Farkında mısınız, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, artık iyice Sevgililer Günü’ne dönüştü. Facebook’tan kalpli emojiler atan adamlar mı dersiniz, sevdiceğine kırmızı gül alan romantikler mi dersiniz, parası olup da tek taş yüzük alan kodaman abiler mi dersiniz... Olayı, altın gününe çevirip, 8 Mart’ı kendi aralarında kutlayan “şen dullardan” hiç söz etmiyoruz bile! Ama görünen o ki, herkeste bir kutlamadır gidiyor.
Oysa Dünya Kadınlar Günü, bir kutlama günü değil, bir “var olma” günüdür. Ve en önemlisi de bu bir farkındalık günüdür. Acının, adaletsizliğin, eşitsizliğin fark edildiği gündür.
The Sanat, bu gerçekten yola çıkarak, dünyadaki kadınların sorunlarına, tüm çıplaklığıyla dikkat çekmek için “Puslu Kadınlar Atlası” projesiyle, kadına “şiddet”in fiziki haritasını çıkardı.
Dünyanın her bölgesinden 20 ülkenin kadın sorunu, 20 kadın sanatçı tarafından resmedildi. Her sanatçının “bir ülke ve bir sorun”u ortaya koyduğu projenin yaratıcı yönetmenliğini Ali Ömür Ulusoy, sanat yönetmenliğini ise Nesli Meriç Sanioğlu üstleniyor.
Laiklik Atatürk'ün bu ülkenin kadınlarına sunduğu en büyük veli nimettir.
Böyle bir farkındalık çalışması yapılması çok güzel. Üzücü olan şeyse bu çalışmaların arasında Türkiye'nin ne zaman geleceğini düşünmek.
Vahşet bunlar ya. Kadınları sünnet etmek nedir? Evli diye tecavüzün yasal olması nasıl bi mantık? Allah ıslah etsin.