İzlemekten Çok Fazla Keyif Alacağınız Distopya Türündeki 6 Dizi ve 6 Film

1. V For Vendetta

Hikâye; geleceğin İngiltere'sinde (2020) geçmektedir.Diktatör bir rejime bireysel bir başkaldırının nasıl toplumsal hale geldiğini gösterir. 

Özellikle V for Vendetta'nın sinema dünyasına vurduğu damgadan sonra son yıllarda çekilen filmler bu akımın sinema sektöründeki temsilcileri oldular.

2. Uyumsuz (Divergent)

İnsanlar 16 yaşına geldiklerinde kendi insani özelliklerine göre bir seçim yapmak zorundadırlar. Çünkü insanlar 5 farklı bölüme ayrılmış şekilde yaşamaktadırlar. Tris için de bu kuralı uygulama zamanı geldiğinde kendiyle ilgili büyük bir özelliği fark eder. Tris, ‘uyumsuz’dur ve herhangi bir gruba ait olması olanaksızdır. 

Asıl tehlike ise uyumsuzların bir güç tarafından öldürüldüğüdür bu yüzden Tris biran önce kaçmak zorundadır. Güzel Tris bu belalı kaçamakta hem hayatını kurtarabilmek hem de kendisi gibi diğer uyumsuzların neden öldürülmek istendiğini anlamak için Four adlı bir erkekle birlikte hareket etmek zorunda kalacaktır..

3. Açlık Oyunlar (The Hunger Games)

Bir zamanlar Kuzey Amerika olarak bilinen bir yerin yıkıntıları içerisinde Panem ulusu yaşamaktadır.Başkent Capitol’ün etrafında 12 bölge (mıntıka) bulunmaktadır. Capitol şiddetli ve acımasızdır ve mıntıkalar bir hat boyunca sıralanmıştır. Onların her biri her yıl yapılan Açlık oyunlarına katılmak zorundadır. 

Açlık oyunlarının yapılma amacı, geçmişte yaşanan Karanlık Günler’de Capitol’e karşı düzenlenen ayaklanmalardır. Capitol, her sene Açlık Oyunları ile otoritesini tüm mıntıkalara göstermekte, güç gösterisi yapmaktadır. Yarışma için her bir bölgeden yaşları 12 ila 18 arasında değişen birer erkek ve bir kız çocuğu göndermek durumundadır.

4. The Lobster

Çok da uzak olmayan bir gelecekten ilginç bir distopya öyküsü anlatıyor bize The Lobster. Yalnız kalmış, ilişkisi olmaya insanların tutuklandığı, alternatif bir gelecekte geçen öyküde, bekar insanlar korkunç bir otele yerleştirildikten 45 gün sonra, kendileriyle eşleşen kişiyle ilişkiye başlamak zorunda kalıyorlar. Eğer ki ilişkilerinde başarıyı yakalayamazlarsa, kendilerinin seçtikleri bir hayvana dönüştürülüyorlar!

5. Vampir İmparatorluğu (Daybreakers)

2019'da gizemli bir salgın hastalık yeryüzünü kasıp kavurmuş, dünya nüfusunun büyük bir çoğunluğunu vampire dönüştürmüştür. Vampire dönüşmeyen insan ırkı artık tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan ikinci sınıf bir tür konumuna gelmiştir ve bu nedenle yaşam savaşı vermeye başlar. İnsanlar, vampirler tarafından avlandıkları ve soyları tükenesiye dek çiftlik hayvanı gibi beslendikleri için gizlenmek zorundadırlar. 

Vampirlerin büyük bir kısmı insan görünümünde olmasına rağmen, bir kısmı kanatlarıyla uçan insan boyutunda yaratık biçiminde vampirlere dönüşmüşlerdir. Hükümet, bu kendilerini kontrol edemeyen vampirleri, kendilerini yanlış temsil ettiklerini düşündüklerinden, yok etmektedirler.

6. Kar Küreyici (Snowpiercer)

Gelecekte başarısızlığa uğrayan bir deney büyük bir felaketle sonuçlanır ve yeryüzündeki yaşamı büyük ölçüde bitiren bir küresel ısınma olur. Dünyanın çevresinde kesintisiz bir güçle dönen bir tren hayatta kalan insanların son sığınağı olacaktır. Fakat güç bela yaşamın sürdüğü bu yeni dünyada sınıfsal farklılıklar halen en büyük silahtır.

1. The Walking Dead

The Walking Dead,dünya çapında beklenmedik bir biçimde ortaya çıkan esrarengiz bir bulaşıcı beyinsel hastalık sonucu, modern medeniyetin sonunu getiren bir zombi salgınını konu eder. Bu dünyada, zombiler, hikayenin geçtiği bölgenin yerel argosunda 'aylaklar' adıyla anılmaktadır. Sadece beyinleri yokedilerek etkisiz hale getirilebilen bu aylaklar, herhangi bir canlıyı yakalayıp parçalayarak yiyen 'yaşayan ölüler' olarak betimlenmiştir. 

Aylaklar, ayrıca, sağlıklı insanları ısırarak veya tahrip ederek içlerindeki zombi virüsünü bulaştırma yoluyla kendileri gibi birer zombiye dönüştürebilmektedir. Seri, bu vahşi zombilerin ortaya çıkışını ve bu ani gelişme sonrasında kendilerini amansız bir yaşam mücadelesi vermek zorunda bulan bir küçük grubun hikâyesini ele almaktadır

2. Revolutıon

Dünyadaki bütün gelişmiş teknoloji 15 yıl önce bilinmeyen bir sebeple işlemez hâle gelmiş. Artık ne bilgisayarlar çalışıyor, ne de arabalar. Piller dâhi kullanılmaz durumda. Tüm gezegende elektrik yok. İnsanlar kendilerini teknolojinin olmadığı bir dünyada yaşamaya zorlamış. Kaosun hâkim olduğu bir kara parçası. Düzenin kaybolmasıyla birlikte savaş lordlarının ve militanların egemenliği başlamış.

Revolution dizisi Matheson ailesinin yaşamına odaklanıyor. Onların elinde 15 yıl önce neler olduğunu keşfetmelerine yarayacak bir anahtar var. Sadece neler olup bittiğini öğrenmeyecekler, aynı zamanda bu tuhaf olayı tersine çevirme şansları da var. Ama ellerindeki bu gücü ele geçirmeye çalışan bir sürü düşman grup da var. Charlotte Matheson bir yandan da amcasını ve kaçırılan kardeşini arıyor.

3. The 100

97 yıl önce nükleer Armageddon, Dünyanın büyük bir kısmını yok etmiş, birçok medeniyeti çökertmiştir. Hayatta kalan 12 farklı ulustan, toplam 400 kişi ise dünyayı terk etmiştir. Yıllar içinde uzayda kaldıkları bu yerde 3 nesil yetişmiştir ve insan sayısı 4000'e ulaşmıştır. Bu gruplarda ölüm cezası ve nüfus kontrolü gibi sert uygulamalarla kurulan bir düzen vardır. Şimdi kaynakları tükenme noktasına gelmiştir ve bu 12 grup, bir araya gelip tekrar hayatta kalmanın yollarını aramaya başlarlar. 

Çözüm olarak elbette ki Dünyaya dönmek akıllarına gelir fakat Dünyanın halen yaşanabilir olup olmadığını bilmemektedirler. Bunu test etmek için de 100 adet mahkum genç insanı Dünyaya gönderirler. Kimi uzayla bağını koparmak isteyen, kimi hükümetinin verdiği görevi yerine getirmek isteyen bu gençler arasında daha gelir gelmez gruplaşmalar, lider olma çabaları, sürtüşmeler başlar. Fakat onların aralarındaki bu farklılıkları aşmaları; bir yığın bilinmezlik ve tehlikeyle dolu olan yeryüzünde hayatta kalmaları için iş birliği yapmaları gerekmektedir.

4. Black Mirror

Black Mirror, İngiliz Channel 4 kanalında 4 Aralık'ta yayınlanmaya başladı ve 3 haftada sona erdi, zira 3 adet birbirinden bağımsız kısa film gibi bölümü var. 

Öyle ki her biri farklı yazar, yönetmen ve oyunculara sahip. Üstelik süreleri bile farklı. Üçlemenin ortak paydası ise hayatımızı kolaylaştırması beklenen teknolojinin, bizi nasıl avucuna aldığı ve sosyal yaşantımızı nasıl da alt üst ettiği.

5. Person of Interest

Person of Interest 11 Eylül sonrası terörist saldırıları öngörebilmesi için devlet tarafından hazırlanan özel bir sistem mevcuttur. Fakat bu sistem, sadece büyük tehditleri değil, günlük yaşantı içerisinde meydana gelebilecek suçları ve bu suçlarla ilgili şüphelileri/kurbanları de tespit edebilmektedir. Devlet bu konuda bir şey yapmayınca, makineyı tasarlayan Harold Finch (Michael Emerson) sistemin gösterdiği “olası” suç vakalarını tek başına önleme yolunu seçer. 

Kendisine bu işte yardımcı olması için eski ve başarılı bir asker olan John Reese (Jim Caviezel)i seçer ve makinenın gösterdiği olası suçları meydana gelmeden önce önleyebilmek için göreve koyulurlar. Person of Interest, konu itibariyle akla ilk olarak “Minority Report” filmini getirse de dramatik yapısıyla farklı bir yerde durduğunu gösteriyor. Dizideki bu dramatik yapı, kurguyu belirgin biçimde etkiliyor. Karakter hikayeleri derin ve etkileyici. Ana karakterlere ait hikayeler ise “flashback”lerle izleyiciye sunulmakta. 

Olaylar ve çözülme biçimleri izleyiciyi bölüm sonuna kadar kendisinde tutuyor fakat izleyici “her bölüm ayrı hikaye” temasının yanında bir “ana tema” ihtiyacı hissedeceğinden dolayı olacak ki, işlenen bölümlük konuların yanında bir genel hikaye de oluşmaya başlıyor ilerleyen bölümler itibariyle.

6. In The Flesh

Dizimiz “uyanıştan” dört yıl sonrasını konu alıyor. Gönüllü İnsan Kuvvetleri zombi ayaklanmasını bastırmış, tüm zombiler ya öldürülmüş ya hapsedilmiş. Norlforkda tedavi edilmiş ve topluma geri kazandırılmaya başlanmış. Topluma geri kazandırma projesi kapsamında hikayemizin merkezindeki karakterimiz Kieren Walker, kasabasına geri dönüyor. 

Dört yıl önceki ölümünden sonra ne ailesi ne de kasabasındaki diğer insanlar onu yeniden göreceklerini düşünmemişler ve bir anda karşılarına çıkan bu dramla nasıl başa çıkacakları konusunda hiçbir fikirleri yok. PDS (Partially Deceased Syndrome-Yarı Ölü Sendromu) adı verilen duruma karşı hükümetin yeni çıkardığı yasalar topluma geri kazandırılan hastalara tolerans ve hoşgörü sunulmasını zorunlu kılıyor. Ama tabii kanlı bir insan zombi savaşından çıkan toplum ve kasabasına geri dönüp ailesi ile yüzleşmek zorunda bırakılan bu genç için olay bu kadar basit değil...

*BONUS DİZİ* 3%

Elit insanların kalabalık kenar mahallelerden uzaktaki cennet gibi bir adada yaşadığı bir gelecekte, sefaletten kurtulan %3'e katılmak için tek bir şansınız var.

Popüler İçerikler

Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
YORUMLAR
22.09.2016

person of interest. son sezonu harikaydı ve sanırım bölüm ortalamaları en yüksek olan dizi. breaking bad bile biraz daha düşük bölüm ortalamaları.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ