En sık görülen hırsız arkadaş bu tip arkadaşlardır. Ortamlarda masada bıraktığınız çakmağınızı sigara yakma bahanesiyle alıp usta bir hareketle cebine atar. 'Çakmağım sende mi?' sorusunu yönelttiğiniz anda 'yok ben almadım' cevabını yapıştırır ve hiçbir şey olmamış gibi devam eder.
Bu arkadaşlar direk vicdansız kategorisine girerler. Kendileri kuru bir şekilde evlerine dönerken siz ya sırılsıklam olursunuz ya da şanslıysanız yolda gördüğünüz seyyar şemsiyeciden 15 dakikaya elinizde sadece demiri kalacak bir şemsiye almak zorunda kalırsınız.
Bu arkadaşları ise namussuz kategorisinde incelemek makbuldür. Taş çalmakla kalmayıp bütün masanın (yancılar dahil) çay hesabını size kitleyiverirler.
'Ya şarj aletin var mı?' sorusunu duyduğunuz anda kaçmanız gereken arkadaştır. Yanlışlıkla şarj aletinizi bu arkadaşa kaptırırsanız ya çakma şarj cihazı satın alıp telefonunuzun bozulmasına göz yumarsınız ya da orijinal şarja onlarca lira para dökersiniz.
En masum duygularınızın katilidir. Otobüste, metrobüste ya da uzun seyahatlerinizde çantanızı açıp kulaklığınızı ararsınız fakat bulamazsınız. Yolda tek zevkiniz olan müzik dinlemekten mahrum kalır, aval aval pencereden dışarı bakarsınız.
Hele ki kalabalık bir ortamdaysanız ve hafif çakırkeyif olmuşsanız size kaçınılmaz sonu yaşatacak arkadaştır. Siz masadaki insanlarla muhabbet edip başka taraflara bakarken boşalan bardağıyla, sizin anca yarılayabildiğiniz bardağı değiştirir. Biranızdan bir yudum almak için hamle yaptığınızda, bardağın boş olduğunu fark edersiniz ama ortamın psikolojisiyle umursamayıp yeni bir içecek söylersiniz.
Genellikle sizde kalınan gecelerin sabahında 'üstüm çok kirli, eve böyle gitmeyeyim, sen bana bir şeyler ver yıkayıp, ütüleyip geri getiririm.' yalanına kanmamanız gereken arkadaştır. Siz vermek istemeseniz de bir şekilde yok diyemezsiniz ve o, en değerli kıyafetlerinizin üstüne yatar. En acı olan taraf ise bir sonraki buluşmanıza bu arkadaşın sizin kıyafetlerinizi giyerek gelmiş olmasıdır.
'Ver bakayım oltu taşı mı o? İyi sallanıyor mu?' ile başlayan sorular silsilesi tespihi alan arkadaşın birkaç dakika sonra size tespihi unutturmasıyla son bulur. Akşam eve gittiğinizde durumun farkına varıp telefona sarılır ve 'tespihim sende kalmış' diye arkadaşınızı ararsınız. Ancak o, pişkin pişkin kendisinin almadığını ifade eder. Tespih delikanlı ortamlarının en karizma aksesuarı olduğu için nice yiğitler bu uğurda büyük kavgalar vermiştir.
Tribün ortamında görülen bu arkadaş tipinin klasik cümlesi 'kanka sende forma var, bende hiçbir şey yok bari atkıyı ver de boş görünmeyelim.' dir. Atkıyı verirsiniz ancak maç çıkışı galibiyetin de etkisiyle aklınıza geri almak gelmez. Ertesi gün farkına varıp atkı koleksiyonunuzun en güzide parçalarından birine elveda demiş olursunuz.
Olmaz olsun böyle arkadaş. Ortalık yerde bıraktığınız cüzdanınızdan 5 lira 10 lira gibi küçük meblağlarda tırtıklama yapar. Cüzdandaki tüm parayı almamasının sebebi ifşa olmayarak küçük meblağlardaki hırsızlıklarına devam edebilmektir.
En namussuz arkadaş da bu arkadaştır. Küçücük bir kavganızda bile sevgilinizi teselli etme bahanesiyle sinsice sevgilinize yaklaşır ve şerefsizlikte sınır tanımaz.