Dövme Yaptırmak, Mazoşist Eğilimler, BDSM Seks: Acı Neden Zevk Verir?

“Acıdan kaçınmak için zevk almaya bakarız” düşüncesini hepimiz duymuşuzdur. Tamam, naçiz varlıklar olarak zevk peşinde koşup dururuz ama bu gerçekten yalnızca acıdan kaçınmak için midir?

Birkaç öne çıkan örnek var ve durumun o kadar basit olmadığını söylüyor.

Jason McNabb, sıradan bir vatandaş olmanın ötesinde garip bir şampiyonluk ünvanının da sahibi: Acı yeme şampiyonluğu.

Bunu evde denemeyin.

Bir tanesi 200 tane jalapeno biberinin acısına eşdeğer olan Bhut Joloika (Hayalet biber de deniyor) biberlerinden bir kase dolusunu tek oturuşta gömerek kazanmış bu ünvanı.

“Oha ağzım feci yandı” seviyesinin ötesinde kalp krizi, felç hatta ölüme sebep olabilen bir besinden bahsediyoruz. Nasıl yiyebildiğinden daha önemli bir soru var: Neden?

Acıdan zevk almak, bunu talep etmek yalnızca biber yemeyi sevmekten ibaret bir durum değil.

İnsanlar için acılı olmasına rağmen zevk veren ve talep gören birçok aktivite var.

Tellak masajı, bdsm seks, dövme yaptırmak, her türlü mazoşist eğilim bunlar arasına koyulabilir.

Neden mi? Acı ile zevkin çok basit bir biyolojik bağı var.

Şiddetli bir acı hissettiğimiz zaman merkezi sinir sistemimiz endorfin salgılamaya başlıyor. Endorfinin amacı acı hissini baskılamak. Tıpkı morfin gibi. Yani en basit şekilde söylemek gerekirse, acı çekmek, acı çekmeyi bastırarak olayı bir keyif periyoduna dönüştürebiliyor.

Dilin dışarıya sarktığı koşu ya da efor aktivitelerinde ise durum biraz daha meşakkatli.

Geberene kadar yorulduğunuz bir halı saha ya da basketbol maçını düşünün. Günün sonunda tuhaf bir haz hissedersiniz.

Çok yorulduğunuz zaman olanlar aşağı yukarı şöyledir:

Laktik asit, oksijenin vücuda yetmemesinden dolayı açığa pompalanır. Kastaki acı reseptörlerini harekete geçirir ve bir dizi etkileşim başlatır. Omuriliği de bu şekilde hareketlendirdikten sonra bacaklarınızda yanma hissedersiniz. Vücut durmanızı talep eder. Fakat hipokampüs bu noktada devreye girer. Olan bitene sessiz kalamaz ve endorfin üretmeye başlar.

Endorfinin kilit nokta olması bir yana, acının keyfiyeti hakkında başka açıklamalar da mevcut.

Daha çok mazoşizmle ilişkilendirilen bu teoriye göre, eğer acı çekeceğinizi önceden biliyorsanız ve acı beklediğinizden daha az şiddetli gerçekleşirse, vücut bundan zevk alabilir.

Acı çekmenin ve buna takılı kalmanın bir insan davranışı olduğunun altını çizmek gerekiyor. Yani insanlar, acıdan zevk alan ve bile bile bu batağın içine giren tek canlı tipi.

Bir köpeği düşünelim. Eğer köpek, onu korkutan bir deneyim yaşadıysa bir daha buna yanaşmaz. Fakat insan için böyle bir sınırlama yoktur. İnsanlar risk sever ve acı çekeceklerini bile bile kendilerini serbest bırakırlar.

İnsanların acı ile olan bağındaki mantık dışı durum ilgi çekiyor.

Hayvanların aksine rasyonel olarak kabul ettiğimiz bizlerin, acıyla olan bu seviyeli birlikteliği kafaları bulandırmaya devam edecek gibi gözüküyor.

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
Tolunay Kafkas, "El Sıkmama" Olayına Müdahil Oldu: Hedefinde Volkan Demirel Var
YORUMLAR

Marquis de Sade'yi araştırın, okuyun.

05.10.2016

Ahh bdsm özellikle femdom

05.10.2016

Bu ben asla değilim. Okumaya gerek yok. Canım aşırı tatlı ve kıymetli. En basiti acı yemiyorum yiyene de hayretle bakıyorum lan diyorum ağzın yanıyo nesini seviyosun acının :D Seks özellikle. En ufak bile canım acımamalı BDSM diyor insanlar lan...

TÜM YORUMLARI OKU (12)