Yoğun bakımdaki hasta sayısının yeniden yükselmeye başladığı Fransa'da bazı doktorların, aşılanmamış Covid-19 hastalarının yoğun bakım tedavisi görmek isteyip istemediklerini önceden bildirmeleri gerektiği yönündeki görüşü tartışma konusu oldu.
Yoğun bakımdaki hasta sayısının yeniden yükselmeye başladığı Fransa'da bazı doktorların, aşılanmamış Covid-19 hastalarının yoğun bakım tedavisi görmek isteyip istemediklerini önceden bildirmeleri gerektiği yönündeki görüşü tartışma konusu oldu.
Euronews'in haberine göre, Paris'te Pitié-Salpêtrière üniversite hastanesinden Prof. Andre Grimaldi, pazar günü Journal du dimanche gazetesinde 'Aşı olmayanlar da yoğun bakım tedavisi görmeme hakkını üstlenmeli mi?' başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Beşinci dalga ve son olarak Omicron kaynaklı altıncı dalgayla birlikte yoğun bakıma alınan hastaların seçimi, hangi hastanın daha öncelikli olduğu sorusunun yeniden gündeme geldiğini söyleyen Prof. Grimaldi, yoğun bakıma alınması gereken Covid-19 hastaları nedeniyle diğer acil olmayan operasyonların şimdiden ileri tarihlere ertelenmeye başladığını vurguladı.
Doktorların Hipokrat Yemini etmelerinin ahlaki değer yargılarının olmadığı anlamına gelmediğini belirten Prof. Grimaldi, bu değer yargısının doktorun hasta ile olan ilişkisini etkilememesi gerektiğini ancak bunun yoğun bakımda sadece bir boş yatağın kaldığı bir durumda, hastaları önceliğe göre 'sıralama' konusunu ortadan kaldırmadığına dikkat çekti.
'Hangi hastaya öncelik verilmeli?' diye soran Prof. Grimaldi, bunun özelde doktorların meslektaşlarıyla birlikte karar verecekleri bir konu olduğunu, ancak sivil toplum kuruluşları, seçilmişler, bağımsız etik komisyonları gibi toplumun tümü tarafından da tartışılması gerektiğinin altını çizdi.
Prof. Grimaldi, bu yüzden 'aşı olmayı reddeden tüm yetişkin bireylere, olası bir ağır Covid-19 hastalığı durumunda yoğun bakım tedavisi görmek isteyip istemedikleri konusunda, önceden yazılı bir direktif yazmaları yönünde tasviyede bulunulması gerektiğini' düşünüyor.
'Özgür iradesiyle aşı olmayı reddeden bir kişi, aynı zamanda, (olası bir ağır Covid-19 durumunda) yoğun bakım tedavisi görmeme seçimini de üstlenmiş olmuyor mu?' diye soruyor, Prof. Grimaldi.
Koronavirüs salgınında beşinci dalgasını yaşayan Fransa'da 200 binin üzerine çıkan günlük vaka sayıları rekor kırıyor. Bu kapsamda önlemleri sıkılaştıran Fransız hükümeti, aşı kartının geçerliliğini koruması için tüm yetişkinlere üçüncü dozu zorunlu kıldı. İkinci dozun ardından belli bir süre içinde üçüncü dozu olmayanlar aşı kartlarını kullanamayacak.
İnsan hakları evrensel bildirgesinde ilk kanun, insanın her ne olursa olsun (dil, din, ırk ayrımı yapılmaksızın) yaşama hakkıdır. Ayrıca ek olarak da sağlık hakkı. Eğer yoğun bakıma gelecek olan hastaya bakmazsanız yaşama ve sağlık hakkını elinden almış olursunuz. Bu adalet değil. Aşı olmayanlar yüzünden şudur budur da demeyin. Aşı olmayanların büyük çoğunluğu aşı yabancı olduğu için yaklaşmıyordu. Turkovac da çıktı artık bu da halledilir. Ha hala aşı o
Bir hekim olarak tarafıma 2 adet Sinovac ve 2 adet Biontech olarak 4 doz aşı uygulandı. Bu aşıların insan deneyleri veya uzun vade etkileri yapılmadan uygulandığını bilmemem imkansız. Ama gereksalgın boyunca bana ihtiyacı olan hastalara kesintisiz tedavi hizmeti verebilmek gerekse bizzati kendi bağışıklığımızı yüksek tutabilmek amacıyla bu aşıları sorgusuz sualsiz yaptırmak zorunda kaldım çünki şartlar bunu gerektiriyordu. Tıbbi yönden değerlendirildiğinde olağanüstü bir hal olduğundan bu aşıları kabul ettim fakat salgının olmadaydı aklımı peynir ekmekle yemiş olmam gerekiyor bu çalışmaları tamamlanmamış aşıları yaptırmak için. Bir kenara da not düşeyim dedim. Selamlar