'Ama yine de vaat edileni karşılamadı. Site, rengarenk balıklarla dolu canlı bir sualtı cenneti ve yemyeşil doğa vaad etmişti, ama götürdükleri yerler daha çok sualtı çölü gibiydi. Çok az canlı vardı.
Önceliğimiz harika bir dalış deneyimiydi ama vaat edilen olmadı. Yine de 2000 TL fiyat çok makuldü ve ekip iyiydi.
Son birkaç gün için Antalya’ya gitmeyi planlıyoruz, bu yüzden iyi insanların vereceği ipuçlarını ve tavsiyelerini dört gözle bekliyoruz.
Tüm bu gezi beni üzüyor. Tatilin amacı, bütün yıl çalışmanın stresinden birkaç günlüğüne kaçmak ama şu ana kadar her şey ve herkes kendimizi istenmeyen ve gergin hissetmemize neden oldu. Biriyle konuşurken dolandırılmamak için hep 5 adım sonrasını düşünmek zorunda kalıyorsun. Biz sadece Slovakya’dan 5 öğrenciyiz. Zengin değiliz.
Yaşadığımız dolandırıcılık ve rahatsız edici durumların çoğunu kısa tutmak için atladım. Muhtemelen bir daha geri gelmeyeceğiz, çünkü şu ana kadar çok da hoş bir şey yaşamadık.
Kesinlikle Türklerin kötü insanlar olduğunu düşünmüyorum. Kültürünüzü, tarihinizi seviyorum… Sokaklarda bakılan kediler ve köpekler kalbinizin ne kadar büyük ve sıcak olduğunu gösteriyor… Ama daha önce hiçbir yerde turistlere bu kadar düşmanca davranıldığını görmedik. Bir dükkândaki adama, bir restorandaki garsona, ülkenin en büyük araç kiralama şirketine bile güvenemiyorsunuz. :('
Çıkar amaçlı turist kazıklamak ulusal ölçekte bir hainliktir ve cezası ağır olmalıdır.
Organize suçlarda Avrupa birincisi olmamızı kıskanmış olacaklar ki ülkeyi kötülemişler!
Valla ben direkt Türkiye'nin içinde yaşıyorum ve ben de pişmanım.