Kameralar bir kenara koyulduğunda, başrolü paylaşan oyunculardan bazıları birbirlerine sarılırken bazıları da nefret bakışları atıyor. Bu içeriğimizde sizler için Hollywood camiasının birbirlerini seven ve sevmeyen ünlülerini derledik.
Kameralar bir kenara koyulduğunda, başrolü paylaşan oyunculardan bazıları birbirlerine sarılırken bazıları da nefret bakışları atıyor. Bu içeriğimizde sizler için Hollywood camiasının birbirlerini seven ve sevmeyen ünlülerini derledik.
Game of Thrones dizisinde iniş çıkışları olan Stark kız kardeşleri oynayan Sophie Turner ve Maisie Williams, kameralar kenara konduğunda adeta birbirinden ayrılmaz bir ikili haline geliyorlar. Birlikte birçok maceraya atılan arkadaşlar, yaptıklarını genellikle sosyal medyada da paylaşıyorlar.
Bu ikilinin The Notebook filminde bir kimyası olmadığını söylemek yalan olur. Fakat sahne arkasında aslında birbirlerini hiç sevmiyorlardı ve o kadar anlaşamıyorlardı ki Ryan Gosling, yönetmenden yeni bir oyuncu talep etti. Ama sonunda bir şekilde anlaşmanın yolunu bulan Rachel ve Ryan filmden sonra 3 sene boyunca da aşk yaşadılar.
İlk olarak Chicago Improv Sahnesi'nde tanışan Amy Poehler ve Tina Fey, daha sonralarda o kadar iyi arkadaş oldular ki aralarından su sızmıyor. Saturday Night Live'ın da sunuculuğunu yaparken ortalığı yakıp geçtikten sonra ikili, beraber popüler komedi filmleri yapmaya devam ettiler. Oscar Ödülleri'nde de sahnede bir araya gelip bütün salonu gülme krizlerine soktular.
Blade: Trinity filminde bir araya gelen Wesley Snipes ve Ryan Reynolds birbirlerini o kadar sevmiyorlardı ki sette sürekli gerginlik yaşanıyordu. Birlikte çalışması zor bir aktör olan Wesley Snipes, Ryan Reynolds'a sürekli olarak hakaret ediyormuş hatta filmin yönetmeni ile konuşmayı da reddetmiş.
Kill Your Darlings setinde tanışan Dane ve Daniel, hemencecik çok iyi anlaşmışlar. Hatta Daniel Radcliffe, Dehaan hakkında yaptığı çoğu röportajda onun bugüne kadar oyunculuk kariyerinde sahip olduğu en iyi arkadaş olduğunu söylemiş.
Kritikler tarafından bolca eleştirilen Hollywood Homicide filminin başrollerini paylaşan Josh Hartnett ve Harrison Ford'un birbirlerine olan tutumları da eleştirilere bir o kadar yansıdı. Ford ve Hartnett, film boyunca sette birbirleri ile neredeyse hiç konuşmayacak kadar sevmemişler birbirlerini.
Freeks and Geeks setinde tanıştıklarından beri adeta birbirlerine bayılan ikili zamanla daha çok kardeş gibi olmuşlar. Daha sonralarda birkaç filmde daha birlikte yer alan James ve Seth'in dostlukları da daha da büyümüş.
Cercei ve Bronn'u dizi boyunca aynı sahnelerde yer alırken pek fazla görmüyoruz. Bunun sebebi ise ikilinin daha önceden romantik bir ilişki yaşamış ve ayrılmış olmaları. Aynı sette bile bulunmak istemeyen Lena Headey ve Jerome Flynn bu nedenle aynı sahnelerde rol almayı da reddediyorlar.
Brad Pitt ve George Clooney'nin sahne arkasında yakaladıkları dinamiği kameralar önüne de taşımaları sayesinde muhteşem bir başarı yakalayan Ocean's Eleven'ın başrolleri birbirlerine yaptıkları sonu gelmeyen şakalarla da son derece sıkı olan dostluklarını yıllardır sürdürüyorlar.
Star Trek'in başrollerini paylaşan William Shatner ve George Takei'nin 40 yıldır bitmek bilmeyen bir düşmanlığı var. Söylentiye göre Shatner'ın egosunun 'kendi yer çekimi' varmış.
Good Will Hunting setinde tanışmalarından itibaren bu ikili Hollywood gişelerini sallamaya devam ediyorlar. 1999 yılından beri birlikte rol almasalar da set arkasında sürdürdükleri dostlukları ile beraber başarıları da gittikçe büyüyor.
Aslında pamuk şeker gibi olan Bill Murray, Groundhog Day setinde, zorlu boşanmasının üzerine biraz katlanması zor bir aktör haline gelmiş ve bu Ghostbusters setinde de devam etmiş. Groundhog Day'in yönetmeni ve Ghostbusters'da Bill Murray ile başrolü paylaşan Harold Ramis, ölümünden iki yıl önce Bill Murray ile arasını düzeltmiş.
Great Gatsby filminde başrolü paylaşan Toby MacGuire ve Leonardo DiCaprio'nun arasında kırılamaz bir bağ varmış.
Bol gerginlikle geçen Jaws setinin yıldız isimleri Dreyfuss ve Shaw da bazı anlaşmazlıklar yaşamışlar. Shaw'a göre set dışında Dreyfuss aslında çok arkadaş canlısıymış fakat çekimler sırasında hiç de öyle olmuyormuş.
Çok genç yaşlarında tanışsalar da Cameron ve Drew'in arkadaşlığı Charlie'nin Melekleri setinde başlamış ve devam etmiş. Hatta arkadaşlıkları o kadar ilerlemiş ki birbirlerinin düğünlerinde baş nedime olmuşlar.
1980'li yılların komedi-dram dizisi Moonlighting'de Bruce Willis ve Cybil Shephard'ın karakterlerinin hep iyi/kötü iniş çıkışları olmuştu. Fakat bu set dışında hep kötü/kötü olarak devam etmiş. Belki de dizide, ikili arasındaki gerginlik bu yüzden güzel yansıtılmıştı.
Dirty Work setinde tanışır tanışmaz birbirlerine kanı kaynayan ikilinin arkadaşlığının temeli Norm MacDonald'a göre, zorlukları birlikte aşmaları imiş.
Charlie'nin Melekleri setinde bir araya gelen Bill Murray ve Lucy Liu'nun asla tutmayan bir kimyası varmış. Bill Murray, Lucy Liu'nun oyunculuk tekniği için o kadar yakınmış ki Lucy Liu da bir yerden sonra karşılık vermiş ve düşmanlıkları başlamış.
Amy Poehler ve Tina Fey gibi Chicago Improv Sahnesi'nde tanışan Dan Aykroyd ve John Belushi, yine aynı şekilde Saturday Night Live'ın Blues Brothers'ında muhteşem bir başarı yakaladılar. Efsane ikilinin komedi sanatına karşı tutumları aynı imiş.
Bette Davis ve Joan Crawford birbirlerinden o kadar nefret etmişler ki, birbirlerine sürekli komple düzenlemişler, hatta FX kanalı ikili arasındaki çekişmeyi takip etmekte zorlanmış ve bir yerden sonra bırakmış. Yine de son derece başarılı olan ''Whatever Happened to Baby Jane?'' isimli psikolojik dramayı çekmeyi başarmışlar.
Leonardo Dicaprio ve Toby MacGuire Muhteşem Gatsby filminin çok öncesinden beri arkadaşlar. Ayrıca Lucy Lui Charlie'nın Melekleri'nde nasıl oynadı bilmiyorum ama Kill Bill'de Oren Ishii rolünde harikaydı
birbirine dusmanlari bilmem ama dostlari okuyunca cok sempatik ve tatli geldiler
Ayrıca Ryan Reynolds çok sıkıntı çekmiştir bence film setinde. Üzüldüm.