Doğru Bilinen Yanlışlar: Geri Dönüşüme Attığınız Plastiklere Aslında Ne Oluyor?

Tüketicilerin bilinçsizliği ve hükümet politikaları nedeniyle geri dönüşüme gittiği düşünülen çok sayıda plastik atık aslında geri dönüştürülmüyor. Peki bu atıklar nerede son buluyor? 

Gelin detaylara bakalım...

Avrupa'da plastik ambalajların geri dönüştürülme oranı 2017 yılında ilk defa azaldı. AB'nin istatistik kurumu Eurostat'a göre 2017'de geri dönüşüm oranı bir önceki seneye kıyasla ortalama 0,5 puan düşerek yüzde 41,9 oldu.

5 Kasım'da yayımlanan verilere göre Avrupa'da en fazla plastik ambalaj geri dönüşümü yapan ülke yüzde 74 ile Litvanya oldu. Onu yüzde 65 ile Bulgaristan ve yüzde 62 ile Kıbrıs takip etti.

Türkiye'de ise ambalaj atıkları konusunda yetkili kuruluş PAGÇEV'e göre 2017'de plastiklerin geri kazanım oranı yüzde 54 olarak tespit edildi. Bu oranla Türkiye, aralarında Almanya, Fransa, Hollanda ve Belçika'nın da olduğu çoğu AB ülkesini geride bıraktı.

Ancak bu istatistikler yanıltıcı olabiliyor. Geri dönüşüm oranları dünya genelinde artış eğiliminde gözükse de aslında bu sayılar doğruyu yansıtmayabiliyor.

Avrupa gerçekten plastiklerini geri dönüştürüyor mu?

Euronews'den Enis Günaydın'ın haberine göre, çoğu gelişmiş ülke, geri dönüştürülebilir atıkların tamamını kendisi işlemektense bir kısmını başka ülkelere göndermeyi tercih ediyor. Bunun sebeplerinin başında, geri dönüşüm için gerekli olan yüksek maliyetler geliyor.

Örneğin İngiltere her sene 600 bin tondan fazla plastik atığı geri dönüştürülmesi için ihraç ediyor. Bu sayı, ülkede bir yıl içinde geri dönüştürüldüğü belirtilen plastiklerin yaklaşık yüzde 60'ına denk geliyor. Aynı şekilde Fransa da 700 bin tona yakın plastiği başka ülkelere gönderiyor.

Söz konusu atıkların birinci hedefinde ise Asya ülkeleri ve gelişmekte olan ülkeler. Amaç plastiklerin gönderildiği ülkelerde tamamen geri dönüştürülmesi olsa da gerçekte bu mümkün olmuyor.

Düzgün şekilde ayrıştırılmadan gönderilen plastik atıklar, geri dönüştürülmek yerine çöp depolarında ve bazen denizlerde son buluyor. Akdeniz'e her yıl karışan 600 bin ton plastik atığın büyük bir kısmı da Türkiye'den çıkıyor.

Denize atılan plastikler ise burada yaşayan hayvanlara zarar verdiği gibi, içme sularına da karışabiliyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre içme sularında insan sağlığını olumsuz etkileyecek mikroplastikler bulunuyor.

Başka bir araştırmaya göre yetişkin bir insan yılda ortalama 50 bin mikroplastik yutuyor.

Türkiye'nin plastik ithalatı 3 kat arttı

İki yıl öncesine kadar dünyanın en büyük atık ithalatçısı konumunda olan Çin, atıkların verdiği zarara binaen 2018 yılında tüm ithalatı yasaklamaya karar verdi. Çin'in kararı üzerine gelişmiş ülkeler ilk etapta rotalarını Malezya, Vietnam ve Tayland gibi Güney Doğu Asya ülkelerine çevirdi.

Ancak bu durum da diplomatik krizlere yol açtı. Filipinler savaş nedeni olarak gördüğü 69 konteyner dolusu çöpü Kanada'ya iade etti. Benzer şekilde Malezya ve Endonezya da 'dünyanın çöplüğü olmak istemedikleri' gerekçesiyle atıkları kabul etmeyeceklerini açıkladı.

Ardından gelişmiş ülkeler yeni hedef arayışına girdi. Yeni hedeflerden biri haline gelen Türkiye'nin plastik atık ithalatı, 2016 ila 2018 yıllarında 3 katına çıktı.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin (TMMOB) haziran ayında yayımladığı bir raporda bu soruna dikkat çekilerek, 'AB'nin ve ABD'nin çöplüğü olma yolunda ilerliyoruz!' uyarısında bulunuldu.

Geri dönüşüme yollarken yapılan hatalar

Plastik atıkların çöplüklerde ve denizlerde son bulmasındaki en büyük etkenlerden biri yüksek maliyet. Maliyeti artıran en önemli unsurlardan biri ise tüketicilerin doğru bildiği yanlışlar. Yanlış örneklerin başında farklı türlerde plastiklerin, kağıt ve camla birlikte atılması geliyor. Çoğu zaman kağıt ve cam atıklar için ayrı bir çöp kutusu bulunmadığından, tüm geri dönüştürülebilir atıklar beraber atılabiliyor. Ancak bu, geri dönüşüm için ayrı bir etap gerektirdiğinden maliyetleri artırıyor.

Farklı plastik türleri de aslında aynı anda geri dönüştürülemiyor. Plastik ambalajların üzerine üçgen içerisinde koyulan numaralar plastiğin hangi türden olduğunu gösteriyor. Günümüzde farklı türleri ayrıştırmak makineler sayesinde daha kolay olsa da çoğu geri dönüşüm merkezi bazı plastiklerle uğraşmak istemiyor.

Örneğin 6 numaralı polistiren, genelde yemek paketlemek için kullanılıyor. Fakat içinde yemek bulunan kaplara bulaşan yağ ve diğer atıkları ayırmak çok zor olduğu için bunlar geri dönüştürülmüyor. Aynı sebeple, karton olmasına rağmen, pizza kutuları da geri dönüştürülmüyor.

Bu noktada alınabilecek en iyi önlem ise bu tarz plastik ambalajları mümkün olduğunca az kullanmak. Ama her halükarda içinde organik madde kalan plastikleri sudan geçirerek atmak, geri dönüştürülmesi mümkün olan plastikler için bu prosedürü kolaylaştırıyor.

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nde Giray'ı Canlandıran Kaan Taşaner Dizide Rol Almaktan Duyduğu Pişmanlığı İtiraf Etti
Ortak Türk Alfabesindeki Yeni Harfler Nasıl Kullanılacak?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Karşıtlarına Mesaj Yolladı: "10 Yıl Daha Yaşasa Bambaşka Olurdu"
YORUMLAR
19.11.2019

Efenim Ankara’da yaşıyorum yaklaşık 2 yıldır pipet dahi olsa çöpe plastik atmıyorum bir poşet oluncaya kadar biriktirip çöpün yanına bırakırım mahallemde geri dönüşüm işçisi çocuklar var onlar alıyor ve asla kırık camı öylece çöpe atmayın lütfen bi parça kagıda sarın gözümün önünde çocuklardan birinin eli yarıldı insanlık namına yapın bunu lavabodan yağ dökmeyin tek kullanım plastiklerden kaçının. Okuduğunuz ve duyarlı olduğunuz için teşekkürler

19.11.2019

Bizler evimizde özen gösterip ayırdığımız plastik,kağıt, cam çöp konteynerine ayrı ayrı koyabilmeliyiz ama yok 1 çöp konteyneri var ve çöp kamyonu gelip hepsini birbirine karıştırıyor. Bizler ne kadar bilinçlensekte önce belediyelerimizin bu bilinçle çalışması gerekir. Birde yurtdışından ülkemize çok miktarda plastik atık gelmekte, bunun nedeni maliyet düşürmek bunada önlem alınmalı. Denetlenmesi gereken o kadar konu varki mesela evde yenen hazır yoğurt kabı yada ayran kabı vs geri dönüşümden sonra bardaklarımızda pipet olabiliyor. DENETİM ŞART.

19.11.2019

Geri dönüşümün yanı sıra gereksiz atık üretecek alışkanlıkları azaltmayı denemeliyiz bence. Bu açıdan bakmadıkça insanın aklına gelmiyor ama farkında olmadan bazı alışkanlıklarımızla tek başımıza bile yılda yüzlerce kilo çöp üretiyor olabiliriz. Brn bunu bir süre önce fark ettim. Evde sıvı sabun kullanıyoruz. Aynı kokuyu uzun süre kullanmayı sevmediğim için daha ekonomik olmasına rağmen büyük boy değil küçük boy sıvı sabun alıyordum. Bir gün kardeşim alış veriş yaparken daha pahalıya gelmesine rağmen neden küçük boy sabun aldığımı sorunca sebebini söyledim. "Ama abla gereksiz atık üretmiş olmuyormusun?" diye kınadı beni. Hiç o şekilde düşünmemiştim. Alış veriş yaparken çöpleri kendimizin imha etmek zorunda olduğumuzu farz edip mümkün olduğunca az çöp üretecek ürünler almaya da dikkat edersek çevreye ve ülke ekonomisine bir nebze katkımız olur.

20.11.2019

Biz dikkat etsek nolacak. Avrupadan çöp ithal ediyoruz.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ