Sözleri bizzat Hz. Peygamber’in (s.a.s.) sünneti ile sabit olan ezan İslâm dininin şiarı ve Müslüman varlığının/kimliğinin bir göstergesidir. İslâm inancının temel esaslarını içeren ve İslâm toplumunun ortak değeri olan ezan, aynı zamanda, İslâm birliğinin ve tevhîdin sembolüdür.
Mâna ve muhtevası bakımından ezan hem namaz hem de İslâm için bir çağrıdır. Yani ezan vasıtasıyla insanlar bir taraftan namaza çağrılırken diğer taraftan Allah’ın varlığı, birliği, Hz. Muhammed’in (s.a.s.) O’nun elçisi olduğu ve asıl kurtuluşun (felâh) âhiret mutluluğunda bulunduğu gerçeğini dile getirmektedir.
Ezanın aslî halinin dışında herhangi bir dil ile okunacak çağrının, İslâm âlimleri ve dünya Müslümanları nezdinde ezan olarak itibarının olmadığı muhakkaktır. Nitekim İslâm alimleri Arapça dışında okunacak bir çağrının ezan olarak nitelenemeyeceğini, örneğin Farsça olarak okunacak sözlerin ezan olarak sahih olmadığını belirtmişlerdir. (İbn Abidin, Reddü’l-muhtâr, I, 383.)
Ezanın özgün şekliyle okunması gerektiği konusunda 15 asırlık bir gelenek ve ittifak söz konusudur. Ezan, İslâm’ın şiarı ve namaza davet olduğundan değişik dilleri konuşan Müslümanların hepsine bu davetin ulaştırılması, ancak yine hepsinin ortak bilincine hitap etmekle olur ki, bu da ezanın bilinen asli lafızlarıyla yani Arapça olarak okunmasıyla gerçekleşir (İbn Abidin, Reddü’l-muhtar, I, 383). Bu itibarla ezanın asli şekli dışında başka bir dille okunması caiz değildir.
Demek istediği şu: Arapça bazı yazıları papağan gibi tekrarlayın, okuyun ama ne dendiğini anlamayın. Yoksa dinden çıkarsınız. Bizim düşünmeyen, sorgulamadan inanan insanlara ihtiyacımız var ki; rüyanızda göremeyeceğiniz Mercedeslere binelim, milyarlarca liralık bütçeyi cebe indirelim.
Kur'an tercümesi Kur'an hükmünde değildir ne demek? Meselâ "...oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.” ayetinin tercüme edilmemiş halinde hüküm başka mı oluyor? Yani artık akıl ve mantıkla inatlaşmak uğruna ne kadar saçmayalabilirler bilmiyorum.
Öyle birşey düşünün ki hayatınızı toptan etkileyecek fakat bilmediğiniz anlamadığınız bir dilde yazılı. Uyman gereken kurallar topluluğu olduğunun da bilincindesin, fakat sana yardımcı olması gerekenler sana bunun tercümesini vermiyor. Yalnızca onların söylediklerini yapman gerektiğini söylüyorlar. Kuralların doğru bir şekilde sana aktarıldığından nasıl emin olabilirsin ki. İçinde her daim bir kuşku olur. (Yanlış anlaşılmasın kuralların yanlışlığı değil aktarıcının işgüzarlığından bahsediyorum). Madem makam konusunda bu kadar ısrarcısınız; evet okunması gerektiği gibi okunsun ama arkasından Türkçe' si de okunsun. Bakın çözüm çok kolay herkesin istediği oldu bitti.