Felsefe alanında, düalizm kavramı ilgi çekici ve merak uyandıran bir kavram olmuştur. Düalizm, kısaca ikilik kavramı olarak bilinmektedir. Yani iyi ve kötü, ruh ve madde gibi iki farklı ve iki farklı varlığı varsayar. Dünyada ki değişimler felsefi anlamda da geliştikçe, post-düalizm adıyla yeni bir anlayış ortaya çıkmıştır. Post-düalizm, ikili ayrımları kaldırmayı ve varoluş anlayışını kabullenmeyi destekler.
Düalitesizlik: Bu ilke beraberliği ve birbirine bağlılığı savunur. Varlıkları ikiye ayırıp onları zıt ve birbirinden farklı görmektense her şeyin aslında birlikte ve bağlı olduğunu savunur.
Bedenleşmiş bilinç: Zihin ve beden arasında ki ilişkinin ne kadar önemli olduğunu bilir. Bilinç sadece zihinle değil bedenle de ifade edilebilir. Bu kavram, benlik anlayışını somutlaştırır.
Entegrasyon: Farklı olarak kabul edilen kavramları birbirlerine uyumlu hale gelmesini ve bu süreci ifade eder. Uyumlun bir şekilde bütünleşme, dengeli ve bütüncül bakış açısına kapılarımızı açmamızı sağlar.
Felsefe, post-düalizmin çerçevesi olarak kabul edilir. Filozoflar, ikili kavramlar arasında yapılan ağır ayrımları sorgulayarak gerçekliğin birbiri ile bağlantılı olduğunu anlatmaya çalışır. Etik, epistemoloji ve metafiziğe dair yeni görüşler sunarak insanları varoluşun temelini yeniden araştırmaya teşvik eder.
Mistik ve tefekkür yolları, düalist düşünmenin aşırılığı ve ilahi ile birlikteliğini vurgular. Post-düalizmin içerisindeki maneviyat, dine deneyimsel ve birliktelik kavramı ile yaklaşmayı, bütüncül düşünmeyi teşvik eder. İnsanların kendi içsel bilgilerinin derinliklerine inip her şeyin gerçekliklerini bulmasına davet eder.
Her şeyin birbiri ile ilişkisi olduğuna inanarak empati, merhamet ve farkındalık duygusunu benimsetir. Ayrımcı ideolojilere karşı gelir ve farklı dinler, kültürler ve görüşler arası anlayışın ve diyaloğun sağlanmasını ister. Ayrıca, post-düalizm, insanların kişiliklerinin farklı yönlerini bütünleştirmelerine ve içsel bütünlüklerini desteklemelerine izin verip, kişisel gelişimleri için yol sunar. Düalist düşüncenin sınırlarını aşarak, kendileri ve başkaları hakkında kapsamlı anlayışlar geliştirebilirler. Meditasyon ve farkındalık gibi uygulamalar ise bilinçlerini genişletmelerine ve bütünlük duygusunu geliştirmelerine yardımcı olur.
Bazı eleştirmenler, post-düalizmin önemli ikili ayrımları bulanıklaştırdığını ve kişinin bakış açılarının değerine karşı geldiğini savunuyor. Eleştirenler ikili ayrım çerçevesinde bir dünya görüşünün daha pratik ve doğru olduğuna inanıyorlar. Bu eleştirileri dikkate almak ve bunlarla ilgilenmek post-düalizm düşüncesini geliştirebilmek için çok önemlidir.