. Ama bu konuda acemiyizdir ve zorlanırız. Bir şeyi ilk defa yapıyorsan hâliyle bocalarsın. İşte haritamızdaki ay düğümleri bunları anlatır. Genel enerjide şimdi ay düğümleri Terazi’den (Güney Ay Düğümü) Koç’a (Kuzey Ay Düğümü) gideceğine göre çözeceğimiz düğümler geçmişten getirip, hep aynı taşa takıldığımız, ilişkilerle ilgili çözemediğimiz düğümleri önümüze getirecek ve biz de çözmeye çalışacağız bir buçuk yıl boyunca.
Astrolojide Ay burcumuz zaten gece yanımızı, dişil tarafımızı, bir anlamda ruhumuzu, bilinçdışımızı gösterir. Yin ve Yang’ın Yin yanı Ay burcumuz, Yang yanı ise güneş burcumuzdur. Yani biz etrafta güneş burcumuz gibi gözüksek de bilinçdışımızda kimselere göstermediğimiz yanımızda ayın etkisi altındayız. Ay, aynı zamanda geçmiş de demektir. Ayın durumu nasıl bir geçmişimiz olduğunu gösterir. Çocukluğumuzu, annemizi, ilk bağımızı, beslenmemizi ya da beslenememizi. Adı üstünde ‘ay düğümü’ geçmişten bu yana defalarca, belki inananlar için (karmalar boyunca) çözülmeyi denenmiş tam çözülememiş kadersel konuları anlatır. Haritamızdaki güney ay düğümünde düğüm olmuş konular, kuzey ay düğümünün şifrelerini ve düğümlerini çözerek öğreneceğimiz konular. Aslında ikisi de bir. Biri olamadan diğeri olamaz. Biri anlatılmadan diğeri anlatılmaz.
Şu anda deneyimlediğimiz Terazi Koç aksındaki düğümlerde bütün ilişkilerde halının altına süpürülmüş tozlar, eksik kalan aşklar, tamamlanmamış ilişkiler, adaletsiz durumlar, yerine getirilmemiş sözler, bazen adalet bazen adaletsizlik, güzellik, estetik, barış ve savaş, yarım kalan aşkların tamamlanması, ‘ben ve o ikilimlerine çözüm ve ‘belki hem ben olup hem biz’ olabilmeyi öğrenmek, bağımlı sevgiden bağlı sevgiye geçmek, ihanet ve sadakat, sınır çizme konuları gündeme geliyor. Ve yeni bir başlangıç ve yeni bir tavırla çözülmeye aday. Hayır demeyi öğrenmek, karşındakini düşündüğün kadar kendini düşünmek, karşındakinde kendini görüp hizalanmak, adalet için atılım yapmak da bunun içinde.
Bu dönemde, daha çok 2012 yılından beridir aşina olduğumuz, evet çünkü o tarihte dünyanın sonu gelmese de, dünya bir kuantum sıçrayışa geçti, ‘ruh eşleri’, ‘ruh ikizleri’, ‘ikiz alevler’ gibi konular da daha da çok konuşulacak. Bir başka yazımda bu konun detaylarını anlatmaya niyet ediyorum.
Zira çıktığımız aşk yolculukları aslında kendimizi tanımak, eşiklerden geçmek, içsel simyamızı gerçekleştirmek için. Dönüşüm, aşk kapısından geçer en çok. O yüzden ömründe hiç âşık olamadıysan dergah kapısından içeri giremezsin denir. Dünyevi aşk ilahi aşka açılan kapıdır ne de olsa!
Hep yan yana olun ama birbirinize fazla sokulmayın! Yazının başlığını büyük bilge ve şair Halil Cibran’nın ünlü Ermiş kitabından almıştım. Tam da Terazi Koç aksını anlatıyor bu başlık.
Hepimize çözülmesi kolay düğümler diliyorum!
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio