Dizisi Tutunca Kitabı Basılan 10 Yapım

19.02.2015 - 16:32

07.03.2015 - 16:34

Kaynak: http://www.babil.com/ozel-liste/dizi-diz...

''Bazı diziler o kadar tuttu, o kadar izlendi ki; kitabı basıldı!''

Eğer edebiyatla aranız pek iyi değilse böyle düşünebilirsiniz bu kitapları gördüğünüzde. Eğer durum sizin için tam tersi ise; saydığımız diziler sizin için ''kitapta böyle bir şey yoktu ki'' diyerek izlenen hayret verici yapımlara dönüşüyor olabilir.

Fakat her nasılsa diziler bu şekli ile de çok sevildi, çok söylendi. Hatta sırf bu yüzden uzun süredir tozlu raflara mahkûm edilmiş eserler yeniden hayatlarımıza, kitaplıklarımıza girdi...

Biz de ''peki, öyleyse''dedik ve dizisi çekilmiş, filmi yapılmış bu eserleri bir web sitemizde bir seçki altında topladık. Bir kısmını sizlerle de paylaşmak istedik.

İşte o diziler,

işte o kitaplar....

Sıdıka - Atilla Atalay

Başlangıcı, bir çoğumuzun hatıralarında geniş yer tutan ''Sıdıka'' ile yapmak istedik. 90'lı yıllarda hepimizin eğlenerek izlediği Saka ailesi aslında Atilla Atalay'ın ürettiği çizgi karakterlerdi. Hepimizin zihninde geniş yer tutan bu aile, belki de çizgi karakter olmaktan çıkıp, can bulduğuna en çok sevindiğimiz yapımlardan birisi.

Vedat Türkali - Fatmagül'ün Suçu Ne?

Beren Saat'in başrolünde oynadığı uzun soluklu dizi, bizi ekranlara bağlamıştı. Bu trajik hikayeyi nefessiz izlesek bile, kitabı okuyanlar az çok bilgi sahibiydiler. Fatmagül'ün Suçu Ne? usta yazar Vedat Türkali'nin büyük ses getiren senaryosundan öyküleştirildi. Daha önce de farklı yapımlar için film haline getirilmiş bu eserde Bir genç kadının dramı yanında bir ilçede oynanan siyaset ve seçim oyunları, küçük hesaplar, erkek dünyası da bu etkileyici öyküde ustalıkla yansıtılıyor.

Reşat Nuri Güntekin - Yaprak Dökümü

Reşat Nuri Güntekin'in ölümsüz romanından uyarlanan dizi hem 'biraz uzun' sürmesiyle, hem sürekli yinelenen replikleriyle aklımızda kaldı. Kitabın içinde ''Aman ağzımızın tadı kaçasın'' repliği geçiyor muydu okuyanlar anımsayabilir fakat, 'fazla uyarlama' olduğundan kitaba sadık bir yapım bekleyenleri epey şaşırtmıştı.

Şule Yüksel Şenler - Huzur Sokağı

Şule Yüksel Şenler'in romanından uyarlanan yapım, yeniden gündeme gelmesiyle başta yazarını sonrasında daha önce eseri okumuş olanları epey sevindirmişti. Öyle ya, çoğumuzun adını sonradan duyduğu bu kitap 100 baskıyı çoktan geçmiş bir eserdi.

Kimisi bu dizi hemen bitsin istemedi, kimisi ekranların alışık olmadığı bu karakterlere hayretle baktı. Fakat ana karakter doğru yolu bulana kadar bizi ekranların başından kaldırmayan bir proje oldu.

Lorenzo Carcaterra - Suskunlar

Carcaterra, tartışmalar yaratan gerçek yaşam öyküsü Suskunlar'da, Wilkinson Erkek Çocuklar Islahevi'nde geçirdiği yürek parçalayıcı ayları anlatıyordu. Ekranlarda izlediğimiz ise bu eserin Türkiye şartlarına uyarlanmış haliydi. Olay yaratan dizi, özgün içeriği ve sürükleyici sahneleri ile kısa sürede fenomen olmuştu. Fakat daha önce eseri okuyanlar için hiç bir detay, bu kadar hayret verici değildi ne yazık ki...

Nermin Bezmen - Kurt Seyt & Shura

Televizyon dünyasına ''Kıvanç Tatlıtuğ yine ne kadar yakışıklııığ'' ana başlığı ile giriş yapan yapım, ne yazık ki uzun soluklu olamadı. Oysa Nermin Bezmen bu önemli eserinde Çarlık Rusyasının debdebeli yaşantısından Bolşevik ihtilali ile İstanbul'a sürüklenen hayatları ustaca anlatmıştı.

Reşat Nuri Güntekin - Dudaktan Kalbe

Bir başka Reşat Nuri Güntekin yapımı ile karşınızdayız. Sanki yazar bu günleri görmüş de ''yahu ben yazmazsam sen yazmazsan nasıl artacak bu reytingler?'' demiş ve yazmaya hızla devam etmişti. Televizyonların uzun yapımlarından birisiydi Dudaktan Kalbe. Edebiyatımızdaki önemli ak romanlarından olan kitap, yayınlandığı dönemde de temiz İstanbul Türkçesi ve olay örgüsünün doğallığı le övgü almıştı...

Refik Halid Karay - Bugünün Saraylısı

1965 tarihinde İstanbul'da ölen yazar Refik Halid, muhalif kaleminin keskinliği, temiz İstanbul Türkçesi, renkli anlatımı, tasvir gücü ve yaratıcılığıyla, Türk edebiyatının en güçlü isimlerinden birisi, eseri ise yazıldığı dönemi olabildiğince net yansıtması sebebi ile oldukça önemli. Televizyon tarihimizde ise dönem dizilerinin meşhur olması ile ünlenen bir yanı var. Elbette bize düşen biraz geç olsa da, bu önemli eserin hakkını verebilenler ve aslını merak ederek kitabı, kütüphanesine katanlar.

Orhan Kemal - Hanımın Çiftliği

Orhan Kemal'in en sevilen romanlarından biri olan Hanımın Çiftliği, ağalık sorununu olduğu kadar, sınıfsal çelişkileri de yetkinlikle anlatır. Paranın değişime uğrattığı hayatları, el değiştiren paranın yarattığı çelişkileri, insanın en soylu duygularından biri olan aşkın bile soysuzlaşmasını anlatan bu roman, okuru hiç beklemediği bir sona doğru peşi sıra sürükler. Dizisi de bir o kadar insanı ekrana bağlayarak ''ya şimdi ne olacak?'' heyecanı ile 40 dakikalık reklamı bir solukta izletecek güçte olmuştur. Elbette bize göre bu da en başta yazarın fikri yeteneğindendir...

Fakir Baykurt - Yılanların Öcü

Gelelim sıcağı sıcağına ekranlarımızı süsleyen bir başka yapıma.

Fakir Baykurt, bu romanıyla, köy yerindeki küçük hesapları, bu hesapların peşinde koşan fırsatçıları, onların siyasetteki, bürokrasideki uzantılarını ve o zalimlerin ezmek, yok etmek istediği aydınlık, güzel insanları anlatıyordu. kısacası yine 'memleket mesele-lerine' değiniyordu. Yazıldığı dönemde sakıncalı damgası yemek ve husumetin odağı olmak pahasına yazılmıştı. Kıymetli yazarımız 2015 yılında eserine verilen değerin katmerleneceğini bilseydi, belki de farklı bir son yazardı ne dersiniz?