturum ve 120 yan etkinlik düzenlenecek. İnsani yardım stratejileri ve acil durumlara karşı etkili politikaların belirlenmesinin hedeflendiği zirvede, Türkiye katılımcı ülkelerle acil ve insani yardım konularındaki deneyimlerini paylaşacak.
BM İnsani Yardımlardan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Stephen O’Brien, Dünya İnsani Zirvesi öncesinde, dünya liderlerine somut adımlar atarak, insani yardımlar konusunda belirlenen hedefleri gerçeğe dönüştürme çağrısında bulundu.
O’Brien ve BM Genel Sekreteri Vekili Jan Eliasson, yarın İstanbul’da başlayacak Dünya İnsani Zirvesi ile ilgili basın toplantısı düzenledi.
Konuşmasına dünyanın çeşitli yerlerinde gerçekleşen insan ve doğa kaynaklı felaketlere değinerek başlayan BM Genel Sekreter Yardımcısı Eliasson, dünyada en fazla mültecinin bulunduğu ülkenin Türkiye olduğunu vurguladı.
BM çatısı altında ilk kez gerçekleştirilen zirveye ev sahipliği yaptığı için Türkiye’ye teşekkür eden Eliasson, 'Krizlerden etkilenen insanları merkeze alan bu konferans, bir harekete geçme çağrısı.” dedi. Eliasson, krizlere karşı daha hazırlıklı olmanın herkesin öncelikli sorumluluğu olması gerektiğini kaydetti.
Uluslararası insani hukukun göz ardı edildiğini ifade eden Eliasson, 'Dünyaya asıl amaçlarımızdan birinin kimseyi arkada bırakmamak olduğu mesajını vermeliyiz.” diye konuştu.
'Bu zirve bizim için bir fırsat'
BM İnsani Yardımlardan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı O’Brien ise 'Krizlerin vurduğu insanlara ulaşmak zorundayız. Dünyanın her köşesinde krizden etkilenen insanlarla bir araya gelip onların ihtiyaçlarını gördükten sonra bu toplantı onların ihtiyaçlarına yanıt verebilmek çektikleri acıları azaltmak için büyük bir fırsat.' ifadelerini kullandı.
'Somut adımlar atıldığını görmek istiyoruz'
Zirveye 65 ülkeden devlet ve hükümet başkanlarının katılacağını söyleyen Eliasson, 'Krizlerin önlenmesi için somut adımlar atıldığını görmek istiyoruz. Hastaneler, okullar bombalanıyor ve bunların en üst düzeyde gündeme getirilmesi gerekiyor. Bu zirvenin sonuçları bir rapor olarak yayımlanacak ve BM Genel Kurulu’na sunulacak.' ifadelerini kullandı.
Uluslararası insani hukuk ihlalleri arasında sivillerin korunmaması olduğunun altını çizen Eliasson, Suriye, Yemen, Afganistan gibi dünyanın birçok kriz bölgesinde okullara, hastanelere saldırılar düzenlendiğini hatırlattı. Suriye ve Yemen'de insanların kuşatma altında olduğuna dikkati çeken Eliasson, 'Kuşatmalar ortaçağ teknikleri olarak nitelendirilebilir. Suriye'de çatışmaların durdurulması anlaşmasıyla kuşatma altındaki yüz binlerce insana ulaşabildik.' dedi.
Zirvenin boş vaatler içeren bir toplantıdan öte gidemeyeceği endişesini taşıyan kurumların sayısı da azımsanmayacak nitelikte. Toplantıya katılmayacaklarını duyuran Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü, son dönemde bu alanda düzenlenen zirvelerde alınan kararların, yardımların daha çok kalkınma alanında kullanılması yönünde olduğuna, asıl ihtiyacın salgınların devam ettiği acil durum bölgelerinde olduğuna ancak buralara aktarılmadığına dikkat çekti.
Zirveye İstanbul'un ev sahipliği yapması sembolik bir değer taşıyor. Türkiye, Suriye'deki iç savaştan kaçtığı tahmin edilen 4 milyon 800 bin mülteciden 2 milyon 700 binine ev sahipliği yapıyor.
İngiliz yardım kurumu War Child'in yöneticisi Rob Williams
İngiliz yardım kurumu War Child'in yöneticisi Rob Williams, AFP'ye verdiği demecinde zirveden beklentilerin azaldığına dikkat çekti ve dünya üzerinde yardımlaşmanın ne demek olduğunu kavrayabilenlerin sayısının çok az olduğunu vurguladı. Williams, 'şayet bu sayı zirve boyunca artarsa bu bir kazanım olur' diye konuştu.
Zirvede mevcut mülteci krizinin de ağırlıklı olarak ele alınması bekleniyor.
AA ve Deutsche Welle Türkçe
YİNE GELİP Bİ HALT YAPMADAN GİDECEKLER...