Kanındaki yağ oranının fazlalığı nedeniyle modern tedavi yöntemlerine cevap vermeyen hastaya Antik Mısır yöntemleri uygulandı. Detayları sizler için Allthatsinteresting'den derledik.
Kanındaki yağ oranının fazlalığı nedeniyle modern tedavi yöntemlerine cevap vermeyen hastaya Antik Mısır yöntemleri uygulandı. Detayları sizler için Allthatsinteresting'den derledik.
Yalnız kanındaki yağ oranının fazla olması nedeniyle hayatının en şok edici keşfiyle baş başa kaldı. Bu belirtiler hipervizkosite sendromunu işaret ediyordu. Kanı anormal bir şekilde kalınlaşıyordu. Bu nedenle doktorlar, plasmaferez adlı tedavinin mantıklı tek tedavi olduğunu düşündüler.
Bu süreçte doktorlar, hastanın vücudundan kanı alıyorlar ve vizkositeye neden olan trigliseritleri ortadan kaldırabiliyorlar. Sonrasında ise temizlenmiş, normal yağ oranına sahip kanı hastanın vücuduna yeniden enjekte ediyorlar.
Aynı zamanda doktorlar da bu şaşırtıcı durumla daha önce hiç karşılaşmadıklarını belirttiler. Adamın kanı o kadar kalın ve süt kıvamında olunca plasmaferez makinesinin filtresini iki kere tıkadı. Dolayısıyla doktorların alternatif planları düşünmeleri gerekti.
Elbette hastanın bulantı, kusma ve baş ağrısı şikayetlerinin hepsinin nedeni hipertrigliseridemiydi ama bu seviyeye gelmesini nasıl başardığı konusunda sorular hala cevaplanmamıştı.
Doktorlar hızlıca adamın bu seviyeye gelmesine neden olan olayları incelemeye başladılar. Bunların arasında obezite, sağlıksız beslenme düzeni, diyabet tedavisinde düzensiz insülin kullanımı ve potansiyel genetik eğilimi gibi faktörler yer alıyor. Bu noktaya kadar tepki göstermeyen hastanın bitkisel hayat sınıflandırmasında Glasgow Koma Ölçeği'nden yalnızca bir adım uzak olması da durumu daha da şaşırtıcı hale getiriyor.
3000 yıl önce Antik Mısır'da yaygın olan kan akıtma işlemi hastanın kanının tamamen kurutulmasına dayanıyor. Birçok insanda ortalama 5 litre kan bulunuyor. Hastadan iki litre kan alındı. Alınan miktarın yerine donmuş plazma, fizyolojik tuz çözeltisi ve kırmızı kan hücresi konsantreleri yerleştirildi. Böylece hastanın trigliserit seviyesi düşürüldü ve beş gün içerisinde karşılarına çıkabilecek herhangi bir nörolojik semptomla karşılaşılmadı. Yani hastanın hayatı kurtarıldı.
İlginç olan ise hastanın bu durumu, doktorların eski yöntemlerin 21. yüzyılda da yeniden kullanılabileceğini düşünmelerini sağladı. Tıbbi ekip yaşadıklarını Annals of Internal Medicine Journal'da anlattı.
'Eğer plazmaferez aşırı hipervizkosite nedeniyle yapılamazsa bizim deneyimimize göre eski yöntemle kan akıtma ve yerine sıvı koyma işlemi etkili bir alternatif olabilir.'
Ne varsa bu antik zamanlarda var yemin ediyorum. 5000 yıl önce adamlar çözümünü bulmuş bugün bizim zor anladığımız şeyin. Sonra bana diyorlar ki neden bu kadar ilgilisin?
hacamat gibi birsey galiba bu kan akitma islemi. Adamin kani cok enteresan ya iste insan vucuduna iyi bakmali bazen ne yaparsan yap genetik faktorle hasta olabiliyorsun, buma karsin da duzenli kontrol yapilmali ama hastahaneler o kadar kalabalik ki ölüme 5 kala anca gidesi geliyor insanin.
Adamın o kanla yaşaması mucize