2014 boyunca kısa süre önce durdurulamaz görünen pek çok küresel vizyon pırıltısını kaybetti.
Bunlardan biri Soğuk Savaş sonrası Rusya'nın ekonomik anlamda Batı'ya entegre olabileceğiydi. Kırım ve Ukrayna'da yaşananlardan sonra Rusya'ya konan ambargolar bu fikri tarihe gömdü.
Bu arada iklim değişikliğini önlemek için küresel düzeyde verilen çabalar ivme kaybetti. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü OPEC'in petrol fiyatlarını istikrara kavuşturma kabiliyeti buharlaşırken, Avrupa'da Euro hala kıtanın ekonomik problemlerinin kaynağı olmakla suçlanıyor.
Her durumda büyük Euro vizyonu gerçeğe dönüşmedi ve seçmenlerle siyasetçiler giderek artan oranda ulusal çıkarlarını göz önünde bulundurmaya başladı.
İtalya dünyanın en güzel yapılarının bazılarına sahip olabilir ama 2014'deki ekonomik verileri kuşkusuz çirkin. Ülke ekonomisi üst üste üçüncü yıl daraldı. Gençler arasındaki işsizlik oranı yüzde 43.
İtalya Başbakanı Matteo Renzi şirketlerin personel alımını ve kovmasını kolaylaştırarak istihdamı canlandırmaya çalıştı, ama bu reformlar öfkeli eylemlerle karşılandı.
Geçen Kasım'da düzenlenen büyük bir eyleme katılan bir protestocu BBC'ye 'İstihdam piyasasında yapmak istedikleri değişiklikler korkunç. İşçilerin köleleşmesi anlamına gelir bu. Sendikaları ortadan kaldırmak istiyorlar. Renzi iş dünyasının liderleriyle görüşüyor ama sendikalarla konuşmuyor' demişti.
Ama istihdam piyasası kurallarının değişmesi gerektiğini düşünenler de var. Roma'daki LUISS Üniversitesi'nden Prof. Giovanni Orsina, İtalya'da işini kötü yapanların kovulamaması yanlış bir şey. Örneğin ben profesörüm ve kovulamıyorum bence bu ayıp' dedi.
Euro Bölgesi'nin sonu mu?
2014'ün sonuna gelirken iki nüfuzlu ekonomi uzmanıyla konuştum. Financial Times'ın Baş Ekonomi Yorumcusu Martin Wolf ve ABD'deki Maryland Üniversitesi'nden Uluslararası Ekonomi Uzmanı Peter Morici. Her ikisi de İtalya ve Avrupa'nın süregiden ekonomik sorunların kökenindeki nedenin Euro olduğunu düşünüyor.
Peter Morici lafı hiç dolandırmadan 'Artık Euro'dan kurtulma zamanı geldi' diyor.