Şimdi gelelim olayların kökenine…
Sarraflar dirhemden daha hassas ölçümler için de bir ölçü kullanıyorlardı buna da çekirdek deniyordu. Çekirdek de yaklaşık 3 gr'a karşılık geliyordu. Osmanlı altını bu hesaplara göre iki dirhem bir çekirdeğe denk gelmekteydi.
Yani bu durumda giyinişine özen gösteren, süslenen kişilere “iki dirhem bir çekirdek” denilerek aslında “altın gibi” giyinmişsin imasında bulunuyor.
Bu keçiboynuzu meselesinin aslı astarı nedir peki? Deyimin kökeni gerçekten bu iddiaya mı dayanıyor? Gelin, ona da bir bakalım.
Altın ticaretinde kullanılan keçiboynuzu çekirdekleri, diğer adıyla harnup tohumlarının hepsinin farklı büyüklükte olmalarına rağmen aynı ağırlıkta olduğu söylenmiş.
Buradaki 16 keçiboynuzu çekirdeğinin 1 dirhem olarak adlandırılma kısmı doğru. Lakin yanlış olan keçiboynuzu tohumlarının tür ve çeşit fark etmeksizin aynı ağırlıkta olmaları ve altın işiyle uğraşan tacirlerin bonkörlüğüne ithafen bu sözün söylenmesi.
Ülkemizde halk arasında “harnup, harup, boynuz, buynuz, keçibuynuzu ve yaban balı” gibi isimlerle de tanınan keçiboynuzu çekirdekleri geçmişte gelişmiş tartı sistemlerinin yokluğunda sikke, ecza ve kıymetli taşların ölçümünde ağırlık standardı olarak kullanılmaktaydı.
(Keçiboynuzu çekirdeğinin dört tanesinin bir dirhem ettiği, bunun da 3 gram ağırlığa denk geldiği iddia edilmektedir. Ancak, drahmi kelimesinden Farsça’ya, daha sonra oradan Arapça’ya dirhem olarak geçen ağırlık biriminin standart bir kerat karşılığının bulunmadığı, kullanıldığı bölge ve zamana göre ölçüsünün değiştiği, geleneksel İslâm kaynakları şer‘î dirhemi 14 kırat olarak naklederken farklı bölgelerde dirhemin çeşitlerinin 20, 10 ya da 12 kırat olarak aktarıldığı bilinmektedir).
Oxford Sözlüğü’nde ilk kez 1555 yılında gözlemlenen, 200 mg. ağırlığa eşit bir kütle birimi olan karat kelimesinin kökeni keçiboynuzunun Latincesi “caretonia”ya dayanmaktadır.
Literatürde keçiboynuzunun ağırlık ölçüsü olarak seçilmesinin sebebinin değişmeyen ağırlığa sahip olması nedeniyle yeknesak ölçü olarak belirlenmesi değil, Afrika Boynuzu ve Arabistan’da yaygın olarak bulunması ve kullanışlı boyutunun olabileceği öne sürülmekte. Ancak sosyal medyada aktarıldığı gibi keçiboynuzu çekirdeğinin değişmez bir ağırlık ölçüsü olmasıyla alakası yok.
İşte o kısmı tam olarak doğrulayan bilgiler mevcut değil. Net olarak söylenebilecek tek şey, yukarıda da belirttiğimiz gibi güzel giyimli insanlara yapılan zarif bir iltifat olduğu yönünde. Yani siz güzel giyinmişseniz, bir nevi 'altın' gibisiniz yakıştırması yapılıyor bu sözle birlikte.
Siz ne dersiniz, var mıdır bu sözün bonkör tacirlerle bir bağı?