Doğumunun 208. Yılında Onu Daha İyi Tanıyalım: Darwin Hakkında Hiç Duymadığınız 13 Bilgi

'Ne en güçlü olan tür hayatta kalır, ne de en zeki olan... Değişime en çok adapte olabilendir, hayatta kalan.'

12 Şubat 1809 yılında hayatın büyüleyici çeşitliliğini anlayan bir adam dünyaya geldi. Bunu yaparken dünyaya olan bakışımızı ve dünya içindeki yerimizi tamamen değiştirdi.

Doğumunun 208. yılında ve kendisine ithafen kutlanan Darwin Günü'nde Evrim Teorisi'ni öne süren bu bilim insanına daha yakından bakalım ve hakkında bilinmeyenlere göz gezdirelim.

1. Çocukluğundan itibaren tutkulu bir böcek koleksiyoncusuydu.

Babası tarafından hoş karşılanmamasına rağmen hayatının sonuna kadar koleksiyon yapmayı ve bulduğu türleri isimlendirmeyi sürdürdü.

'Gelecek, eğer çocuklarla çevriliyse, günümüzden ne kadar da üstündür!'

2. Fevkalade bir öğrenci değildi ve babasını kendi geleceği hakkında oldukça huzursuz etmişti.

Baba Darwin başarılı bir tıp doktoruydu. İlerleyen dönemlerde oğlunu da kendi yolundan gitmesi amacıyla tıp okuluna gitmeye ikna etmişti. Edinburgh Üniversitesi'ne kayıt olan Darwin bir süre sonra derslerden oldukça sıkıldı ve okulu bıraktı. Daha sonra ise Cambridge Üniversitesi'nde teoloji üzerine eğitim almaya başladı.

'Cahillik, daha sıklıkla bilgiyi değil, güveni doğurur; ısrarla şu veya bu problemin bilimle çözülemeyeceğini iddia edenler, çok bilenler değil, az bilenlerdir.'

3. Beraber dünya turuna çıktıkları geminin kaptanı, Evrim Teorisi'nin azılı bir düşmanıydı.

Aralarında oldukça sert tartışmalar geçmiş olmasına rağmen yine de kaptanın içinde Darwin'e karşı bir sevgi vardı. Öyle ki Darwin'in 25. doğum günü şerefine Güney Amerika'nın güney ucunda bulunan Tierra del Fuego adalar topluluğun en yüksek tepesine ''Darwin Dağı'' adını vermişti.

'Bir insanın arkadaşlığı, onun değerinin en önemli ölçülerinden biridir.'

4. Hayatının bir döneminde egzotik hayvanları yiyecek olarak tüketiyordu.

Darwin, dünya turu yaptığı dönemlerde sadece hayvan koleksiyonu yapmıyor, aynı zamanda yemeyi de tercih ediyordu. Cambridge Üniversitesi'nde öğrenciyken kurduğu Gurme Kulübünde insanların henüz yemeye cesaret edemediği hayvanların tadına bakıyordu. Bunlardan en ilginci ise kaplumbağa yemesiydi. Beagle ile gezisinde ise armadillo, puma ve deve kuşu yemişti.

'Bir hatayı yok etmek, çoğu zaman, yeni bir doğru ya da gerçek bulmak kadar iyidir; hatta bazen, daha iyidir!'

5. Birinci dereceden kuzeni Emma Wedgwood ile evlendi.

Bu çift 43 yıl, yani Darwin'in öldüğü 19 Nisan 1882 tarihine kadar evli kaldı. On tane çocukları oldu. Fakat ikisi henüz çok küçükken hayatlarını kaybetti. Bir kızları ise 10 yaşındayken hayata gözlerini yumdu.

''Bir saatIik bir zaman biIe kaybetmeye cesaret edebiIen bir kimse yaşamın önemini kavrayamamış demektir.''

6. Dünya gezisinin ardından hayatının ilerleyen döneminde kronikleşecek hastalıklara sahip oldu.

Yoğun çalışmaları sonucunda hayatı boyunca devam edecek egzama, bitkinlik, bulantı, kalp çarpıntısı ve baş ağrısı nöbetleri başladı. 73 yaşında kalp hastalığından öldüğünde ise kafalarda bazı soru işaretleri ortaya çıktı. Darwin'in dünya gezisi sırasında kaptığı bir parazit yüzünden Chagas hastalığına sahip olduğu ve kronikleşen hastalıklarının kökeninin buna dayandığı öne sürüldü.

'Hayatının bir dakikasını boşa harcamaya cüret edebilen biri, hayatın değerini anlamamıştır.'

7. Yakın arkadaşı Joseph Hooker ile birlikte dünyanın ilk terraforming (dünyalaştırma) projesini gerçekleştirdi.

Ascension Adası'nda 1850 yılında gerçekleştirdikleri bu projeyle kurak bir volkanik araziyi dünyanın dört bir yanında getirdikleri yabancı bitkilerle kendi kendine işleyebilen bir ekosistem ortaya çıkarttılar.

'Bir Amerikan maymunu, brandy içerek sarhoş olduktan sonra, bir daha o şişeye dokunmaz. Bu açıdan, birçok insandan çok daha zeki olduğunu söyleyebiliriz.'

8. Tavla oynamak hayattaki en büyük tutkularından biri oldu.

Darwin'in tavlaya olan düşkünlüğü hastalığındaki belirtileri en aza indirgiyordu. Her akşam 8.00 ve 8.30 saatleri arasında karısı Emma ile tavla oynuyordu. Not alma alışkanlığını burada da bırakmıyor ve o yıl içinde oynanan bütün maçların skorlarını tutuyordu.

'Kölemiz yaptığımız hayvanları, eşitimiz olarak değerlendirmek, hoşumuza gitmiyor.'

9. Darwin, yaşadığı dönemde oldukça yaygın olan köleliğe karşıydı.

Çevresindekiler tarafından hayvanlara düşkünlüğüyle bilinen Darwin, bu özelliğini insanlara da yansıtmıştı. Beagle ile yolculuğu sırasında kölelere karşı yapılan haksızlıklarla karşı karşıya kalmıştı. Güney Amerika'ya vardıklarında kölelik kendisine oldukça ürkütücü gelmiş ve bununla ilgili görüşlerini günlüğüne kaydetmişti. Ünlü eseri Türlerin Kökeni'nde yer yer kölelikle ilgili göndermeler yapmıştı.

'Eğer ki fakirlerin dramı doğanın yasalarından değil de, bizim devletlerimizden kaynaklanıyorsa, günahın en büyüğü bizimdir.'

10. Erken Dönem Psikolojisi'nin yeni bir boyuta taşınmasına olanak sağladı.

Darwin'in Evrim Teorisi'yle bu kadar ünlü olmasının sebebi, evrimi tanımlayan ve canlılarda meydana gelen değişiklikleri doğal mekanizmalarla açıklayan ilk bilim adamı olmasıydı. İnsan zihnini anlamak için yapısından çok işlevine odaklanmak gerektiğini öne süren işlevselcilik Darwin'in teorisinden sonra yapısalcılıkla tam anlamıyla ayrılmıştı. Böylece Darwin'in fikirleri psikolojide yeni bir yol çizilmesini sağladı.

'Ahlaki kültürümüzün en üst noktasına, düşüncelerimizi kontrol etmemiz gerektiğini anladığımız vakit ulaştık.'

11. Çığır açan Evrim Teorisi'ni yayınlamak için 20 yıldan fazla bir süre bekledi.

Evrim ve doğal seleksiyon teorisinin gelişimine önemli katkısı olan dünya yolculuğundan 5 yıl sonra - 1836 yılında döndü. Bu dönem içerisinde diğer bir bilim insanı Alfred Russel Wallace da Evrim Teorisi üzerinde çalışıyordu. Fakat bu önemli kişi toplumun dini kabulü yüzünden 1858 yılına kadar bu teoriyi ortaya atamamıştı. 24 Kasım 1859 yılında ise bu teori Türlerin Kökeni isimli kitapla yayınlandı.

İlerleyen dönemlerde Wallace ve Darwin görüş ayrılığına düştü.

'Bilimsel bir insanın istekleri ve tutkuları olmamalıdır - tam bir taş kalpli olmalıdır.'

12. ''En çok uyum sağlayan hayatta kalır'' sözünü ortayan atan kişi Darwin değildi.

Darwin'in doğal seçilim teorisinin temeli olan ''En çok uyum sağlayanın hayatta kalması'' prensibi aslında ilk olarak 1864 yılında İngiliz filozof Herbert Spencer'ın yayınladığı Biyoloji İlkeleri isimli kitapta kullanılmıştı. Darwin bu söylemi Türlerin Kökeni'nin 5. baskısında şu ifadeleri belirterek kullanmıştı:

Herbert Spencer tarafından kullanılan 'En Çok Uyum Sağlayanın Hayatta Kalması' ifadesi daha açıklayıcı ve bazen de eş değer anlamı ifade ediyor.

'Ben bu, her küçük değişimi, eğer ki yararlıysa koruyan prensibe, Doğal Seçilim adını veriyorum.'

13. Darwin, kendisi gibi önemli bilim insanları John Herschel ve Isaac Newton'ın defnedildiği Westminster Manastır Kilisesi içine gömüldü.

19 Nisan 1882'deki vefatının ardında ailesinin kararı 40 yılını geçirdiği kasabada gömülmesiydi. Fakat Darwin'in arkadaşları ve meslektaşları Westminster Manastırı içinde defin yüksek onuruna sahip olması için bir lobi başlattı. Gazetelerin ve halkın desteğinin ardından Westminster Dekanı tarafından gelen onayla ölümünden bir hafta sonra buraya defnedildi.

'Ne olursa olsun, insanın, atalarının izini bir damga gibi taşıdığını kabul etmemiz gerekmektedir.'

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti
YORUMLAR
13.02.2017

simdi birazdan teori hakkında hiç bir bilgi sahibi olmadan bile onu çürütebilen müslümanlar gelecek :D

13.02.2017

gerek yok zaten ara geçiş formu diye müzelerde yıllarca sergilenen fosillerin sahte olduğu ispatlandı. Bunlar müzelerden kaldırıldı. timsah bedenine balık kafası eklenmiş fosiller misal...pek çok ara geçiş denilen maymun adam fosili ve tanımı literatürden çıkartıldı.yüzmilyon yıllık timsah deniz kabuklusu vs vs fosili hala günümüz timsahlarıyla aynı.türler arası değişime tek bir örnek yok .adaptasyon ile evrimi karıştıran bir kör inanış.tek bir bakteri dış dünyayı görmekten yorumlamaktan aciz tek hücre insana dönüşüyor.çok ilginç bir teori. dindarlara görmediğin birşeye inanıyorsun diyorsunuz ama ara geçiş romunu bulamadan hem de bunca sahtekarlıklarınız ortaya çıktığı halde hala evrim diyorsunuz.neyse. kalın maymun genlerinizle.

13.02.2017

İyi ki doğdun Darwin.🎂

13.02.2017

"evrim teoridir. bu yüzden gerçek değil" diyenlerin olduğu ülkede bunu okumak yine de güzeldi. :D Öncelikle, evrim hem bir teori hem de bir olgudur (bilimsel bir gerçektir). (kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Teori_ve_olgu_olarak_evrim ) yine kaynaktan gelsin: ""Evrim teorisi" ile kastedilen ise bu değişimlerin nasıl meydana geldiğinin günümüzdeki bilimsel açıklaması olan modern evrimsel sentezdir. Bu terimlerin yanlış kullanılması ve yanlış anlaşılması, evrim teorisinin doğruluğuna karşı çıkan görüşleri temellendirmek için kullanılmıştır."

TÜM YORUMLARI OKU (25)