Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: 'Allah’a çağıran, salih amel işleyen ve 'Kuşkusuz ben Müslümanlardanım' diyenden daha güzel sözlü kimdir?' (1) Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s), bu ilahi çağrının son davetçisi, en güzel temsilcisidir. 'Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim.' (2) buyuran Peygamberimiz (s.a.s), imana ve güzel ahlaka davet etmiştir. Onun çağrısına kulak vermek, güzel ahlakı ile ahlaklanmak mümin için en büyük görevdir.
Kıymetli Müslümanlar!
Onun çağrısı ibadete ve kurtuluşadır. Rabbimiz, 'Ey iman edenler! Rükû edin, secde edin, Rabbinize kulluk edin ve ahiret için faydalı işler yapın ki kurtuluşa eresiniz.' (3) buyurmuştur. Kurtuluşun yolu bu çağrıya kulak vermekten geçer. Kurtuluşun yolu Rabbimize kulluktan, ona secde etmekten ve iyi işler yapmaktan geçer. Mabetlerden yükselen bu çağrıya kulak vermeden, günde beş vakit huzura durmadan, huzur bulmak mümkün değildir. Emir ve yasaklarına riayet etmeden, helal ve haramı gözetmeden, O’nu her daim hatırda tutmadan rızasına ulaşmak mümkün değildir.