Ağrı Diyadin Savcılığı, İlçe Jandarma Komutanlığı’na yönelik saldırının ardından çıkan çatışmada fırın işçisi oldukları belirtilen 15 ve 16 yaşlarında iki çocuğun ‘yargısız infaz’la öldürüldükleri iddiasıyla ilgili soruşturma başlattı.
Ağrı Diyadin Savcılığı, İlçe Jandarma Komutanlığı’na yönelik saldırının ardından çıkan çatışmada fırın işçisi oldukları belirtilen 15 ve 16 yaşlarında iki çocuğun ‘yargısız infaz’la öldürüldükleri iddiasıyla ilgili soruşturma başlattı.
Valilik: '3 terörist öldürüldü'
Ağrı Valiliği'nden konuyla ilgili yapılan açıklamada '3 teröristin öldürüldüğü' açıklandı. Açıklamada '12 Ağustos 2015 günü saat 21.00 sıralarında bölücü terör örgütü PKK mensupları tarafından Diyadin İlçe Jandarma Komutanlığı’na roketatarlı ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlenmiştir. Güvenlik güçlerimizin karşılık vermesi ile kaçan teröristlerin yakalanması için yapılan operasyonda 3 terörist silahlarıyla birlikte ölü olarak ele geçirilmiştir' denildi.
Valiliğin açıklamasında belirttiği 3 kişiden ismi öğrenilemeyen bir kişi çatışma sonucu Murat Mahallesi'nde öldürülürken diğer 2 kişinin Atatürk Mahallesi'ndeki fırında çalışan ve odun almak için dükkanın karşısındaki depoya giden Orhan Aslan (17) ve Emrah Aydemir (15) isimli çocuklar olduğu anlaşıldı.
'Savcının cesetleri görmesine gerek yok'
HSYK'nın son yaz kararnamesi ile Mersin'den Diyadin'e atadığı Cumhuriyet Savcısı Burak Dumanlıdağ, Milliyet'e infaz iddiası ile ilgili ilgili soruşturma başlattıklarını belirterek 'Olay yeri incelemesi yaptım. Daha ifade alımına geçmedim. Çünkü olayla ilgili Emniyet tutanakları henüz gelmedi' dedi.
Kemal Göktaş'ın haberine göre, İnfazın odunluğun kapı girişinde gerçekleştiğini söyleyen Dumanlıdağ, 'Soruşturmanın daha başındayız. Henüz ne delil ne tutanaklar var. Tanıkları dinleyeceğiz, tutanakları inceleyeceğiz. Bunun dışında bir şey söyleyemeyiz' dedi.
Dumanlıdağ, cesetlerin olay yeri incelemesinden önce, savcı gelmeden otopsi için Erzurum'a gönderildiğini de kabul ederek 'Ben gittiğimde cesetler orada değildi. Burada otopsi yapma şansımız olmadığı için Erzurum'a gönderildi' dedi. Dumanlıdağ, 'Siz görmeden cesetlerin gönderilmesi uygulama açısından doğru mu?' sorusuna ise 'Elbette, savcının cesetleri görmesine gerek yok' yanıtını verdi.
'15 TL yevmiyesini annesine vermiş'
Diyadin'in HDP Belediye Başkanı Hazal Aras, Milliyet'e yaptığı açıklamada, öldürülen 2 kişinin fırında çalışyan ve örgütle herhangi bir ilişkisi olmayan 2 çocuk olduğunu söyledi. Öldürülen Orhan Arslan'ın babasının belediyede temizlik işçisi olarak çalıştığını anlatan Aras, çocukların fırının önünde oturarak fırının açılmasını bekledikleri sırada çatışmanın çıktığını, korkarak kendilerini fırının odun deposuna attıkları sırada özel harekatın açtığı ateşle öldürüldüklerini anlattı. Aras, şunları söyledi:
Tanıklar gözaltında
'Olayın görgü tanığı olan odun deposunun üstündeki dairede oturan aileden 5 erkek daha sonra gözaltına alınmış. Öldürülen çocukları burada herkes tanıyor. Orhan 7-8 aydır fırında çalışıyordu; Emrah ise Diyadin İmam Hatip Lisesi 3. sınıfa geçmişti. Yaz tatilinde ailesine katkı diye 10 gündür fırında çalışıyordu. Her ikisi de yoksul aile çocukları. Emrah, olan dünkü yevmiyesini, götürmüş annesine vermiş, '15 lira, bugün kazandığım para' demiş. Bu çocukların siyasetle ilgisi yoktu. Yasal bir parti olan HDP'nin basın açıklamalarına bile gelmezlerdi.'
'Kurunun yanında yaş da yanmış'
Ağrı Baro Başkanı Ali Artuk da olayın yargısız infaz olduğunun açık olduğunu savunarak Emniyet'in çatışmanın sona ermesine rağmen savcıya 'Çatışma sürüyor' diyerek olay yerine gitmesini engellediğini söyledi. Bu durumun soru işareti yarattığını söyleyen Artuk, 'Tanıyanlarla konuştum. Adliyedeki katipler bile tanıyor. Çocukların örgütle bağlantısı yok. O çocuklar kurunun yanında yaş da yanmış, kurban olmuşlar' dedi.
Çocuklardan Emrah Aydemir'in babası Mehmet Hanifi Aydemir'in avukatı Adnan Arslan ise çocukların fırının odunluğundan odun almaya giderken öldürüldüklerini savundu. Olayla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını söyleyen Arslan, 'Babası, çatışma sesleri gelince oğlunu cep telefonundan defalarca aramış. 'Dikkatli olun, bir yerde saklanın' demiş. HTS (Telefon detay kayıtlarının) getirilmesini istedik' dedi.