Doğal Güzellikleri, Tarihi, Medeniyeti ve Eşsiz Kültürüyle Mezopotamya'nın Başkenti! İnsanı Kendisine Aşık Eden Şehir: Mardin

Hayallerin ovaya bakınca derinliklerde olduğu, damda yattığında yıldızların dokunacak kadar yakın olduğu bir memleket Mardin. Bu kadar özel bir coğrafyada sokaklarda kaybolmak, esnafıyla sohbet etmek, tepeden bir Mardin’e bakmak öyle güzel hatıralar bıraktı ki, siz de bu yazının sonunda heveslenin ve Mardin’e bilet bakmaya başlayın diye sizlerle paylaşmak istiyorum. Haydi gelin beraber bir göz atalım Mardin'de ne var ne yok ? 

Fotoğrafların devamı için Instagram'da !!@seymen.b!! sayfasından takip edebilirsiniz.

Kuzey Mezopotamya'nın başkenti Mardin

Biliyorsunuz, Mezopotamya Ortadoğu’da, Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan bölgeye verilen isim. Mezopotamya’nın yaşadığımız coğrafyada şu andaki yerini belirtmek gerekirse Irak, Kuzeydoğu Suriye, Güneydoğu Anadolu ve Güneybatı İran topraklarından oluşuyor. Büyük bir bölümü bugünkü Irak’ın sınırlarının içinde kalan Mezopotamya, tarihte birçok medeniyetin doğduğu ve asırlar boyunca kavimlerin uğruna kan döktüğü bereketli topraklara sahip bir bölge.

Mardin Kalesi

Mardin ise bu topraklarda kurulmuş 7000 yıllık bir şehir. Kurulduğu günden bu yana yaşamın kesintisiz sürdüğü nadir şehirlerden. Gece gerdanlık, gündüz seyranlık diyor Mardinliler. Fotoğrafta gördüğünüz Mardin Kalesi de Mezopotamya Ovası'nı en belirgin şekilde gördüğü için Kartal Yuvası olarak da biliniyor ama 1980’den beri halka kapalı. Kale, 1980 yılından beri Milli Savunma Bakanlığı’na tahsis edilen ve NATO’ya bağlı Hava Radar Kıta Komutanlığı tarafından kullanılıyor.

Deyrulzafaran

4000 yıllık bir manastır burası. İlk yapıldığında bir güneş tapınağıymış. Güneş ışıklarının girdiği 4 metrelik bir odada ibadet yapılırmış. Sonradan Süryaniler Hristiyanlığa inandıklarında kilise inşa ediliyor. Ve günümüze kadar geliyor. Deyrulzafaran'a gittiğinizde Lukas ve diğer rehberler sayesinde çok güzel tur yapabilirsiniz. Kişi sayısına göre kalabalık oldukça tur yaptırıyor manastır yönetimi. Ayrıca bekleme salonunda Süryani Kurabiyesi ve Zafaran Çayı'nı deneyimlemenizi tavsiye ederim.

Abbaralar

Abbara, altı tünel üstü ev... Altı kamuya ait, üstü özel mülkiyet... Örgü teknikleriyle sokakların birleştirilme tekniği bir nevi aslında.  Kimi basık, kimi yuvarlak. Genellikle yamaç şehirlerinde var olan bir mimari teknik. Cordoba ve Kudüs şehirlerinde de var. Mardin'de ise Abbaralar'dan 50 tane falan var. Eskiler şöyle der, 'Besmelesiz geçilmez buralardan, geçilirse Abbara kapanır.'

Dar sokaklar

Mardin'de sokaklar bir cenazeyi sırtlayacak 4 kişinin geçeceği şekilde yapılmıştır.

Mardin eşekleri

Sokaklar dar olunca eşekler kıymetli oluyor Mardin'de. Sit alanında bütün sokaklar merdivenli ve yokuş olduğu için buralara araç giremiyor ve merkepler sayesinde buranın temizliği yapılıyor. 40 kadrolu çöpçü eşek, 23 mahallenin temizliğinde kullanılıyor. Çöpçü eşeklere gözü gibi bakıyor belediye. Veteriner hekim kontrolünde haftalık muayeneleri yapılan eşeklerin yemlerini zamanında veriyor, bakımları günlük yapılıyor. Bu eşekler daha 5-6 yaşlarında alınıp burada çalıştırılmaya başlanıyor. Burada 8 ile11 yıl arasında çalıştıktan sonra sağlığına göre buradaki eşekler emekliliğe ayrılıyor. Emeklilikler de törenlerle yapılıyor.

Ulu Camii

52 metre yükseklikte bir minare Ulu Camii minaresi. Eskiden iki tane varmış. Biri hava muhalefeti sırasında hasar görmüş ve günümüze kadar gelememiş. Ayrıca bu caminin çok farklı bir hikayesi var. 1 Müslüman, 1 Süryani, 1 Ermeni usta bu camiyi beraber yapmış ve her biri kendinden simgeler bırakmış minareye. Üzerinde Allah yazan, çevresinde 4 halifenin adı yazan gözyaşı damlaları ve cennet kapıları minarenin anlamlı süslerinden. Üzerine konan meşhur Mardin güvercinleri de cabası.

Kufa Yazısı

Kaçımız Mardin'de bu Kufa önünden yürüyerek geçti acaba? Ama çok önemli bir anlamı var aslında. Bu Kufa, Ulu Camii'den çarşıya geçen yolda yer alıyor ve esnafı işini iyi yapmaya davet ediyor. Diyor ki; 'Kim Allah'a tevekkül ederse, ondan daha iyi dost yoktur.' Ne kadar güzel değil mi?

Mardin esnafı

Bu arada Mardin'e geldiğinizde esnafla olabildiğince içli dışlı olun, sohbet edin. Ne kadar samimi olduklarını, hürmetlerini o an görebilirsiniz. Telkarici, fırıncı, kahveci, bakırcı hepsinin muhabbeti ayrı güzel...

Mardin taşları

Taş kesme yapısı açısından Venedik ve Kudüs'ten sonra 3. Harika Şehir gösteriliyor Mardin. Kent inşa edilirken komşuluk haklarına çok dikkat edilmiş, alt yapı ihmal edilmemiş ve göz estetiği hiçbir zaman es geçilmemiştir. Şehir ve yapıları halkın ihtiyaçları düşünülerek, iklim göz önünde bulundurularak akıllıca tasarlanmış. Sokaklar, sıcak yaz aylarında doğal iklimlendirme sağlayacak şekilde yapılmış. Yukarıdan aşağıya saran, kılcal damarlar gibi tüm şehri kaplayan bu dar taş sokaklarda ovadan ve kaleden gelen tatlı esintileri hissedebilirsiniz.

Mardin sokaklarının dili

Mardin sokaklarında dolaşırken duvarlar konuşur, kapılar dile gelir. Fotoğrafta sol kapının üzerinde gördüğünüz tabelada o ev sahibinin hacca gittiği işaret edilir ve kapısını çalarsanız hurma ve zemzem suyu ikram edilebilir size. Ayrıca Mardin'de şöyle bir söz duydum bir büyüğümden: 'Bizler siz şehirliler gibi alt alta üst üste oturmayız, yan yana omuz omuza otururuz.' Son olarak kapıların renginin böyle olma sebebi, kurak geçen dönemlerde akrep gelmemesi içindir.

Kasımiye Medresesi

Kasımiye Medresesi zamanında üniversite düzeyinde eğitim veren bir yermiş. En hoşuma giden kısım ise, avlusu. Neden mi? Çünkü burada bir hikaye var: Suyun kaynağı insanın hayata gelişi, döküldüğü havuz gençlik, yaşlılık, bebeklik, daha sonra bu sular ikinci ve daha büyük bir havuza dökülüyor. Burası ahiret. Hepimiz buradayız. Sonrasında uzun, ince bir su kanalından gidiyor sular. Burası sırat köprüsü. Bu köprü sonunda ya cehennem çukuruna ya da cennete Mezopotamya Ovası'na doğru gidilir. Ayrıca bu medresede kapılar alçaktır. Sebebi ise, tevazu anlamına gelir. Kapıdan içeriye giren herkes kim olursa olsun eğilmek zorundadır diye düşünmüşler. Mardin'de diğer önemli medreseler ise Zinciriye ve Hatuniye Medresesi'dir.

Midyat

Mardin gibi bir müze kent olan ve şehir merkezine 1.5 saat uzaklıkta yer alan Midyat, tarihi evlerin, taş konakların, kemerli geçitlerin, minare gibi yükselen çan kuleleriyle Süryani kiliselerinin bulunduğu muazzam bir bölge. Gümüş, telkâri, el sanatları açısından önemli bir yöre olan ilçe turistik bakımdan eşsiz özelliklere sahip.

Mardin Müzesi

Mardin Müzesi'nde en ilginç köşelerden birisi bu fotoğraf. Zamanında birçok inanışta, ölen kişiler değerli eşyalarıyla gömülürmüş. Mardin'de yapılan kazılarda kişilerin mezarlarının içinden çıkan eşyaları da görebilirsiniz.

Bir Güneydoğu anısı: Dövmeler

Güneydoğu'ya gittiğinizde dövmesi olan yaşlı teyzeler amcalar görebilirsiniz. Bu aslında bir Arap kültürüdür. Fakat, kimi güzellik için kimi nazar için yaptırılmış. Her dövmenin de bir anlamı vardır. Erkekler, tarlada akrep sokmasın diye yaparmış örneğin. Kadınların kimi koluna dövme yaptırmış ki, kocası başını koysun diye, kimi karımın duvağını bu parmaklarla çıkartacağım diye parmağına... En ilginci ise avuç içine üç nokta yaptırmaktı bence. Avucuna üç nokta yaptıran kadının üzerine kuma gelmezmiş...

Dara Antik Kenti

Mardin’den 30 km uzaklıkta, Oğuz Köyü sınırları içerisinde yer alan bu antik şehrin bir kısmı hala toprak altında. Kazı çalışmaları yapılmış fakat bütçe sıkıntısı nedeniyle çalışmalar durmuş. Ah terör olmasaydı ne güzel kıymete binerdi buralar dedirtiyor insana.

Butik mekanları

Mardin'de pek güzel kafeler var. Bazıları 'Bilalo'nun Yeri' gibi amcalarla oturup sohbet edebileceğiniz, bazıları da fotoğrafta gördüğünüz gibi 'İzla Art Cafe' gibi son derece şık ve gençlere hitap eden cinsten mekanlardan. Bu arada İzla Art'da Charlie Chaplin izleyebilir, kendi yaptıkları şarabı deneyimleyebilirsiniz. Öyle güzel, öyle keyifli...

Bir Kabadayı Mekanı

Gerçek bir kabadayının mekanı. Kabadayı Beşir olarak bilinen bir kabadaynın mekanı. Sac kavurması ile ön planda olan bir mekan. Kabadayı deyince de korkmayın aman! Beşir Abi, masanıza gelir sohbet eder. Mekanda iki şey yasak. Biri yüksek sesle şarkı söylemek, diğeri ise mekana alkollü gelmek.

Butik oteller

Mardin'de konaklama yapacaksanız iki önceliğiniz olmalı: Eski Mardin merkezinde olması ve taştan yapılmış olması. Özellikle caddenin üst tarafında olursanız, Zinciriye Hotel gibi çok güzel oteller var. Açıkçası önü ovaya bakan bu otellerde terasa çıkıp bir kahve içmek müthiş bir deneyim olacaktır.

Ve tabii ki çocuklar!

Mardin'de her sokak arasında oyun oynayan, koşturan çocuklara denk gelebilirsiniz. Bu minik arkadaşlar gerçekten çok samimidir. Hemen gelir, sohbete girişirler. Pek de tatlıdırlar. Otursanız saatlerce gazoz içer, sohbet edersiniz, o kadar diyorum.

Popüler İçerikler

Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
A Millî Takım'ın UEFA Uluslar Ligi'ndeki Play-Off Turu Rakibi Belli Oldu: Macaristan
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
YORUMLAR
26.05.2018

Ama kaçak elektrik kullanımında ülke genelinde birinci sırada. Ülkede en çok askerin şehit olduğu illerden biri. Eğer bu ikisi olmasaydı bugün İstanbul neyse Mardin o olurdu.Mardin de çok tarihi bir yapıya sahip.Ama bir yerde yaşayan insanlar bir yerin kalitesini bozabilir.Nasıl ki tekin olmayan tiplerin olduğu sokaktan geçmezsek bu da o hesap.

27.05.2018

Mardin gerçekten inanılmaz bir şehir gerek tarihi gerek insanları farklı kültürden insanlar mekanlar şehire inanılmaz renk katıyor lütfen ırkçılığınızı bir kenara bırakın ve imkanınız varsa 1 kere gidin gezin ne demek istediğimi o zaman anlayacaksınız

27.05.2018

O çok meşhur dar sokaklarını, o sarı taş yapıları görmek için gitmiştim ve bayıldım. Çok etkileyici bir şehir. Her dinden insanı barındıran, huzur veren harika bi yer. Tepelere çıkın, bi çay kahve için :) Hele yemekleri aboww :) Mutlaka gidin derim :)

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ