Türkiye'den yurt dışına göç eden doktor sayısı patlamış durumda. Kalanlar da gidebilmek için birer birer istifa edip yabancı dil öğreniyor. Peki neden böyle bir yol seçiyorlar?
Türkiye'den yurt dışına göç eden doktor sayısı patlamış durumda. Kalanlar da gidebilmek için birer birer istifa edip yabancı dil öğreniyor. Peki neden böyle bir yol seçiyorlar?
Türkiye gündeminin üst sıralarında bir süredir yurt dışına göç eden doktorlar konusu var.
Yaşadıkları sıkıntıların yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Gidiyorlarsa gitsinler' tepkisiyle karşılaşan doktorlar, taleplerini bir kez daha dile getirmek için 14 Mart Tıp Bayramı haftasında iki gün boyunca iş bıraktı.
Doktorlar, sağlıkta şiddet, güvensizlik, yoğun iş yükü ve ücretlerin yetersizliği gibi konularda düzenlemeler talep ediyordu.
Bu taleplerle ilgili şu ana kadar doktorları tatmin eden bir adım ise atılmış değil.
Gazeteci Nevşin Mengü de yurt dışına gitmiş ya da gitmek isteyen çok sayıda doktorla yaptığı röportajları YouTube hesabından paylaştı.
Mengü'ye konuşan doktorlar neden gittiklerini ya da gitmek istediklerini birinci ağızdan aktardı.
Videoda geniş yer verilen, uzmanlık eğitimini Türkiye'de tamamladıktan sonra ülkeden ayrılan ve 2 yıldır İsveç'in başkenti Stokholm'de yaşadığını belirten bir dahiliye uzmanı, Türkiye'deki doktorların sorunlarını şöyle sıraladı:
'Şiddet, güvensiz çalışma koşulları, mobbing, uzun ve yorucu çalışma saatleri, düşük ücretler, yeteri kadar bilimsel çalışma yapamamak, hastayla sağlıklı bir ilişki kuramamak.'
Uzman doktor, Türkiye'den ayrılma kararı almasında etkili olan çarpıcı bir olayı ise şöyle anlattı:
'Asistanlık döneminde çok fazla travmatik olay yaşadık. En son uzmanken mecburi hizmetimde, hamileyim ve doğum iznine ayrılmak üzereyim. Acilden bir hasta için aradılar. Hastayı muayene edip yatış verdim, bilgilendirdim. Sonra hastaya 'Sizin sormak istediğiniz bir şey var mı?' diye sordum. Hasta da bana başörtülü olmadığım için bir araba hakaret etti ve bu adam şuuru bulanık, aklı başında olmayan biri değildi. Bu olay bende kopuş yaratan olay oldu.'
Türkiye'deki tıp eğitiminin de sorunlu olduğunu belirten uzman doktor şunları söyledi:
'Yeterli sayıda ve yeterli donanımda öğretim üyesi yok. Uzmanken atandığımız yere gelen pratisyen hekimlerin pratik ve bilgi anlamında ne kadar problemli olduğunu görüyoruz. Bir çoğuna oturup ders anlattık.'
İki ülke arasındaki iş yükünü de karşılaştıran uzman, Türkiye'deki doktorların bir hastaya 1 ila 5 dakika vakit ayırabilirken İsveç'te yasal sürenin en az 30 dakika olduğunu, doktorların günde ortalama 9-12 hasta baktığını ve bunun da sağlık hizmetini kaliteli hale getirdiğini söyledi.
Yurt dışına gitmeye karar veren ve Almanca dersleri aldığını belirten bir pratisyen doktor ise acil serviste çalıştığı sırada yaşadığı bir olayı anlattı.
Durumu kritik olan bir çocukla ilgilendiği sırada WhatsApp üzerinden 112 Acil ile yazıştığını söyleyen pratisyen doktor, bunu gören başka bir hastanın ise kendisini 'Kafanı telefondan kaldır' diyerek kendisini azarladığını ve hakaretler ettiğini anlattı.
Doktor, 'Gerçekten ümidimiz kalmadı. Kimse durup dururken ailesi bırakıp başka bir ülkeye gitmek istemez' dedi.
Genç doktor, gittiği Almanca kursunda kendisi dışında pek çok doktor ve sağlıkçının da bulunduğunu söyledi.
'Yeterli seviyeye geldikten sonra istifayı basıp gidecek bir sürü arkadaşım var'
Çukurova Tıp'tan mezun olduktan sonra istifa edip Almanya'ya giden genç bir doktor ise Türkiye'den ayrılmayı yurt dışında staj yaparken kafasına koyduğunu, Türkiye'deki intörnlük döneminde gördükleriyle de iyice pekiştirdiğini söyledi.
'Mesleğe girdiğim şekliyle ben bu meslekten çıkmış olsaydım, bu okulu bitirmiş olsaydım daha büyük şevkle mesleğimi yapacaktım. Ancak bu şartları gördükçe insan, hem morali bozuluyor hem onuru kırılıyor.'
Yurt dışında çalışan bir doktor ise 'Medyadan gördüklerimiz, Türkiye'den doktor arkadaşlarımdan duyduklarım beni o kadar şaşırtıyor ki. Böyle bir şeyi bir insan burada düşünemez bile. Bir doktora böyle bir şey yapılacak, hastanede böyle olaylar olacak, burada düşünülecek bir şey değil.' dedi.
Videoda yer alan ve bazı istatistiklere değinen başka bir doktor da hekimlerin yüzde 70'inin yurt dışına gitmek istediğini vurguladı.
'Bunların yüzde 70'i de, yani hekimlerin yüzde 50'si gitmek için hazırlık yapıyor. Bu çok büyük bir rakam. Ülkemizde 101 bin hekim var ve 50 bini gitmek için hazırlık yapıyor'
Bazı bölümlerin talep yetersizliğinden kapandığını, yetişmiş insanların birer birer gittiğini, yakın bir gelecekte Türkiye'de bazı bölümlerde hekimlerin bulunamayacağının altını çizen doktorlar çözüm için vatandaşlara da çağrıda bulundu.
Doktorlar, kaliteli ve nitelikli bir sağlık hizmeti için 'Halk burada hekimlerle beraber talep eden olmalı' dedi.
bizde ki asıl sorun çocuklara aşıladıklarımız. zamanında çocukların en çok olmak istedikleri meslekler öğretmen, doktor, avukat, mühendis, polis, asker... bugün de en problemli meslekler bunlar. çünkü herkes o şartlara koşullandırmış kendini. kimse çiftçi olacağım demiyor, kimse ticarete atılacağım demiyor, kimse ben araba tamircisi olacağım demiyor vs vs. zaten bu kadar rahat gitsinler denmesinin sebebi de bu nasıl olsa doktor yetiştiriyorum ben olmak isteyende çok diye bakılıyor.
E gidin, kaybolun gidin.
Kimse empati yapmıyor bir meslek düşünün geceniz gündüzünüz yok ve tek bir hata yaptığınızda sakatlığa ya da cana mal oluyorsunuz.