Trendlerin peşinde koşarken yorulan gencin dram yüklü hikayesi. 32 kısım tekmili birden…
Trendlerin peşinde koşarken yorulan gencin dram yüklü hikayesi. 32 kısım tekmili birden…
27 Yaşındayım… Hayatıma giren kadınların sayısını adım gibi biliyorum. Hatta hepsinin isimlerini, yaşlarını, en sevdikleri şeyleri, uğurlu sayılarını bile sayabilirim tek tek. Neden? Çünkü sadece 2 kişiydiler de ondan. Biri lisede oldu, ölümsüz bir lise aşkı yaşayıp, üniversiteye beraber gidecektik, ardından da bir ömür boyu süren destansı bir evlilik hayatı… 6 ay sürdü ilişkimiz, tabii buna ilişki denebilirse. Sadece okula gidiş gelişlerde beraber yan yana yürümek nasıl bir ilişkidir bugün bile anlayabilmiş değilim. Ulan kıyıda köşede küçük kaçamaklar bile olmadı ya. İlk öpücüğün hayaliyle geçti koca 6 ay.
Sonra üniversite aşkım geldi, Nilay. Sınıfta bir güzellik yarışması düzenlesek kesinlikle finale kalan ilk ona giremezdi ki sınıfta 12 kız vardı. “Ama içi güzeldi, dimi abi?” diye soruyorsunuzdur, değildi. İç güzelliğinde de en fazla 9. falan olabilirdi. Şimdi şimdi fark ediyorum ki Nilay benim çaresizliğimdi aslında. Ne kadar çok istemişsem bir kadınla ilişki yaşamayı, Nilay karşıma çıkınca, yani sınıftaki bütün kızları yoklarken sıra Nilay’a gelince kendimi bu garip ilişki içinde buldum. Fakat ne gariptir ki kafalarımız uyuştu Nilay’la, 1 buçuk yıl kadar sürdü ilişkimiz. Sonra 3. sınıfta Memduh denen i.neyi buldu. Ya Memduh nedir Allahını seversen!!?
Bugün artık hayatımın dönüm noktası. Bir Türk erkeğinin önündeki 3 büyük engeli aştığım gün bugün, okul bitti, askerlik halledildi ve iş bulundu. Artık tek eksiğim, gazetelerde, dergilerde gördüğümüz konut reklamlarında yer alan o mutlu ailelerden birini kurmak. Ancak bunun için yapmam gereken bir şey daha var. Bu tiple bir kadının benden hoşlanmasını sağlayamadım, günün trendlerine uyum göstermenin tam zamanıdır. Sakal bırakacak, küpe takacak ve omuz başıma boydan boya dövme yaptıracağım. Bunun için kredi bile çektim, çünkü bir tarz oluşturmak maddiyat meselesi. Eldeki malzemelerle fazla ilerleyemediğim açık.
1 ay sonra.
Sakallarım baya uzadı… Ama neden Pinterest, Tumblr, vb. sitelerde gördüğüm adamlar gibi değil benim sakalım? Adamların sakalı tarak kırarken, benim sakalı elle taramak mümkün, neden seyrek bu kadar. Cemaate yeni girmiş ergen gençler gibi çıktı sakallarım. Hipster çocukların Işid’ci sanılması olayı benim üzerimde gerçeğe dönüşebilir. Şu an tek eksiğim bir takke ve uzun, taba rengi bir hırka sanki. Moralim bozuk, acaba şu yeni çıkan sakal serumları işe yarar mı? Yoksa sakal mı ektirsem? Nihayetinde Türkiye kıl ekimi üssü değil mi? Araplar neden akın akın Türkiye’ye geliyor? Dur bunu not alayım da şu sakal işine bir çözüm bulayım. Ama o güne kadar bu sakalları kesmeyeceğim… Oha! Topik kullanabilirim belki? Saçta işe yarayan şey sakalda neden işe yaramasın? İkisi de kıl sonuçta. Güzel şu topik işini araştırayım ben. Oh be keyfim yerine geldi, savulun kızlar gür sakallı Sefa geliyor!!
2 ay sonra.
Bugün dövmeciyle randevum var, aylardır düşündükten sonra omuz başımdan aşağıya doğru Metallica albümlerinin kapaklarının dövmesini yaptırmaya karar verdim, hem de kronolojik sırayla. Hoş Metallica’nın sadece “Metallica 91”, “Load” ve “Reload” albümlerini iyi biliyorum, bir de one, Fade to Black, Ride the Lightning, ….And justice for all falan var. Ama olsun, bu dövme beni sert, asi, zor, karizmatik bir erkek yapacak. Gerçi gün boyu uzun kollu gömlek ve ceket giyen biriyim ama bu işin yazı da var. Plajdaki halimi şimdiden görür gibiyim… Gerçi biraz vücut çalışmam falan da gerekecek, ama olsun hele şu dövme bi bitsin onu da hallederiz. Spor salonu bizim ofise çok yakın, öğlenleri bile gidip 1 saat crossfit çalışabilirim.
3 ay sonra.
Hay s.keyim ya… Kolumdaki enfeksiyon hala düzelmedi, ayrıca eleman “ride the lightning” albümünün kapağını bok gibi yaptı. Enfeksiyon yüzünden öyle görünüyor diyor ama s.ktirsin gitsin, kör müyüm ben, bok gibi oldu işte. Ya daha bir yıldırımı adam gibi çizemiyorsan, load albümünün kapağını nasıl çizeceksin sen ya? Üç kuruş az vereyim derken kangren olacağım… Moralim alt üst oldu. Aylardır ne sakal var ne dövme. Hastalıklı uyuz köpeklere döndüm. Kulağımı da deldirmek istemiyorum zira küpe tamamlayıcı bir aksesuar olacaktı. Sakal yok, kol yara bere içinde, şimdi bir de kulağımı deldireyim desem kesin kepçesini kopartırlar. İşyerindeki Merve her gün dövme ne oldu diye soruyor, “sabret ilk sen göreceksin” diyerek heyecanı artırdım ama şimdi işler boka sardı iyice. Açıp da şu kolumun halini bir göstersem kız veba salgını başladı da kolum düşüyor zanneder. Off ya bilmediğim işlere neden girdim ki? Ulan 5 bin lira kredi çekmişsin, neden vermiyorsun dövmeciye istediği parayı? Az daha ucuz olsun, pazarlık edeyim derken kolumdan olacağım. Topik de sakal da işe yaramıyormuş, cildim yağlıymış bilmem ne. O kadar para verip sakal serumu aldım, kıl yoksa işe yaramazmış, be p.zevenk adam bunu alırken desene! Hayatım git gide bir romantik komediye dönüyor, ama sonunun mutlu olmayacağının farkındayım.
4 ay sonra.
Artık küpem var… ama sakallarım hala cemaatçi genç irisi sakalı gibi. Bu arada kendimi tarz oluşturmaya öyle kaptırdım ki kadınlarla ilişki kurmayı unuttum resmen. Kolumun acısından kaç tane şirket etkinliği kaçırdığımı bilmiyorum. Bölüm şefimiz Aycan Hanım da iyice kıl olmaya başladı bana. Kolum yüzünden sürekli izim alıyor olmam gözüne batıyor artık. Ya keyfimden mi gidiyorum be Allahsız kadın, kangren olursam mutlu olacak mısın? Geçen gün de sakallarımı soruyor. Burada sakallı tek erkek ben değilim ki dedim de şaşırıp kaldı. Gerçi böyle sakallı bir benim. Erman var mesela, elemanın sakallarından yastık yapabilirsin, hadi belki ufak bir kırlent. Baran Bey var mesela, adamın sakalı kara kalem çalışması gibi. Bir de ne sürüyorsa yaldır yaldır parlıyor şerefsizin sakalı. Merve ona yakınsıyor şimdi. E kız haklı 3 aydır dövmemi gösterecem diye oyalıyorum kızı. Yalancı belledi beni. Of Allahım ya, dövme de yarım kaldı. 91’den sonrası yok ve and justice for all albümünün kapağı da bok gibi oldu. Kill’em all’dan bahsetmek bile istemiyorum. Dövmedekiler mezar taşları mı yoksa proton mu ayırt etmek mümkün değil.Elinin ayarını s.keyim senin dövmeci oğlan.
1 yıl sonra.
28 Yaşındayım… Hayatıma giren kadınların sayısını adım gibi biliyorum. Hatta hepsinin isimlerini, yaşlarını, en sevdikleri şeyleri, uğurlu sayılarını bile sayabilirim tek tek. Neden? Çünkü sadece 2 kişiydiler de ondan. Merve, Baran’la 3 aydır çıkıyormuş, Aycan, müdürümüz Seyyit Bey’le evlenmiş. Bugün işten çıkarılışımın 2. haftası. O günden beri sakal tıraşı olmuyorum. Bıraktım artım her şeyi. Çok bunalıyorum, annem her gün arayıp üzülme diyor. Sanıyor ki tek derdim işsizlik. Yahu ben bir tarz oturtamamış, sakalın, küpenin, dövmenin ekmeğini yiyememiş bir bireyim. Derdini s.keyim dediğinizi duyar gibiyim… Canınız sağ olsun.
2 yıl sonra.
Yeşim bugün sakal sana yakışmıyor dedi. Eve gelir gelmez kestim… Yeşim’in çıktığı biri varmış a..na k.yim…