Diyanet İşleri Başkanlığı, Cuma Hutbesinin Konusunu Açıkladı: 21 Temmuz Cuma Hutbesinin Konusu Ne?

İslam aleminde, Cuma günlerinin diğer günlerden farklı bir yeri bulunuyor. Dünyadaki pek çok Mümin, Cuma günleri öğle vaktinde camilere giderek toplu şekilde ibadetlerini gerçekleştiriyor. Cuma namazlarından önce ise hutbe okuması yapılıyor. Cuma hutbeleri, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirleniyor. Geçen haftanın Cuma hutbesinin konusu ''Din Samimiyettir, İstismar İhanettir' olarak belirlenmişti. Bu haftanın Cuma hutbesi ise araştırılmaya başlandı. Peki bu haftanın Cuma hutbesi açıklandı mı? İşte 21 Temmuz Cuma hutbesinin konusu.

Dünyadaki tüm Müslümanlar, Cuma günleri öğle vaktinde en yakın camilere giderek Cuma namazlarını iştirak ediyorlar.

Cuma hutbeleri ise Cuma namazının önemli bir parçası. Cuma namazlarından önce okunan Cuma hutbelerinin İslamiyet'te büyük bir önemi bulunuyor. Cuma hutbeleri, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirleniyor.

Cuma hutbesinin bu haftaki konusu ''İdealler Uğruna Çıkılan Kutlu Bir Sefer'' olarak belirlendi.

Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “İman edip hicret edenler, Allah yolunda cihad edenler; onlara kucak açıp yardım edenler var ya! İşte onlar gerçek müminlerdir. Onlar için bağışlanma ve büyük bir lütuf vardır.” Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Müslüman, elinden ve dilinden diğer Müslümanların zarar görmediği kişidir. Muhacir ise Allah’ın yasaklarını terk eden kimsedir.”

Değerli Müminler!

Yüce Allah’ın lütuf ve keremiyle geçtiğimiz Çarşamba günü hicri 1445. yıla girdik. Bizleri yeni bir hicri yıla daha kavuşturan Rabbimize sonsuz hamdü senalar olsun. Hicri yeni yılımız hayırlı ve mübarek olsun.

Hicri takvimin ilk yılı, Peygamber Efendimiz (s.a.s) ile ashabının Mekke’den Medine’ye hicret ettiği 622 yılıdır. Bu yıl, Allah Resûlü (s.a.s)’in öncülüğünde Müslümanlar, Mekke’deki çileli günlerin ardından İslam’ı daha rahat yaşayabilmek için Medine’ye hicret etmişti. Hz. Ömer, bu hadisenin yaşandığı yılı, halifeliği döneminde hicri takvimin başlangıcı kabul etmişti.

Kıymetli Müslümanlar!

Hicret, insanlık tarihinin en önemli dönüm noktalarından biridir. Hicret, sıradan bir göç değildir. Hicret, geçici menfaatler uğruna bir diyardan başka bir diyara gidiş de değildir. Hicret, can ve mal korkusuyla bir şehirden kaçış hiç değildir. Bilakis hicret, Allah rızası uğruna her türlü dünyevi beklenti ve gayeyi bir kenara bırakarak çıkılan kutlu bir yolculuktur. Hicret, ideallerle yücelen bir hayatı mümkün kılmak için başlanan mübarek bir seferdir. Hicret, insanı yaratılış amacından uzaklaştıran her şeyi geride bırakmaktır. Kötülükten iyiliğe, zulüm ve haksızlıktan adalet ve hakikate kararlı bir yöneliştir. Hicret, insanı Allah’a kulluktan alıkoyan her türlü nefsani arzu ve istekten yüz çevirmektir. Haram ve günahlardan kaçınmaktır. Tövbe ve dua ile Rabbimizin engin rahmetine sığınmaktır.

Kıymetli Müminler!

Hicretin gayesi, sorumluluk sahibi, bilinçli, faydalı bireyler yetiştirebilmek için gayret etmektir. Erdemli, huzurlu, güvenli ve barış içerisinde yaşayan bir toplum inşa etmek için çaba göstermektir. Hicretin gayesi, sevgi, merhamet ve yardımlaşma gibi değerleri tüm insanlıkla buluşturmak için mücadele etmektir.

Ne mutlu hicretin asıl gayesini idrak edebilenlere. Ne mutlu sözünde özünde dürüst olanlara. Allah’a hakiki kul olanlara. Ne mutlu İslam’ın hakikatlerini hayatına hâkim kılanlara.

Aziz Müslümanlar!

Önemli bir hususu sizlerle paylaşmak istiyorum. Son zamanlarda sık sık orman yangını haberleri alıyoruz. Bu yangınlarla ciğerlerimiz dağlanıyor. Ormanlarla birlikte nice canlılar yok oluyor. Ormanlık alanlarda piknik amacıyla bile olsa ateş yakmayalım. Yangına sebebiyet verecek atıkları ormanlarda bırakmayalım. Ormanlarımıza kasteden kötü niyetli kişilere karşı uyanık olalım. Yangın ve afetler konusunda yetkililerin uyarılarını dikkate alalım. Onların işlerini kolaylaştıralım. Allah Resûlü (s.a.s)’in  “Kıyamet kopuyor olsa dahi elinizdeki fidanı yere dikin.”  emrine uyarak, yanan ormanlarımızın yerine yenilerini yetiştirelim. Unutmayalım ki ormanlarımız ve çevremiz bize emanettir. Emanete sahip çıkmak ise hepimizin ortak görevidir. Yüce Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü afet ve felaketten muhafaza eylesin.

Popüler İçerikler

Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"
18 Yaşındaki Şampiyon Balerin Eylül Sıla Ilgaz, Aile Evindeki Odasında Ölü Bulundu
Kızılcık Şerbeti'nde Giray'ı Canlandıran Kaan Taşaner Dizide Rol Almaktan Duyduğu Pişmanlığı İtiraf Etti