Sarışınlık şu ana kadar hep kıskanılan bir durum oldu, nedense. Bakalım sarışınlık o kadar da iyi bir şey miymiş.
Sarışınlık şu ana kadar hep kıskanılan bir durum oldu, nedense. Bakalım sarışınlık o kadar da iyi bir şey miymiş.
Ayrıca Melanezya insanlarının doğal sarışın olup da siyahi olan tek millet olma gibi bir özellikleri varmış.
Yani göz rengi veya ten rengi buna bağımsız değişkenler olarak sıralanabilir.
Küçükken hepimizin sarışın olmasının sebebi bu olabilir.
Bir de hamilelik de bu durumu etkiliyormuş.
Yani sarışınların diğerlerine kıyasla daha fazla sebzeye ihtiyaçları var.
Konuya detaylı girecek olursak; eumelanin pigmenti saça rengini veren pigmentin adıdır. Ve bu pigment güneş ışığı vb. sayesinde çoğalır. Düz bir mantıkla yarımküreden aşağıya doğru inildikçe sıcaklığın artıp, güneş ışığının bu gibi yerlere daha çok temas ettiğini söyleyebiliriz. Böylece bu yerlerde yaşayan insanların vücudu daha fazla eumelanin pigmenti üretiyor,ten ve saç renkleri de koyu oluyor.
Küreden yukarıya doğru çıkıldıkça Norveç, Finlandiya, İzlanda gibi ülkeler çıkıyor karşımıza. Bu ülkelerin yalnızca yılın 6 ayında güneş gördüğünü düşünürsek, teorimiz bir bakıma mantıklı.
Bu sebepten dolayı da sarı saçın 14 tonu var. Eumelanin pigmenti fazlaysa saç daha koyu sarı oluyor, az ise beyaza kaçıyor. (platin sarısı)
Ayrıca kızıl saçın da sarı saçın bir türü olduğunu söyleyen bazı kaynaklar var. (bknz: çilek sarısı)