Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CNN Türk'te Ne Oluyor programına konuk oldu. Şirin Payzın'ın hazırlayıp sunduğu programda kadın gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kemal Kılıçdaroğlu çok önemli açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, CHP'nin kadına bakışından, TRT'nin tutumuna ve Süleyman Soylu'nun sözlerine kadar açıklamalar yaptı.
İşadamlarının bağış yapmaya korktuklarını iddia eden Kılıçdaroğlu, 'İnsanlar bize geliyor ve baskı gördüklerini söylüyor' dedi. Türkiye'nin ahlak sorunu olduğunu da belirten Kemal Kılıçdaroğlu, herkesin bu konuda üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade etti.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının satır başları...
Amberin Zaman CHP’nin kadın aday çıkarabileceğini defalarca dillendirmiştiniz ama en son seçimlerde kadın aday sayısı yüzde 4’hlerde kaldı. Neden CHP kadın aday çıkarmadı? CHP kadın adaylar için üzerine düşeni yapıyor mu?
Kemal Kılıçdaroğlu Yüzde 33 kadın kotası getirdik. Bu alanda görevimizi yaptık. Onun dışında cumhurbaşkanlığı için bir kadın aday olabileceğini defalarca söyledim ancak süreç içerisinde mümkün olmadı ancak bir kadın aday beni memnun ederdi. Önümüzdeki seçimlerde daha fazla kadın aday olacağını göreceksiniz.
CHP tarihinde ilk kez bu kadar fazla sayıda kadın milletvekili var ancak sayının daha fazla olmasını ben de isterim.
Kadın adayların hak aramak konusunda daha dirençli olması lazım.
Erkeklerin siyasete ilgisi çok daha fazla. Kadınlar biraz daha geri planda. Parti üyelerine baktığınız zaman kadın sayısı çok daha düşük.
Geçen ay Ankara’da bir toplantı yaptık. Tüm kadın kolları üyelerini çağırdık ve 2015 seçimlerini kadın ağırlıklı götüreceğimizi belirttik. O nedenle kadınlarımızın seçimler öncesinde evlere girme konusunda eğitimleri sağlandı. Bunla ilgili küçük bir film de yaptık. Bu 2015 seçimleri açısından başvuracağımız ilk yöntemlerden biri olacak.
İşadamları bağış yapmaktan korkuyor
Bir diktatörün baskısı altında seçimlere gidiyoruz. Her türlü baskı yapılıyor. İş dühnyası, medya gazeteciler üzerinde baskı var. İş adamları bu nedenle desteğini göstermekten çekiniyor.
Her şeyi mükemmel yaptık diye bir şey söylemek doğru olmaz ama yaptığımız hatalar bilerek yapılmadı. Her yere gidiyoruz, herkese ulaşmaya çalışıyoruz.
Türkiye'nin her yanında Ekmel bey şu anda tanınıyor. Zaten entelektüel çevre tanıyordu, geniş halk kitleleri yeterince tanımıyordu. Bu da bu süreç içinde gerçekleşti.
Ahlak sorunu
“Türkiye’nin bir ahlak reformuna ihtiyacı var. ‘Çalıyor ama iş yapıyor.’ Bu kültür bizim kültürümüz değil. Biz bu noktaya nasıl geldik. Kim olursa olsun eğer ahlak reformunu bu ülke gerçekleştiremezse bu ülkenin geleceği karanlıktır. Etik değerlere önem vereceğiz, kararlılıkla üzerine yürüyeceğiz. Bir ilahiyatçı çıkıp hırsızlık için fetva verebiliyorsa birilerinin de çıkıp ona, ‘Senin Müslümanlık’la alakan yok, kusura bakma sen ahlaksızın tekisin’ demesi lazım.”
'Sandık güvenliğinden endişeliyim'
Sandık güvenliğinden endişeliyim. Endişe sadece bana ait değil ki AGİT de gözlemci gönderiyor.
Gençlerin sandığa sahip çıkma konusunda daha aktif olmaları siyasetin geleceği açısından da oldukça önemli.
AGİT kendi düşüncelerini aktarmadı. Bunun ana muhalefet partisine aktarılmasının etik olmadğğını açıkladı. Bizim düşünce ve görüşlerimizi almak için gelmişlerdi. Biz seçimlerin eşit koşullarda olmadığını kendilerine aktardık.
TRT iktidarın borazanı
TRT denen kurumun tarafsız olması gerekiyor. TRT bağımsız bir kanal eğil ki iktidarın borazanı. TRT özel bir kanal olsa bir şey diyemeyiz ama devlet kanalı benden aldığı vergiyle benim aleyhime çalışıyor. Efendim bizim dediklerimiz haber değilmiş de Erdoğan'ın dedikleri habermiş. TRT Genel müdürü'nün normalde 1 dakika bile görevde tutulmaması lazım.
Bu konuda harekete geçmesi gereken iktidar ve savcı. Ama hangi savcı? Erdoğan konuşuyor, ertesi gün savcılar harekete geçiyor. Bu 1940'ların Almanya'sının görüntüsüdür.
İhsanoğlu'nun adaylığı bir uzlaşmayla oldu. Uzlaşma demokrasilerde bir gerekliliktir. Cumhuriyetin değerlerine bağlı bir aday olması lazımdı Ekmel Beyin bu konuda kaygı uyandıracak hiçbir şeyi yok. Halkla uzlaşması lazımdı, Ekmel Beyin bu konuda hiçbir sorunu yok.
Ekmel bey şu örnğe veriyor: Türkiye seküler sistemden uzaklaşırsa Suriye'dekine benzer bir görüntüyle karşılayabilir
Orta Doğu'da Türkiye'nin müthiş bir prestij kaybı var.
Türkiye'de devlet geleneği kalmadı.
'O cümle bana ait değil'
Kılıçdaroğlu, bugün kullandığı 'Milletin anasını belleyenler' cümlesi ile ilgili soruya, 'O cümle bana ait değil. Onu bir müteahhit kullandı. Arından da Başbakan ile birlikte poz verdi. Ben o cümleyi yumuşattım. Söylediğim belki benim üslubum değildi ama dediğim gibi o cümle bana ait değil' dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu bugün yaptığı açıklamada, 'Erdoğan bu desteği niye istiyor acaba. Dünya kadar parası var, sıfırlayamadığı dolarları var, avroları var, Türk Liraları var. Milletin anasını belleyen iş adamları var. Onlarla beraber yola çıkmadı mı? Çıktı. Yazmış oraya, 'milletin adayı'. Bir şeyi atlamışlar her halde afişe sığmadığı için, 'milletin anasını belleyenlerin adayı' demek lazım Recep Tayyip Erdoğan için. Doğru mudur? Doğrudur. Gerçek midir? Gerçektir. Milletle ne ilgilisi var bunun? Haram lokma yiyeceksin, rüşvet alacaksın, adın bütün dünyada hırsıza çıkacak ve diyeceksin ki 'ben milletin adayıyım'. Kimse kusura bakmasın, bu millet hırsız değil. Hırsız olanlar başkaları, kendilerini baksın aynaya, hırsız görecektir orada' demişti.
'Dönekler kraldan çok kralcıdır'
AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu'nun 'MHP'yi CHP'ye metres yaptı Devlet Bahçeli' şeklindeki sözlerini de değerlendiren Kemal Kılıçdaroğlu, 'Döneklerin farklı bir özelliği vardır. Kraldan çok kralcı olurlar. MHP Türkiye'nin köklü partilerinden biridir. Bu beyefendi siyasete ne zaman girdi? Ve nereden geldi? Üslup ise bu üslup rahatsız edicidir' dedi.
- CNN Türk