Dünyanın en futbolcusu denilince akıllara kimler geliyor? Maradona, Brezilyalı, Portekizli Ronaldo'lar, Messi, Zlatan Ibrahimović ve diğer bir çok isim değil mi?
Peki bu 'dünyanın en iyi futbolcuları' lakabına sahip olan futbolcuları keşfeden insanları hiç merak ettiniz mi? Biz ettik ve içerik oluşturmaya karar verdik.
Jan Jönsson, İsveçli bir teknik direktör. Zlata'nın efsanevi yükselişi Malmö altyapısında oynarken 4-0 geride oldukları maçı 8 gol atarak maçı çevirmesi ile başladı.
6 yaşında futbola başlayan ve 15 yaşında bırakma kararı alan Zlatan, Malmö takımında fazla şans bulamadığı için İsveç'in rıhtımındaki balıkçılarda çalışmaya başladı.
Jönsson, onu tekrar futbola devam etmesi için aradı, buldu, ikna etti ve günümüz Zlatan'ın yaratılmasında başrol oynadı.
Daha sonrasında ise, Ajax'ın sözü geçen hocalarından Ronald Koeman'ın da isteğiyle transfer edilerek Avrupa'da egolarıyla ün yapan Zlatan Ibrahimović'in bu günlere gelmesine ön ayak oldu.
Messi, kendisine büyüme hormonu eksikliği teşhisi konulduğunda henüz 11 yaşındaydı ve Newell's Old Boys'un alt yapısında oynuyordu.
Arjantin'in en köklü kulüplerinden River Plate, Messi'nin tedavisine yardım etmek istese de aylık 900 $'lık tedavi masrafı olduğunu öğrenince vazgeçtiler.
Barcelona'nın sportif direktörü Carles Rexach, Messi'nin Lleida, Katalunya'daki akrabaları sayesinde kendisinin yeteneğinden haberdardı ve bir müddet sonra oyuncu ile babasına deneme süreci önerdi ve Messi'nin bugünlere gelmesini sağladı.
Rexach'ın, içinde bulunduğumuz yüzyılın değişimine tanıklık edeceğini kim tahmin edebilirdi ki?
Cristiano Ronaldo 8 yaşındayken en büyük hayali Benfica'da oynamaktı.
Ronaldo 15 yaşındayken kendisine futbolu bırakma noktasına getirecek bir kalp çarpıntısı teşhisi konuldu. Sporting Lizbon'da oynarken kulübü ve annesi bu rahatsızlığın giderilmesi için Ronaldo'nun hastanede yatması için onay verdi. Hastanedeyken, kalbindeki probleme neden olan bölge, bir lazer operasyonuyla yakıldı.
16 yaşındayken dönemin Liverpool teknik direktörü Gérard Houllier tarafından keşfedildi ve kulübün sahiplerine bu oyuncunun alınması talimatını verdi.
Ancak, kulübün sahipleri Ronaldo'nun henüz çok genç olduğunu ve yeteneklerini geliştirmesi gerektiğine karar verdi ve reddetti.
2003 yılında Alex Ferguson tarafından tekrar keşfedilen Ronaldo kırmızı şeytanlar olarak bilinen Manchester United'a transfer oldu.
Ronaldo, Brezilya'nın en büyük ikinci kenti ve oldukça fakir olan Rio de Janeiro'daki bir mahallede, 14 yaşında kendisini izleyen ünlü eski milli oyuncu Jairzinho tarafından keşfedildi ve Cruzeiro alt yapısına kazandırıldı.
1994 yılına kadar bu kulüpte oynamaya devam eden Ronaldo, 1994 yazında Hollanda'nın ünlü kulüplerinden PSV Eindhoven'a transfer oldu. Burada 46 maçta 42 gol atıp Barcelona'nın yolunu tuttu.
Kariyeri sakatlıklar yüzünden sekteye uğrasa da, 343 maçta 251 gol atma başarısını gösterdi.
Maradona 10 yaşındayken bir yetenek avcısı Francis Cornejo tarafından fark edildi ve mahallenin kulübü Estrella Roja'da amatör olarak futbol oynamaya başladı.
Kısa bir süre sonra Los Cebollitas takımına geçti ve orada tam üç sezon geçirdikten sonra Buenos Aires'in Argentinos Juniors kulübünün altyapısına girdi.
12 yaşındayken ve henüz profesyonel anlamda futbolcu değilken maçların devre aralarında top ile cambazlık yaparak seyircileri eğlendiren Maradona, 1976 ve 1981 yılları arasında çıktığı 167 maçta 115 gole imza attıktan sonra 1 milyon £ karşılığında Boca Juniors kulübüne transfer oldu.
Kariyeri olaylarla dolu olan Maradona 1986 dünya kupasında attığı ve tanrının eli adını verdiği şaibeli ve İngiltere Milli Takımına neredeyse herkesi çalımlayıp attığı gollerle daha çok konuşuldu.
Neymar'ı keşfeden adam olarak bilinen Brezilya'nın efsane milli takımı oyuncularından Zito, 2009 yılında onun profesyonel olmasını da sağladı.
Santos'da oynarken Manchester City, Chelsea ve Real Madrid'den de transfer teklifleri alan Neymar, en sonunda olaylı bir şekilde Barcelona kulübüne transfer oldu.
16 yaşında profesyonel olan Gareth Bale, Southampton takımında forma giyen en genç ikinci futbolcu unvanını almıştı.
2013 yılında Real Madrid takımına rekor bir ücretle transfer olan Bale, Rod Ruddick tarafından Southampton kulübüne gönderilen faksta adı yazan 3 futbolcudan biriydi.
Onun yeteneklerine özel paragraf açan Ruddick, dünya futboluna büyük bir yıldız kazandırmanın keyfini yaşıyor.
21 Mart 1980 tarihinde Brezilya'nın Porto Alegre şehrinde neredeyse tüm futbolcuların olduğu gibi fakir bir ailenin üç çocuğundan en küçüğü olarak doğdu.
Ülkenin yarısından fazlasının fakirlik çektiği Brezilya'da hemen hemen her çocuğun tek kurtuluş yolu olarak görülen futbol Ronaldinho için de bir kurtuluş yoluydu.
Kendisine gelen her astronomik teklifi geri çeviren Gremio, oynadığı muazzam futbola kayıtsız kalamayan Luis Fernandez'in teklifine hayır diyemedi ve Paris Saint-Germain'e transfer edildi.
PSG'ye transfer olduktan sonra transferinde bazı usulsüzlükler olduğu ortaya çıktı ve yaklaşık 5 ay futbol oynaması yasaklandı.
Daha sonrasında gelişen futbol kalitesi ile adından söz ettiren Ronaldinho, iyi bir bonservis bedeliyle Barcelona takımına transfer oldu.
Kariyerinde 442 maça çıkan ve 168 gol atma başarısı gösteren Ronaldinho şu sıralar Antalyaspor'un gündeminde.
1989-1996 yılları arasında US Boulogne takımının altyapısında oynarken Jean Fernandez tarafından keşfedilen Ribery yaralı yüz lakabıyla biliniyor.
Metz, Galatasaray ve Marsilya'da oynadıktan sonra Bayern Münih'e transfer oldu.
Galatasaray'dan olaylı bir şekilde ayrılan Ribery, geçtiğimiz yıl Altın Top adayı olarak Ronaldo ve Messi ile birlikte son 3 kişi arasına kaldı.