Rahmet ve mağfiretin bizleri kuşattığı bu kutlu gecede, dualarımız sadece dillerimizde kalmasın. Sözlü dualarımıza fiili dualarımızı da katalım. Yaşadığımız bu büyük afet karşısında kimsesizlere kimse, çaresizlere çare olmaya devam edelim. İhtiyaç sahiplerine kol kanat gerelim, yetim ve öksüz yavrularımızı bağrımıza basalım. Kardeşlerimizin acısını bir nebze de olsa hafifletmek için elimizden gelen bütün gayreti gösterelim. Deprem bölgelerinin yanında illerimize gelen depremzede kardeşlerimize de ulaşıp destek olalım. İhtiyaç fazlası evlerimizi ve bütün imkânlarımızı karşılıksız olarak onların istifadesine sunalım. Bu zor dönemde fahiş fiyatlarla depremzede kardeşlerimizi, aziz milletimizi istismar edenleri uyaralım. Unutmayalım ki gün, dayanışma ve yardımlaşma günüdür. Vakit, iyilik ve fedakârlık vaktidir. Zaman, Allah Resûlü (s.a.s)’in şu hadis-i şerifini aklımıza ve gönlümüze nakşetme zamanıdır: “Bir kul, kardeşine yardım ettiği sürece, Allah da o kula yardım eder.”[5]
Hutbemi bitirirken ahirete irtihal eden her bir kardeşimize Cenâb-ı Hak’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifa, aziz milletimize metanet diliyorum. Rabbim bizleri her türlü felaketten muhafaza eylesin. Miraç gecemiz mübarek olsun.
[1] İsrâ, 17/1.
[2] Kasas, 28/24.
[3] Tâhâ, 20/25-26.
[4] Mü’minûn, 23/118.[5] Ebû Dâvûd, Edeb, 60.