Kadınların kendisine ismiyle hitap ettiğini belirten Gülizar Elçi, 'Pazar dönüşünde karşıma çıktılar, 'Biz seni arıyorduk, sen neredeydin? Biz sana çay içmeye gelecektik, falanca komşuda çay içtik, bir de sen de içelim dedik' dediler. Beni nereden tanıdıklarını sordum, 'Tanıyoruz, sen bizi tanımıyor musun?' dediler. Ben de maskelerini çıkartmalarını istedim ama, çıkartmadılar. Dini inançlarımı istismar ederek 'Dua etmemizi istemez misin? Yardım almayı istemez misin?' dediler. Ben istemediğimi söyledim. Israrla benimle beraber eve kadar, pazar arabamı da taşıyarak geldiler. Mecbur kaldım, bir çay içsinler bari dedim. İçeri girdiler. Benimle konuşurken, evin dışındaki mi, arkamda oturan mı girdi bilemiyorum. Dört kişilerdi, biri eve girmemişti. Benim ziynet eşyamı, engelli çocuğumun yatak odasından almışlar. Eşim simit satıyor. Benim de emekli maaşımdan biriktirdiğim birikimlerimin hepsini almışlar. Eşim akşam eve geldi, 'Acaba biz soyulduk mu?' dedim. Oraya baktığımda bir şok yaşadım. 200 bin liraya yakındı' diye konuştu.