Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: Bütün Bilimlerin Aslı Müslümanlar Tarafından Bulundu

Atatürk Üniversitesi'nde konuşturulan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 'Matematikte, fizikte, kimyada, cebirde, geometride bütün bu bilimlerin aslı Müslümanlar tarafından bulundu' iddiasını dile getirdi.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Erzurum'da Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi'nde 'İslam'ın Rehberliğinde Bilgiden Bilince' konulu bir konferans verdi.

Erbaş, 'Müslümanlar ilmi, dini ilimler ya da işte müspet ilimler, sosyal ilimler, fen bilimleri, pozitif bilimler şeklinde bugünkü gibi kalın duvarlarla arasını açmamışlar. Pozitif bilimlerle ne kadar meşgul oluyorlarsa dini ilimlerlede o kadar meşgul olmuşlardır,' iddialarını dile getirdi.

Erbaş, iddialarını şöyle sürdürdü: 'İbn-i Sina örneğini verdim. İbn-i Sina tıpta ne kadar zirve ise felsefede de o kadar zirve olmuş. İbn-i Sina'nın 'El-Kanun Fi't Tıp' isimli kitabını asırlar boyunca bütün dünya üniversiteleri ders kitabı olarak okutmuşlar, felsefede yazdığı kitaplardan bugün biz istifade ediyoruz. Dini ilimlerde İbni Sina fıkıh tefsir, hadis, 11 yaşında hafız olmuş ve oradan başlamış. Sadece orada kalmamış musiki ile ilgili kitap yazmış. Farabi'de öyle. Farabi'nin bir kitabı var bende, 'ud metodu' diye. Biz onu felsefeci biliriz ulûm-u islâmiye, dini ilimlerde kendisini çok iyi yetiştirmiş bir alim biliriz, sosyolojide, felsefede. Ama aynı zamanda bin sene önce 'ud metodu' diye bir kitap yazmıştır. Biruni'ye bakıyoruz, 11'inci asırda hani ortaçağ karanlığı diyorlar ya. Batı orta çağ karanlığı içerisinde adeta debelenirken Biruni, kimya ile ilgili öyle tecrübi çalışmalar yapmış, deneyler yapmış bugün en gelişmiş laboratuarlarda, en gelişmiş teknolojik aletler ile yapılan deneylerle Biruni'nin yaptığı deneyler çok yakın birbirine. Onun için 11 asra 'Biruni Asrı' denilmiştir. Matematikte, fizikte, kimyada, cebirde, geometride bütün bu bilimlerin aslı Müslümanlar tarafından bulunmuştur.'

Farklı alanlarda kendinizi yetiştirin

Gençlere kendilerini farklı alanlarda yetiştirmeleri tavsiyesinde de bulunan Erbaş, konuşmasında şunları söyledi:

'Son 2 asra kısaca bir bakalım. Dünyada her alanda köklü değişikliklerin yaşandığı hepimizin malumudur. 18'inci yüzyıldan itibaren batı merkezli bir yaklaşım da özellikle bilgi alanında şuna vurgu yapmak isterim. Bilgi alanında yaratıcıyı ve aşkın boyutunu öteleyen parçacı bir yönelim öne çıkmış ve bu yaklaşım dünyanın her yerini az veya çok etkilemiştir. Bugün küresel olarak yaşanan birçok sorun ve krizin temelinde işte batı merkezli gelişen bu bilim anlayışının insana, evrene ve hayata bakışındaki bencillik ve insanın Allah'la ilişkisi bağlamında oluşturduğu marazi ve paradoksal yaklaşımlardır. Yaşadığımız son 2 asra yakından baktığımızda bilim bilgi ve felsefenin oldukça öne çıkmasına rağmen bireysel ve toplumsal anlamda tarihin en büyük krizlerinin yaşandığını görmekteyiz. Bilimsel, teknik ve sosyal alanda yaşanan gelişmelerin insanlığı neden daha güzel bir hayata taşımadığı sorusu oldukça önemli ve üzerinde düşünmeye değer bir mevzudur.'

Popüler İçerikler

Komplo Teorilerine Neden Olan ve Irkçı Saldırıya Maruz Kalan Siyahi Çocuğun Ailesi Konuştu
Önceki Şampiyonları Bilen Ünlü Astrolog Meral Güven Şampiyon Olacak Futbol Takımını Açıkladı
Oğlu ile Karısı Birlikte Kaçan Umut Bey'in Müge Anlı'daki Çağrıları Sonunda Yanıt Buldu!
YORUMLAR
14.01.2022

evet haci,mercedesi de biz bulduk.

14.01.2022

Artık nasıl illallah ettirdiyseniz, deizm de Müslümanlar buldu. Ebu Bekir Er-Razi'nin görüşlerine Batı daha sonra deizm dedi.

İbn-i Sina, Farabi İbn-i Haldun vs. Bunlar ehli sünniçi değildi. Kur'an'ın her ayeti evrensel olduğunu veya din olduğunu kabul etmiyorlardı. Tarihselci anlayışa sahipti. Mesela türban olayı hür ve cariye kadınlar arasında bir sınıf ayrımı için kullanılan bir simge idi. Günümüzde bunun artık gerek olmadığını savunan bir anlayış. Keza Allah evreni yaratmış ama sonra tabiata karışmamıştır. Bu anlayışa sahip bu insanlar. Katı ehli sünnetciler ve evrenselciler tarafında tekfir edilip kâfir ilan edilmişti hepsi. Diyanet bunları örnek göstermeye hiç hakkı yok!

14.01.2022

butun bilimler semavi dinlere ragmen ortaya cikti. hep ovundugunuz bilime buyuk katkilari olan 9. -10. yy. alimlerinin hemen hepsi devrin ulamasiyla catisma halindeydi, cogu ulema tarafindan zindik kafir olarak gorulurdu. keza islamiyet oncesi bilimin felsefenin temelini atmis olan antik medeniyetin hristiyanligin yukselisiyle son buldugunuda hatirlatmak gerek. ne zamanki avrupa semavi dinlerin pencesinden kurtulup dusuncede yeniden ozgur kaldi antik dunyanin ve 10yy alimlerinin dusunceleri yerinden yeserdi ve modern bilim ortaya cikti. sizin zihniyetinizin kostekden ote bilime zerre katkisi olmamistir ve olmamaktadir. bilimsel pozitif dusunce ve ozgur akillar sizin en buyuk korkunuzdur, bu yuzden bunlari baskilayip yesermeden yok etmek icin her yere yurtlar aciyorsunuz, universitelere bile din derslerini sokmaya calisiyorsunuz.

İbn-i Sina, Farabi İbn-i Haldun vs. Bunlar ehli sünniçi değildi. Kur'an'ın her ayeti evrensel olduğunu veya din olduğunu kabul etmiyorlardı. Tarihselci anlayışa sahipti. Mesela türban olayı hür ve cariye kadınlar arasında bir sınıf ayrımı için kullanılan bir simge idi. Günümüzde bunun artık gerek olmadığını savunan bir anlayış. Keza Allah evreni yaratmış ama sonra tabiata karışmamıştır. Bu anlayışa sahip bu insanlar. Katı ehli sünnetciler ve evrenselciler tarafında tekfir edilip kâfir ilan edilmişti hepsi. Diyanet bunları örnek göstermeye hiç hakkı yok!

TÜM YORUMLARI OKU (23)