Anadolu, binlerce yıllık tarihiyle, medeniyetlerin beşiği ve pek çok kültürün kesişme noktası olarak dünya tarihinde eşsiz bir yer tutar. Bu kadim topraklar, zengin folklorik gelenekler, mitolojik hikayeler ve derin tarihi dokularla bezelidir.
Anadolu, binlerce yıllık tarihiyle, medeniyetlerin beşiği ve pek çok kültürün kesişme noktası olarak dünya tarihinde eşsiz bir yer tutar. Bu kadim topraklar, zengin folklorik gelenekler, mitolojik hikayeler ve derin tarihi dokularla bezelidir.
Üniversitede güzel sanatlar akademisinin resim bölümünü bitirmemin ve akabinde on yıl boyunca Anadolu’nun köy ve kasabalarında geçen resim öğretmenliği deneyimim oldu. Çocukların dünyasına dokunan onlara bu dünyanın renkleri ile yolculuğa çıkaran bir keşiş gibiydim. Bir gün on bir yaşlarında bir çocuk: ‘’öğretmenim artık gülümsemiyorsunuz’’ deyince. Öğretmenlik hayatımın bittiğini anladım ve bir süre sonra istifa ettim.
Anadolu kadının sessiz dili: İlmek ilmek sevgisini, hasretini, çektiği zorluğu, göçünü, aşkını, gördüğü çiçeği, hayatı boyunca karşı köye gelin olmak dışında, çıkamadığı köyünün tabiatını dokumuş. Bir ömür vererek bir kilim bitirmiş. Parmaklar kanamış, bel bükülmüş. Kimse bilmez köydeki Anadolu kadının derdini ama dokuduğu kilim onun kozmosudur. Cennetini de ve cehennemi de orada anlatır. O göçer, kilimi konuşur.
Dünya'nın çok farklı yerlerinden insanlar bu teyzelerimizi Ahmet'in rehberliği ile keşfediyor. Dünya basını ve sanatıyla insanlığa duyuruluyor bu kadim izler, kadim yüzler… Viranşehir mesela! Tarih boyunca kaç kez viran olmuş yeniden doğmuş. Köyleri, ovaları, tarlaları, ceylanları… Hele ki elleri, yüzleri, yürekleri dövmeli kadınları. Antropolog, araştırmacı ve kendi toprağına sahip çıkan değerli Ahmet Yavuklu arkadaşım beni bir Ekim ayında Viranşehir’e davet etti. Köyler ve tıklandıkça açılan kapıdan çıkan hızmalı, heybetli, dövmeli Mezopotamya'nın güneşi gibi doğan kadınlarımız… Ahmet buradaki deq dövme kültürünü araştırıyor yıllardır, onlarca teyzenin evladı olmuş sanki.
- Her yıl 7 Aralık’ta bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Bu gelenek hakkında daha fazla bilgi verebilir misiniz ve bu yılki planlarınız nelerdir?
Ankara'da karlı bir günde doğmuşum. 7 Aralık 1986. Her sene 7 Aralık’ta, gitmediğim bir şehre yola çıkarım. Bu sene Sivas ve Aşık Veysel'i ziyaret etme niyetim mesela. Ozanın dediği gibi… 'Anlatamam derdimi dertsiz insana, Dert çekmeyen dert kıymetin bilemez.' Derdiniz olsun, sizi yola düşüren. Aşkınız, inancınız ve ışığın bol olsun. Bu dünyanın ihtiyacı gerçek izler peşinde olmak. Benim izim size motifler, deqler… Bakana, görene şifa olsun.
Yeliz Dursun ile geçirdiğimiz zaman, onun sadece bir sanatçı olmadığını, aynı zamanda bir hikâye anlatıcısı olduğunu gösterdi. Anadolu'nun zengin kültürel mirasını dövmeler aracılığıyla ifade ederek, geleneksel ile modern arasında köprüler kurar. Her dövmesi, bir kişinin derinliklerine dokunan, onlara yeni anlamlar kazandıran bir sanat eseridir. Yeliz'in yolculuğu, her birimizin köklerimize ve bireysel öykülerimize dair daha derin bir anlayış geliştirmemize olanak tanırken, sanatının gücüyle de bize ilham veriyor. Onun izlediği yol, Anadolu'nun toprakları gibi eski ve yeni arasında, görünmeyen bağları keşfetme çağrısında bulunuyor.
Instagram adresine buradan ulaşabilirsiniz.
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio