Dudak Uçuğu 5 Bin Yıl Önce Öpüşen Atalarımızdan Geliyormuş; İşte Temmuz Ayının En Önemli 10 Arkeoloji Keşfi

Tarihi daha doğru öğrenip anlamak o kadar önemli ki! Ye yeni yöntemlerle daha çok aydınlandığımız kesin. Bir diş ya da ufacık bir kalıntı o günlere dair çok önemli bilgiler verebiliyor bize. Ve yeni çalışmalar sayesinde aslında çok uzak geçmiş sandığımız tarihlerle aramızdaki görece mesafe git gide kapanıyor. İşte bu mesafeyi biraz daha kapatan Temmuz 2022''nin en önemli 10 arkeoloji haberi!

Kaynak: Arkeofili

10. İspanya’da, Avrupa’nın Bilinen En Eski İnsan Fosili Bulundu!

Paleontologlar, 30 Haziran'da Kuzey İspanya’da, Atapuerca sıradağlarındaki bir arkeolojik alanda keşfedilen çene kemiği parçasının, 1,4 milyon yaş ile Avrupa’da bugüne kadar bulunmuş bilinen en eski insan atası fosili olabileceğini söylüyor.

9. Mısır'da 2500 yıllık bir komutan mezarı gün ışığına çıkarıldı.

Wahibre-merry-Neith adlı yabancı birlik komutanının mezarının asıl önemi ise Mısır'ın tahmin edilenden çok önce küresel bir coğrafya olması.

8. Halikarnasos'taki 1700 yıllık villada geri dönüştürülebilen cam kullanılmış!

Halikarnas, biliyorsunuz bugün Bodrum. Ve MÖ 300'lerde yaşayan hemşehrilerimiz evlerindeki mozaikler için geri dönüştürülmüş cam kullanmışlar.  Bunun anlattığı durum ise şu olabilir: Roma İmparatorluğu’nun gücü azaldıkça, ticaret yolları kapatılır veya rotası değiştirilir. Bu da muhtemelen Anadolu’da cam üretimi için hammaddeler de dahil olmak üzere birçok yerde mal sıkıntısına yol açar.

7. Sadece köpekler veya mısırlar deği; insanlar, peynir ve soya mikroplarını da evcilleştirmiş.

Ancak insanlar mikrop üretebilir ve amaçlarımıza en iyi hizmet eden çeşitleri seçebilir. Yapılan araştırmaların gösterdiğine göre insanlar binlerce yıl boyunca mikrop üretiyor ve amacına en iyi hizmet edeni seçiyor. Böylece tekrarlanan bu süreç, evcilleştirilmiş bitki ve hayvanlardakine benzer genetik işaretler bıraktığını gösteriyor: Mikroplar genlerini kaybetti, yeni türlere veya suşlara (farklı genlere) evrildi ve vahşi doğada gelişemez hale geldi.

6. İtalya'da oldukça sağlam bulunan amforalar Romalılarla, şarap arasındaki ilişkiye ışık tutuyor.

Bilim insanları, Lazio'da denizin dibinde korunan üç adet Roma amforasını (büyük şarap çömlekleri) inceledi. Üzümlerin yerel olduğu kanısına varan uzmanlar amforayı korumak için kullanılan çam katranının ise ithal olduğu sonucuna vardılar. Bu çam katranı, Roma'nın 'demokratik içkisi' olan şaraba ayrıca aroma katıyormuş.

5. Van'da Hülagü Han'a ait bir saray bulunmuş olabilir.

Cengiz Han'ın torunu  Hülagu Han'a ait kayıtlar Van bölgesinde bir yazlık saraydan söz etse de bugüne kadar izine rastlanılmaz. Ancak bulunan son kalıntılarda sırlı çatı kiremitleri, tuğlalar, üç renkli sırlı seramik çanak çömlek ve porselen kalıntılarını bulunur. Hatta Moğolların da kullandığı svastikaya rastlanır. North Georgia Üniversitesi’nde Orta Avrasya Tarihi profesörü Timothy May ise “Bunun Hülagü’nün sarayı olması mümkün.” diyor ve kesin olarak bilinmeden önce daha fazla bilgiye ihtiyaç olduğunu söylüyor.

4. Dudak uçuğu, Doğu'daki öpüşme geleceğiyle yaygınlaşmış olabilir.

Yaygın olarak dudak yaralarına neden olan ve şu anda dünya çapında yaklaşık 3,7 milyar insanı enfekte eden herpes virüsünün antik genomları ortaya çıkarıldı ve dizilendi. Sonuçlara göre yüz uçuğunun, yaklaşık 5.000 yıl önce, Avrasya’nın bozkır otlaklarından Avrupa’ya yapılan büyük Tunç Çağı göçlerinin ve buna bağlı bulaşma oranlarını artıran ilişkili nüfus patlamalarının ardından ortaya çıktığını gösteriyor.

3. Irak’ta uzun zamandır aranan Natounia kenti bulundu.

Kuzey Irak’ın dağlarında yer alan Rabana-Merquly kalesi, uzun süredir arkeologların kafasını kurcalıyor; çünkü büyük ölçüde MÖ 1. yüzyılda inşa edilmiş ve yüzlerce yıldır aralıklı olarak iskan edilmiş olan site, kimliği bilinmeyen, süslü giyimli bir hükümdarın yükselen kaya kabartmalarına sahip. Yapılan son araştırmalar ise bu kişinin Adiabene hanedanından gelen bir kral olduğunu gösteriyor. Adiabene hanedanının kurucusu ise Natounissar ve gördüğünüz sikke Natounissar adlı bir şehrin varlığını kanıtlıyor.

2. Antik DNA gösteriyor ki yerli Amerikalılar, Çinli olabilir.

Çin’de 14.000 yıllık bir kafatasının genetik analizi, kadının Doğu Asya’dan Kuzey Amerika’ya göç eden nüfusla akraba olduğunu gösteriyor.

1. Van’ın Tuşba ilçesinde ender olarak bulunan korunmuş bir Urartu yapı grubu bulundu.

Kaçak kazı sırasında açılan küçük girişten içeri giren uzmanlar, uzunlukları 10-15 metre arasında değişen koridorlarla birbirine bağlanmış, birçok odadan oluşan büyük bir anıtsal yapı grubuyla karşılaşır. Prof. Dr. Mehmet Işıklı konu hakkında şöyle söylüyor: “Duvarlarda kaçak kazı sonucu ortaya çıkarılan resimler var. Bunlar gerçekten özel ve ünik resimler, çünkü Urartu kültür ve arkeolojik dünyasında çok az örneği bulunuyor. Buradaki örnekler çok iyi korunmuş ve anıtsal bir mimarinin örnekleri olarak karşımızda duruyor. Bu nedenle biz arkeologlar heyecan içindeyiz.”

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

1700 Yıl Önce de İnsanlar Duvarlara "Ayıp Şeyler" Yazıyormuş; İşte Haziran Ayının En Önemli 10 Arkeoloji Keşfi
Stonehenge'ten İnkalı Kurban Çocuklara... Mayıs Ayının En Önemli 10 Arkeoloji Keşfi
Tarihimizi Öğrenmek İçin Toprağı Kazmaya Devam Ediyoruz: 2022 Yılı Nisan Ayının En Önemli 10 Arkeoloji Keşfi
Yurt Dışında Gezerken Görüp "Neden Buradalar?" Diyeceğiniz Anadolu'dan Göçen Arkeolojik Eserler
Türkiye Müzelerindeki Ölmeden Önce Görmeniz Gereken 25 Eser

Popüler İçerikler

Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
Demet Akalın 'Laiklik' Açıklamasıyla Gündem Olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e Ateş Püskürdü!
Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı