Zaman değiştikçe yeme içme alışkanlıkları da değişiyor. Temel ihtiyaçlarımızdan yeme içmenin de trendlerle belirlendiğini unutmamak lazım. Ancak bu trendler bazen çok büyüyor ve herkes ondan faydalanmak istiyor. Sonuçta trend doyuyor ve bıktırmaya başlıyor. İşte ülkemizde fazlasıyla popüler olan gıda trendleri ve işletmeleri.
90'larda her çocuğun rüya dükkanı bunlardı. Çikolata musluğundan akan fındıklı kakao kreması ve çeşit çeşit çikolatanın olduğu bu dükkanlar, elbette aşırı popülerdi.
Yine 90'larda ortaya çıkan bu 'kendi şeker poşetini kendin doldur' işletmeleri inanılmaz ilgi görmüştü. Hala pek çok yerde bulunsalar da, eski şaşaalı günlerinden çok uzaktalar.
Bu iki lezzetin ayrılmaz olduğunu düşünen işletmeciler; özellikle sahil bölgelerinde popüler olan bu ikiliyi her yere taşımaya başlamıştı.
Patates gibi herkesin sevdiği bir ürüne bol kepçe konsepti ile yaklaşan patso büfeler İstanbul Kadıköy'den türeyip, tüm Türkiye'ye bir anda yayıldı. Daha sonra külahta patates, çubukta patates gibi versiyonları çıksa da, hiçbiri çok uzun ömürlü olmadı.
2000'li yılların başında bildiğimiz simit yükselişe geçiverdi. Uzmanlar bunu ekonomik kriz nedeniyle kahvaltı dışındaki öğünlerde bile simit yemek durumunda kalan halka bağladı, ancak sonradan anlaşıldı ki bu zincirler hiç de ucuz değildi. Sadece sokak lezzeti olarak bilinen simite statü kazandırmıştı.
Ne zaman ki yasalar ile çiğ köfteden et çıkarıldı; her yeri bir anda çiğ köfte dükkanları sardı. Ucuz, basit ve lezzetli olmasıyla insanların kalbini kazanması zor olmadı.
2010'lara doğru yepyeni bir çılgınlığımız oldu; bardakta mısır! Soslusu, sarımsaklısı, ketçap mayonezlisi; çeşit çeşit malzeme bir bardak haşlanmış mısıra dökülüyor ve kaşıklanarak yeniyordu. Seveni çok olunca haliyle sayıları da inanılmaz boyutlara ulaşan bu stantlar, mısırların GDO'lu olduğu söylenceleriyle tarihe karıştı.
Maliyeti düşük, hızlı ve popüler. Özellikle kış mevsiminde herkesin yol üstü tercihi olan meyve suyu büfeleri, hızlı yaşamın getirdiği trend girişimlerden.
Küçük dükkanlarda ya da seyyar arabalarda satılan pilav için milli yiyeceğimiz diyebiliriz. Kuru fasulye, nohut, salata, mısır, tavuk gibi yan ürünler ile pilavı destekleyen pilavcılar hem ekonomik hem de doyurucu çözümleri bir arada sunuyor.
Yine 2010'larla birlikte zincir hamburgerciler ve büfelere bir rakip yükseldi; gurme burgerciler. Şehrin en iyi hamburgerini bulmaya adanan zamanların başrol oyuncusu olan bu hamburgerciler kalite ve lezzet vaat ediyordu. Ancak fiyatlarının yüksek olması ve maliyetleri sebebiyle çoğu tutunamadı.
Kültürümüzün önemli bir parçası olan kahvaltı, özellikle büyük şehirlerde hafta sonu kahvaltılarının dışarıda yapılması alışkanlığı ile birden trende dönüştü.
Bütün bir pizza yemektense, bir yere giderken yol üstü ya da gece atıştırmalığı olarak pizza yemek isteyenler için düşünülmüş dilim pizzacılar; son dönemin popüler girişimlerinden biri.
Dünyaca ünlü kahve zincirlerinin ülkemizde oluşturduğu popülarite ve gençlerin yoğun kahve düşkünlüğü, yerli girişimciyi de bu işe yönlendirdi. Şu an her köşe başında açılan yeni nesil kahveciler altın çağını yaşıyor.
Kahve dükkanlarından gına geldi artık.Kolombiya bile bizim kadar düşkün değildir kahveye.
lan ben bunların hepsini seviyormuşum fark ettim de şimdi... iyi olmuş mantar gibi türedikleri :D Sadece meyve suyu büfeleriyle pek içli dışlı olmuşluğum yok.
Ankara'da Hatay usulü döner manyaklığı var maalesef.