Kimi bronz, kimi mermer, kimi taş… Dünyanın farklı yerlerinde farklı hikâyelere sahip bu heykellerin ortak bir özelliği var: Dokunana şans getirmeleri... Eğer bir gün yolunuz düşer de bu heykellerden birine rastlarsanız çekinmeden dokunun, avuçlayın, mıncıklayın....
En yakınızmızdan başlayalım Aya Sofya’da bulunan mermer sütun Terler Direk Sütunu. Kendisi dilek tutmak için turistlerin sıraya girdiği önemli eserlerden biri. Sütundaki deliğe sağ elinizin başparmağını sokup saat yönünde tam bir tur yapmayı deniyor ve bu sırada dileklerinizi tutuyorsunuz. Başparmağının nemlendiğini hissedenin dileklerinin gerçekleşeceğine inanılıyor.
Eşek, köpek, kedi ve horoz. Bu dört hayvanı ve hikâyelerini bilmeyen yoktur. Bronzdan yapılmış 2 metrelik Bremen Mızıkacıları heykeli 1953 yılından beri Hansestadt’ta. Yolunuz Almanya’da Bremen'e düştüğünde siz de eşeğin bacaklarına sarılın, şansınız açılsın.
1989 yılından beri Bowling-Green-Park’ta yer alan bronz boğa heykeli, borsada 1986 yılında yaşanan düşüşün ardından halkın gücünü ve iyimserliğini temsil ediyor. New York borsasında işlerinin yolunda gitmesini isteyen herkese boğanın burnuna ve -öhöm- cinsel organına dokunması tavsiye ediliyor. Umarız bu gelenek Kadıköy'de başlamaz.
Jüliet’in evi her yıl binlerce turist tarafından ziyaret ediliyor. Shakespeare’in herkes tarafından bilinen aşk hikâyesinin kahramanı, orta bahçedeki balkonun altında yer alıyor. Bronzdan yapılmış heykelde Jüliet’in sağ göğsünün renginin farklı olduğunu görüyoruz. Sebebiyse dokunanın aşk hayatında mucizelerin gerçekleşiyor olması. İsteyen küçük kâğıtlara yazdığı dileklerini evin duvarına da yapıştırabiliyor. Böylece sonsuz sadakat ve şansı garantilemiş oluyor.
Las Vegas’taki Riviera Otel önündeki bu heykel özellikle de erkekleri sevindiriyor. “Crazy Girls” revüsünü temsil eden bronz heykelde 7 kadın ve onların kalçalarını görüyoruz. Bu taş gibi kalçaları okşamak şans getiriyor. Yolunuz düşserse rahatlıkla dokunun. Kimse sizi sapık sanmaz.
Floransa’daki bu domuz heykelinin burnuna dokunmak şans getiriyor. Daha çok şans için domuzun ağzına bozuk para koymanız gerekiyor. Bozuk para domuzun ağzından heykelin önündeki mazgala, oradan da suya düşüyor.
İrlanda’daki Blarney Castle’da yer alan Blarney Stone adlı duvarı öpmek de şans getirdiğine inanılan ritüeller arasında. Duvarın öpülmesi gereken kısmına ulaşmak için sırt üstü uzanarak kendinizi boşluğa doğru bırakmanız gerekiyor. Bunu başaranlar, gelecekte karşılaşacakları her tartışmada kazanan taraf olmayı garantilemiş oluyor. Yalnız hatırlatalım: mikroplara ev sahipliği yapmakta 3. sırada.
1365’te şehri düşman kuvvetlerinin elinden kurtaran Everard’t Serclaes Brüksel’in gelmiş geçmiş en ünlü vatandaşı. Savaş sırasında aldığı yaralar, yaklaşık 20 sene sonra ölümüne neden olmuş. Taş ustası Julien Dillens tarafından Everard’t Serclaes anısına yapılan mezar kapağında Serclaes’in koluna dokunarak tuttuğunuz dileklerin gerçek olduğu söyleniyor.
Johannes Nepomuk 14. yüzyılda yaşamış bir rahip. Dönemin kralı karısının kendisini aldattığından şüphelenir. Karısının bu konuyla ilgili günah çıkarmak için rahibi ziyaret edip etmediğini öğrenmek ister. Johannes soruları cevapsız bırakır. Karşılığında Prag’taki Karlsbrücke’den Vltava nehrine atılır. 1683’ten beri nehrin kıyısında yer alan bu heykele dokunanların şansı açılıyormuş.
Bu heykelin şans getirdiğine inanılan parçası Gregor von Nin’in sol ayak başparmağı. Bu parmağı ovuşturup şansınıza şans katmak için Hırvatistan’ın Split şehrine gitmeniz yeterli. Heykelin yaklaşık 10 metre yüksekliğinde olduğunu da belirtelim.