Dünyanın en çirkin balığının, yani blobfishin aslında bizim yüzümüzden bu kadar çirkin göründüğünü söylesek, şaşırır mıydınız?
Dünyanın en çirkin balığının, yani blobfishin aslında bizim yüzümüzden bu kadar çirkin göründüğünü söylesek, şaşırır mıydınız?
'Mr Blobby' (yukarıdaki fotoğrafta) blobfishin tipik bir örneği. Yeni Zelanda kıyılarında yakalanmış ve Kerryn Parkinson tarafından 2003'teki NORFANZ keşif gezisinde fotoğrafı çekilmiş bir numune.
Blobfish, hiç de şaşırtıcı olmayan bir şekilde yarışmayı ve Ugly Animal Preservation Society'nin resmi maskotu olma onurunu kolayca kazandı.
Bu derin deniz balıkları, denizin 600-1200 metre derinliklerinde yaşarlar ve asla denizin kendileri için bilinmeyen kesimlerine, yani 300 metreye çıkmazlar.
Tabii bir bilim insanı veya balıkçı tarafından çıkarılmadıkları sürece.
Bu balık türü, yumuşak kemiklerle ve parçalanmadan veya ezilmeden basınç altına girebilmelerine olanak sağlayan jölemsi bir etle donatılmış.
Ayrıca hava keseleri de yok; çünkü olsaydı çoğu balığın yüzmesini kolaylaştıran bu gazla dolu boşluk böylesine büyük bir basınç altındayken çökerdi.
Denizin derinliklerindeyken, yani aslında evindeyken ise hiç de çirkin değiller; hatta oldukça sıradan görünüyorlar.
Gayet de normal, değil mi?
Hayvanları bile dış görünüşüne göre yargılayacak kadar işsiziz. Ama o "çirkinliği" oluşturan da biziz. Ne kadar acı bir şey.
Bi bana mı sevimli geldi lan :D
Ya çirkinlik arıyosanız aynaya bakın. Şunun masumiyeti bile bence Miss. World olmasına yeter de artar bile.