Bu kural o kadar kilit bir nokta ki dizide hata bulduğunuzu düşündüğünüz anda biri tarafından ortaya atılır ve susmak zorunda kalırsınız. Gerçekten de açıkları kapatmanın en kestirme yollarından biridir bu. Bazen bizi rahatsız eder ama elden ne gelir diye kabulleniriz. Senaristler ne yazarsa o geçerlidir sonuçta.
Bu sonik zımbırtısı o kadar kullanışlıdır ki, Doktor’umuzun ne zaman başı derde girse ortaya çıkar. Sonik tornavidayı seviyoruz, fakat teknolojik aletlerde sınırsız nitelikte olması senaristlerin kolaya kaçtığını düşündürtmüyor değil.
Paralel evrenlere geçişin ilk önce imkansız olduğunu daha sonra da mümkün olduğunu 10. Doktor zamanında fark etmiştik. Senaryoya göre Rose ve 10. Doktor’un ayrılma zamanları geldiğinde buna nihai olarak karar verilmişti. Ama sanki Rose ve 10. Doktor ayrılsın diye paralel evren olayı kapatıldı gibi. Paralel evrenlere geçişin artık mümküm olmadığını bu yüzden Rose’u asla göremeyeceğimizi değil de Rose’u asla göremeyeceğimiz için paralel evrenler olayının kapatıldığını düşünüyoruz. Aç-kapa yalama olur tabii, fakat daha inandırıcı bir şey olsaydı demekten kendimizi alamıyoruz.
Bu durum aslında kolaya kaçmak değil de gelenekselleşmek gibi bir durum sayılabilir. Siberler, Dalekler, Ağlayan Melekler ve Usta her sezonda karşımıza çıkabilecek düşmanlar. Bunların dışında unuttuğum bazı kalıcı olanlar olabilir, onları da siz eklersiniz. Genellikle kalıcı düşmanlardan arta kalan bölümlerde de geçici düşmanlar ortaya konur. Bu aslında kötü bir durum değil, fakat otomatikleşme söz konusu olduğunda yaratıcılığı öldürebiliyor. Örneğin 10. Sezona henüz başlamamışken senaristler, 1 siber, 1 dalek, 1 ağlayan melek koysak gerisini de doldururuz diyebilirler. Bu da senaryo mantığına uymuyor kanımca.
Bu madde de aslında dizimizin en uzun ömürlü olmasını sağlayan maddedir sanırım. Rejenerasyon döngüsü olmasa dizinin senaryo anlamında bu kadar uzatılabilmesi oldukça güç olabilirdi. 13 rejenerasyon hakkı biten Doktor’a ne olacağı muamması ise Gallifrey’den hediye edilen yeni bir döngü ile ortadan kalkmıştı. Ama bu sizce de aşırı kolay olmadı mı? Kolay olduğu için kimsenin de aklına gelmemişti diye düşünüyorum. Bu durum bende öyle bir algı oluşturdu ki dizi popülaritesini ve reytingini önümüzdeki 15-20 yılda koruyabilirse Gallifrey’den bi’ 13 hak daha gelir gibi geliyor. Eminim siz de o bölümün görsel anlamda mükemmelliğini bir kenara itip düşünürseniz fark edebilirsiniz.
Dizide gördüğümüz bazı şeylerin basit görünümlü ultra teknolojik aletler olduğunu ara sıra görebiliyoruz. Ki bu bence de kötü bir şey değil. Bir ironi yaratmak için de bilerek yapılmış olabilir. Bu açıdan bakıldığında oldukça güzel de gelebiliyor. Ama bazen ‘’Prodüksiyonunuz mu zayıf be kardeşim’’ dedirten anlar oluyor ve whovianların yanında oturup diziyi yeni yeni anlamaya çalışan kişiler bu durumu oldukça gülünç bulabiliyorlar. Çekimlerin ne zor şartlar altında yapıldığını tahmin edebiliyorum. Fakat prodüksiyon anlamında biraz daha çabalamaları gerek. Tamamen bizim hayal gücümüze bırakmasınlar bazı şeyleri.
Sen bi dizi başladığında 50 yıl sonrasını planla da göriyim o kadar senarist yapımcı değiştikten sonra dizi bok gibi de olabilirdi fakat şu anda hala tüm dünyada milyonlarca hayran ı var bu diziyi Türk ler yapsaydı kesin daha rejenerasyon geçirmeden bi kız a aşık olur herşeyi bırakıp dünyada yaşamaya başlar 2 sezon sonrada aşırı boktan bi final le unutulurdu bu kolay a kaçmak değil bu başkalarının düşünemiceği kadar dahice bişey bana 50 yıl süren bi Türk dizisi söyle
o 13 . hakkı adamlar taaa ne zamandan önce planlamışlar biliyormusun diziyi izlemeden kulak kabartarak yazmışsın doctorlar galifreyi kurtarınca time lordlarıda kendi rejenerasyonunu doctora hediye etti olay bu büyütülcek bişey yok ve cok iyi düşünülmüş bir şey gelecege dair olan birşey
paralel evren olayına hak veriyorum işte. Sanki "yol arkadaşları bir yerden sonra gider, Rose Tyler2in gidişi böyle olsun" demişler gibi oldu. Zaten o paralel evren bölümünü izleyene kadar bende "paralel evrene gitmek kolaydır" diyordum. O teori çürük çıktı işte :D