Devletin en yüksek kademelerinden birinde, üstelik adı 'Diyanet İşleri Başkanlığı' olan bir kurumun başında olan bir kimseden, makamına tahsis edilen vergiler hariç 322 bin lira tutarındaki makam aracıyla ilgili kısaca 'bir ihtiyaçtı' minvalinde bir açıklama gelmesi sizce de garip değil mi?
Dünya malından elini eteğini çekmek değil midir, bir din adamının ilk öğrendiği? Hadi diyelim bu bir ihtiyaçtı. Eski makam aracı işlevini yerine getirmiyordu. Peki o halde daha ucuz, milletin ödediği vergilere kıymet verildiğini gösteren bir otomobil seçilemez miydi?
Bizce yapılabilirdi. Ve şık olurdu. Ama şimdi aklımıza bir sürü soru gelmiyor değil. Acaba Diyanet İşleri Başkanının görmezden gelmek istediği şeyler mi var sokaklarımızda?
'Var' cevabından yola çıkarak sizin için hazırladığımız cevaplar: