Urla villaları
İzmir muhabiri Emre Döker’in 19 ve 20 Mart tarihli “Etten duvarlı keşif” ile “Valilik koya girişleri yasakladı” haberleri hakkındaki şikâyet dilekçesinde, şu ifade yer aldı:
“Urla villalarının müvekkilime armağan edildiği iddiası tamamen bir safsatanın ürünüdür. Bu haber, müvekkilimi kamuoyu nezdinde küçük düşürmek amacıyla ‘çamur at, izi kalsın’ gayretinden ibarettir. Bu şekilde müvekkilim sanki ‘rüşvet alıyor’ gibi gösterilerek kişilik haklarına saldırıda bulunulmuştur.”
Zalimlikten keyif alıyor
Özgür Mumcu’nun yazısındaki şikayet edilen bölüm şöyle:
“Zalimliğini bu denli pervasızca ortaya sermekten neredeyse keyif almasına inanamamıştım. Meğer onlar iyi günlerimizmiş. O vakitler zalimliği ölenin şahsına yönelikti.... Hitabetini ustaca kullanarak Berkin Elvan’ın annesini nasıl yuhalattığını görünce, Erdoğan’ın sınırının olmadığı iyice anlaşıldı... Öleni düşman bellediyse, ölene de ölenin yakınlarına da saygısı yok. Saygıyı geçtik, ölene ve yakınlarına düşmanlığını südürmekten de çekinmiyor. Hem de bu ölümler talimatı ben verdim dediği bir ortamda olmasına rağmen... Zalimdir ve fakat zekidir... Erdoğan’ın zalimliğinin ve öfkesinin sınırı yok.”
İlana tepki vermedi?
Meriç Velidedeoğlu’nun yazısının neredeyse tamamı suç duyurusunda yer aldı. Erdoğan’ın kendisine inanlarca peygamber ilan edilmesine tepki göstermediğine dikkat çeken Velidedeoğlu yazısında şöyle yazdı:
“Bırakın dört dörtlük bir tepkiyi, kendisinden tık çıkmadı; demek ki dinimizin temel yapısıyla ilgili ve bu boyutta ters bir görüşün ortaya konması onu tedirgin etmemişti; evet öyle, çünkü kendisini ‘yücelten’ bir söylemdi bu... Böyle bir övgüyü kabul eden birine -bu övülme boyutuna oranla- oldukça hafif kalan bir eleştiri karşısında, örneğin diktatör denilince tutumununu ne olacağını da bize gösterdi Erdoğan.” Velidedeoğlu, yazısında Hitler ve Erdoğan’ın da söylemlerini karşılıştırdı. Hitler’in kadınları “kuluçka makinesi” gibi algılamasının, Erdoğan’ın “en az üç çocuk” çağrısına denk düştüğünü söyledi.
Bankaya savaş açtı
Cüneyt Arcayürek’in soruşturmasına neden olan ifadelerinden bazıları şöyle:
“Cehaletin temsilcisi bir cahilin örneğin faiz konusunda Merkez Bankası’na ve başkanına açtığı savaş, halkımıza 90 milyar yeni yüke mal oldu.
Medyamız başımızdaki ekonomi cahilinin Türkiye’ye döviz şoku yaşattığından, milletin fakirleştiğinden, ekonomiyi dar boğaza ittiğinden bugünlerde tek satır söz etmiyor... Doları tırmandırarak halkın yaşam koşullarını bir ölçü daha yoksullaştıran sanki kendisi değil gibi, sıkılmadan hala başkanlık sisteminin neresi diktatörlük diye sağda solda nutuk atıyor. Bir de diktatörlüğünü sağlayacak yeni anayasa yapacak siyasal güçte olursa artık yaşamımıza, özgürlüklerin başına neler gelebileceğini elbette tahmin edebilirsiniz. Şimdi de Anayasa’yı ayaklar altına alıyor, halkı tatlı vaatlerle uyutarak ülkeyi bambaşka iklimlere sürüklüyor...”
Kaynak: Cumhuriyet