'Kemal Atatürk’ün yeni Türkiye’nin kurucusu ve yapıcısı olan o meşhur Mustafa Kemal Paşa’nın şahsında büyük asker, büyük devlet adamı ve büyük şef ölmüştür. 1919’dan beri Türkiye’nin tarihi, onun hayatının tarihi oldu. Cesareti ve vatanperverliği onu ümitsiz görünen bir teşebbüsün başına, küçük, bitkin ve muzaffer müttefiklerin kahir istekleri önünde bütünlüğünü kaybetmiş bir milletin mukavemetinin başına koydu. Onun ruh kuvveti ve azim ve iradesi, kim olursa olsun diğer herhangi bir şefi sarsabilecek olan zorlukları yenmesine yardım etti. Onun daha evvel Gelibolu yarımadasındaki epik mücadelede İngiliz müstevlilere karşı talihi tersine çevirmiş olan askerî dehası, nihayet kendi davasına tam ve parlak bir zafer temin etti. Bahtiyar ve galip asker adamı, cüretli ve cesaretli, fakat aynı zamanda ihtiyatlı ve basiretli bir devlet adamı ve ıslahatçı oldu. Ekseriya Hasta Adam’ın ölümü için ayin yapmış olan Avrupa otoritelerini mahcup etmiştir. Bunlar, Türk milletinin harekete geçmek ve devleti tekrar canlandırmak için sadece Şef'in sihirli çubuğu ile teması bekleyen gizli kuvvetlere malik olduğunu unutuyorlardı.'
Yıllarca savaştığı devletlerin, öldükten sonra gösterdikleri saygıya bakın. Atatürk bu toprakların yegane övünç kaynağıdır. 100 yıl önce de, bu gidişle 100 yıl sonra da.
Batının bizi gerçekten kıskandığı zamanlar..
Hepsi ayrı ayrı kıymetli değerlendirmeler ama #12 Portekiz basınından Arriba'ya kalbimi bıraktım. Sonsuza dek yegane ışığımız ve rehberimizsin Atam, huzur içinde yat...