.
.
Ticaret dünyayı birbirine bağlıyor. Sahip olduğumuz her şeye karmaşık ticari ve politik ilişkiler sayesinde sahibiz. Bu karmaşık ilişkileri bir veya iki görsel ile ifade etmek mümkün değil. Bu yüzden bunu, 26 tane harita ile yapmaya çalışacağız. Bu haritalardan kimisi büyük resim ile ilgileniyorken, kimisi daha ufak detaylara odaklanıyor.
1950'de savaş sonrası bitmiş bir Avrupa. Bu durumdan faydalanan Amerika, dünyadaki ekonomik ağırlığını hissetiriyor. 1990'dan sonra ise Asya ülkelerindeki gelişme ile merkez tekrardan doğuya doğru kayıyor. Görünen o ki kaymaya da devam edecek.
Almanya'nın doğusu kısmen Polonya'ya benziyor. İspanya ve Yunanistan'da durum can sıkıcı. İtalya'nın güneyi ile kuzeyinin iki farklı ülke gibi olduğunu ise bilmeyen yok. Avusturya'da ise işler yolunda gözüküyor.
Ülkemize bakarsak; İzmir'de, Doğu Anadolu'da ve Hatay, Maraş, Antep bölgesinde yüksek işsizlik var gibi. İlginç bir şekilde, herkesin iş bulma ümidiyle geldiği İstanbul'da da yüksek işsizlik var.
Rusya'dan çıkan doğalgaz Avrupa'yı mı Rusya'ya, Rusya'yı mı Avrupa'ya bağlıyor bilinmez; ama arada bir bağ olduğu kesin.
Ülkelerin başlıca ihraç ettiği ürünler. Aynı ürünü ihraç eden ülkeler aynı renkte gösterilmiştir. Gelişmiş ve gelişmemiş ülkeler arasındaki fark burda da oryaya çıkıyor.
Dünyaya mal dağıtan Çin'in limanlarındaki yoğunluk da dikkatten kaçmıyor.
Görülüyor ki; Dünya'daki ticaret, üç başrol oyuncusu etrafında dönüyor. ABD-Avrupa-Uzak Doğu.
Diğer ülkeler mi? Onlar figüran.
Çinliler, Hintliler ve Almanlar iş için, Güney Amerikalılar ise eğlence için ABD'ye gidiyormuş.
Milyon ton olarak, bir senede nereden nereye ne kadar petrol akıyor?
Biraz ilginç bir harita. Dünyada domuz yetiştiricilğinin nerelerde yoğunlaştığını gösteriyor. Beklendiği üzere domuz yemeyen İslam dünyası gri renkte. Türkiye'deki çok az domuz yetiştiriliyor olmasına rağmen İslam dünyasının geri kalanından farklı bir renk alabilmiş.
Japonlar çok balık yedikleri için bu denli zeki olabilirler mi?
Zengin ülkelerdekiler daha az, fakir ülkelerdekiler daha çok çocuk yapıyor. Tam tersi olması gerekirken.
Dairenin içinde yaşayan insan sayısı, dışında yaşayandan fazla.
Dünyanın en büyük 15 şehrinin 2001'deki nüfusları ve 2025'deki beklenen nüfusları.
Tokyo almış başını gitmiş.
Bu görsel ülkelerin zenginliğini veya kişi başı gelirini falan göstermiyor. Üstteki grafik, renklendirilmiş bölgelerdeki milyarder sayısını gösteriyor. Alttaki görsel ise bu milyarderlerin sahip olduğu toplam serveti temsil ediyor.
Üstteki grafiğe bakarsak; bir yıl içinde dünyanın heryerinde milyarder sayısının artması, bize, ya dünyadaki para miktarının arttığını ya da gelir dağılımındaki adaletin biraz daha bozulduğunu gösterir. Ya da her ikisini birden.
En baştaki GDP(PPP) grafiğindeki paraları 365'e bölmüşler, haritayı hareketli, ve böylece daha çarpıcı bir hale getirmişler. Bu görsel çıkmış ortaya. Amerika'da günde 200$ kazanan insan epey fazla gözüküyor.
Biz de Amerika'ya gitsek kazanırmıyız ki?
Konu metro hattıysa Rio, Ankara'ya epey benziyor.
Şangay ise son 20 yılda Şangay olmuş.
Türkiye dünya ortalamasının birazcık altında kalıyor. Sanırım gelişmiş ülke olmak için daha çok fırın ekmek yememiz lazım.
Hintlilerin bilmediğimiz bir yönünü öğreniyoruz. Meğerse tuvalet kullanmazlarmış. Bu harita ise Hindistan'daki (afedersiniz:) dışarıya kaka yapma oranını gösteriyor. Irkçılık yok. Biliyoruz ki hepsi fakirlikten.