“ÇORBACILAR, DÜRÜMCÜLER ve BABA KATLİ
Bu akşam, saat: 23.00’te, canlı, herkese açık.
Polemikse polemik. En iyisi eli arttıralım: tarhana çorbasının faydalarından, dürüm yemenin adabından, bisiklet kültüründen, denize balıklama atlama tekniklerinden söz edelim biraz.
30 sene önce 'Kuru fasulye-pilav yemeyenler, ayran içmeyenler Kur'an'ı anlayamazlar. Hamburger yiyip kola içmekle Kur'an anlaşılmaz' demiştim, ama sözüm anlaşılmamıştı. Şimdi de 'Tarhana çorbası içip dürüm yiyenlerin felsefeyle bir işi olmaz' diyorum, sözüm yine anlaşılmıyor.
Dünyaca saygın uluslararası platformlarda sunduğum böylesine yüksek hakikatlere ilişkin keşif ve icadlarımı, bilimsel tezlerimi youtube semtinde ikamet eden cahil-cühela takımının anlamasını beklemiyorum elbette. Fakat halkımızı irşad etmek gibi çok yüce bir görevle yükümlü olduğum için bu evrensel öğretimi, H. M. (a.s) kıvamında bir üslupla tezlerim karşısında saçını başını yolan, kendini kaybedip gulu gulu dansı yapan, ağız dolusu küfürler edip kendilerinden geçen yüce kabilemin genç, cesur ve bodur savaşçılarına, onları fişekleyen ihtiyarlar heyetinin o saygıdeğer yaşlı çakallarına naçiz görüşlerimi yeniden tebliğ etmeye çalışacağım. Umarım sonunda hidayet bulurlar.
Polemikte rahmet vardır diyemem, lakin irfanı olanlar için tebligatımda birçok saklı hikmetlerin bulunduğunda kuşku yoktur.”
Tarhana içenin felsefeyle işi olmaz demek, çay içenin Kant okuyamayacağını söylemek gibidir: Hem sıcak, hem saçma.
Anadoludan filozof çıkmaz demiş kısaca.
burda benlik goruyorum fena. senden bilgili ustun olani gordugunde masallah demelisin ve bilegi opmelisin. benlik yapmak degil.