Fazla kilolarından kurtulup daha rahat bir yaşam sürmek, askere gitmek isteyen Umutcan Ateş yaşadıklarını şu ifadelerle dile getirdi:
“İlk ay kontrole geldiğimde kan testi istendi. Kandaki enfeksiyon değeri anlamına gelen SRP, 260 civarında çıktı. İdrar enfeksiyonundan dolayı değerlerimin yüksek olabileceği söylendi. Aradan 5 gün geçti. Sol arka yanımda ağrılarım başladı. Tekrar hastaneye gittim. Bu sefer kas ağrısı olduğu söylendi. Ultrason çektiler, bir şey söylemeden gönderdiler. 3 gün sonra ağrılarım artınca tekrar geldim. Bu kez safra kesesinde çamur olduğu söylendi. Antibiyotik tedavisine başladılar. İlaçları kullandım ama bir faydasını göremedim. Tekrar geldiğimde, ameliyatla safra kesemi aldılar. Ertesi gün taburcu oldum. 2 gün sonra üşüme, titreme belirtileri oldu. Tekrar ambulansla hastaneye geldim. 12 gün antibiyotik tedavisi uygulandı. Değerlerimin çok yüksek olduğunu söyleyip beni İstanbul'a başka bir hastaneye sevk ettiler'
para varsa herşey halolur zannediyorlar
Ameliyatta hata olabilir. Komplikasyon olabilir. Bunlar için aydınlatılmış onam alınır. Hasta bunların hepsini bilerek ameliyata girer. Dikkat etmesi gereken durumlara da (beslenme gibi) dikkat etmesi gerekir. Ultrasonda safra kesesi taşı saptanır ya da bazen olmayan taş ameliyat sonrası oluşur çünkü operasyonun amacı bu,yağ atılımını hızlandırmak, yağ atılımı hızlanıyor ve safra kesesinde taş oluşuyor. Safra kesesi alınır aksi halde pankreasa düşer hasta ölür. Obezite ameliyatında hastanın talebi ile mide kesilerek bağırsağa bağlanır ve bazen sızıntı olabilir. Hasta en iyi operasyonda bile sızıntı olabileceğini bilerek ameliyata girer. Önemli olan sızıntının tespiti ve hastaya verdiği zararın en aza indirilmesidir. İfadelerden bunların yapıldığı, sevk zincirinin doğru çalıştırıldığı anlaşılıyor. Tam da bu nedenle plastik cerrah olmadım. İyi ki olmamışım. Türkiyede cerrahi branş risktir
Şaşırmıyoruz artık.