Doğa Yasalarının Arkasındaki Bilgisayar

Dostlar iki yıldan fazladır yazıştığım dünyaca ünlü fizik profesörü Richard Muller yılbaşında bana kendi çektiği fotoğraftan oluşturduğu yeni yıl tebrik kartı göndermişti. Ben de kızım Esra Günen’in önerisiyle Muller’e kendi ellerimle yaptığım bir kartpostal gönderdim. Geçtiğimiz hafta bana teşekkür maili gönderdi. Ama yazıda benim ona gönderdiğim doğa yasalarıyla ilgili bir makalemi okumuş ve kısa bir görüş yazmış, çok önemli olduğu için sizlerle paylaşıyorum.

Önce gönderdiği maili vereyim:

Sevgili Mustafa

Ne harika bir sürpriz! Gönderdiğin şey tebrik kartı değil, onun ötesinde. Okyanusu ve gökyüzünü güçlü bir şekilde yakalayan güzel bir minyatür. Bayıldım. Çerçeveletip evimin duvarında uygun bir yere asmayı planlıyorum.

Geçen Noel'den sana gönderdiğimi zannetmediğim bir tebrik kartı ekliyorum. Fotoğrafı birkaç yıl önce kış mevsiminde Kaliforniya'nın Sierra Nevada dağlarında kar ayakkabıları ve sırt çantamla yaptığım bir yürüyüş sırasında çekmiştim.

“Doğa Kanunları” makalen üzerine buracıkta kısa bir yorum yapayım. Doğanın hesaplama yapmadığını söylüyorsun. İkili hesaplama yapmıyor kesinlikle, ancak devasa bir analog bilgisayar olup olmadığı da net değil. Örnek olarak elektrik potansiyeline dair boş uzay Maxwell denklemini alıyorum.

Bu aslında her noktadaki potansiyelin değerinin tüm komşu noktaların ortalama değerine eşit olduğu anlamına gelir. Bu tam olarak büyük bir analog bilgisayarın yapabileceği türden bir 'hesaplama'dır. Eğer bir yükün hareketi bu 0 değerini bozarsa dev analog bilgisayar onu geri almak için ayarlama yapmaya başlar. Bunu ancak ışık hızıyla yapabilir, daha hızlı değil. Denklemin bu yorumunu onlarca yıl ileri düzey elektromanyetizma derslerinde öğrettim.

Gençliğimde insanlar hâlâ analog bilgisayarlar geliştiriyorlardı. Ancak daha sonra dijital bilgisayarlar tamamen kontrolü ele aldı çünkü (sanırım) 1'ler ve 0'lar elektronikte kolayca temsil ediliyor. Bir diğer büyük neden ise hataları azaltmak için hata düzeltme kodunu kullanma yeteneğiydi. İnsanlar bugünlerde hata düzeltme kodundan pek bahsetmiyor; sadece bilgisayarların nadiren hata yaptığını varsayıyorlar.

Saygılarımla.

Mutlu Noeller, mutlu yeni yıllar ve sonrasında kutlayacağınız her şeyin harika olmasını dilerim.

Şimdi de konuya hâkim olanlar için yalnızca benim makaleme yaptığı yorumun İngilizcesini vereyim. Daha sonra çok önemli dediğim kısmı açıklayacağım.

A quick comment on your “Laws of Nature” essay. You say that Nature does not compute. It certainly does not do binary computation, but it is not clear that it is not a huge analog computer. As an example, I take the free-space Maxwell equation for the electric potential:

It really means that the value of the potential at every point is equal to the average value of all its neighboring points. That is exactly the kind of “computation” that a large analogue computer can do. If movement of a charge disrupts this value of 0, then the giant analog computer starts adjusting to get it back. It can only do that with the speed of light, no faster. I’ve taught this interpretation of the equation for decades in advanced electromagnetism classes.

Şimdi çok önemli dediğim yoruma gelelim.

Muller, bahsettiği makalemdeki “doğa yasaları hesap yapmaz” ifademi biraz farklı şekilde doğrulamış. Ben bu konudaki makalelerimde özet olarak fizik yasalarının çalışabilmesi için ister Tanrı densin ister başka bir isim verilsin, sistemin hafıza ve akıllı işlemciye ihtiyacı olduğunu vurguluyorum. Bu düşüncelerimi sanat manifestom kitapçığımın bölümlerinde “matematik aslında tanrının bizzat kendisidir” ekseninde ayrıntılarıyla yazıyorum. İşte Prof. Muller, evrenin arkasındaki bu unsuru devasa bir analog bilgisayara benzetmiş ve ancak o başarabilir demiştir. Ve böyle bir bilgisayarın olup olmadığı belli değil notunu koymuştur. Bu düşüncesine gerekçe olarak da Maxwell’in boş uzay elektrik potansiyeli denklemini örnek vermiştir.

Durumu biraz daha anlaşılır şekilde kısaca vereyim. Maxwell’in bu denklemi uzayın her noktadaki elektrik potansiyelin değerinin tüm komşu noktaların ortalama değerine eşit olduğunu söyler. Herhangi bir noktada bu eşitliği bozan yük olursa derhal müdahale edilip dengenin eşitlenmesi gerekir. Aksi halde sistem bozulur, eş deyişle bu evren olmaz.

Şimdi konuya hâkim olmayanlar için, Muller’in neden analog bilgisayar dediğine de çok kısa değineyim. Dijital bilgisayarlarda bilgi birimi ikili sistem (Binary) 1,0 yani var yok, boş dolu şeklinde kodlayarak oluşturulur. Ancak bu sistemde hatalar olabilmektedir. Analog bilgisayarlar ise bir sıfır değil tüm rakamları kullanır, bu sistemde bilgi birimi rakamlarla kodlanır. Dolayısıyla neredeyse sıfır hatalıdır. Bu yüzden analog bilgisayar benzetmesi yapmıştır.

Burada ilginç bir tesadüf olarak, ben de fizik yasalarının arkasındaki yaratıcı unsur için, nesnesi olmayan, yalnızca sonsuz bilgi olarak var olan süper bir bilgisayar benzetmesi yapmıştım.

Bu sonsuz bilgi, başlangıçtan itibaren evrendeki tüm olayları oluşturan ve kontrol eden bir unsurdur. Enteresandır, bu bilgi evrenin her anında her noktasına nüfuz ettiği halde, kendisi evrene dahil değil, ötesinde. Çünkü fizik bir unsur olmadığı için onun içinde veya dışında olunamaz. Düşünsenize, o evrenin içindeki her yerde ama evren onun hiçbir yerinde değil. (Burada ben Spinoza ve benzeri felsefeler ve de inançlardan ayrılıyorum)

Ayrıca bu bilgi, yapısından dolayı fizik yasalarına tabi değildir. Dolayısıyla onun için ışık hızı gibi bir sınırlama da yoktur. Evrenin her köşesindeki gelişimi zaman ötesi (sıfır zamanda) kontrol edip gerekeni yapabilir.

Her neyse bu konularla ilgiliyseniz “Mustafa Günen sanat manifestosu” makalelerimden okuyabilirsiniz.

Instagram

X

Facebook

Linkedln

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Popüler İçerikler

Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?