''Soykırımın ne olduğunu esasen en iyi kendisinin bilmesi gerektiğini düşünüyoruz''
***
Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
''Rusya Devlet Başkanı Putin’in, tüm uyarı ve çağrılarımıza rağmen, 1915 olaylarını soykırım olarak nitelendirmesini reddediyor ve kınıyoruz. Hukukun açık ihlali olan bu tür siyasi açıklamalar Türkiye bakımından yok hükmündedir.
Rusya’nın Kafkaslar, Orta Asya ve Doğu Avrupa’da yüz yıl boyunca gerçekleştirdiği kitlesel katliamlar, sürgünler ve Holodomor gibi topluca cezalandırma yöntemleriyle özellikle kendi tarihinde Türk ve Müslüman halklara yönelik insanlık dışı uygulamaları göz önüne alındığında, “soykırımın” ne olduğunu ve hukuki boyutunu esasen en iyi kendisinin bilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Duma’nın 1995 yılından bu yana her 10 yılda bir tek yanlı Ermeni iddialarını destekleyen siyasi açıklamalar yapma alışkanlığını biliyoruz. Bu geleneği bozmayan Duma, 24 Nisan 2015 günü eski kararları doğrultusunda yeni bir açıklama daha yapmıştır. Bu açıklamayı da kınıyoruz.
Rusya Devlet Başkanı’nın Ermenistan’ın yüzüncü yıl propaganda kampanyasının gösteri ayağı olan 24 Nisan Erivan törenlerine katılması da bu çerçevede değerlendirilmelidir.
Türkiye’nin dostluğuna önem vermesi ve hassasiyetlerini dikkate alması gerektiğini beklediğimiz Rusya’nın yanlışta ısrar etmesi bölgemizdeki huzur, barış ve refaha yardımcı olmayacaktır.
Rusya'nın bu konuda yapabileceği bir şey varsa o da, tarafgir tutumunu bir yana bırakıp, Ermenistan ve Ermenileri Türkiye'nin dostluk ve barış çağrılarına olumlu karşılık vermeye teşvik etmesidir.''
Vladimir Putin ne demişti?
Putin, mesajına, '24 Nisan 1915, insanlık tarihinin en korkunç ve dramatik olaylarından ve Ermeni halkının soykırımı ile ilgili kederli bir tarih.' ifadesiyle başlamıştı.
Rusya lideri, 'Rusya'nın tutumu objektif ve tutarlı olmaya devam ediyor: etnik kimliğe göre toplu katliamın haklı gerekçesi olamaz. Uluslararası toplum, bu tür vahşetlerin hiçbir zaman ve hiçbir yerde tekrarlanmaması için her şeyi yapmakla yükümlüdür. Ermeni ve bölgenin diğer halklarının yeni kuşakları, barış ve uyum içinde yaşamalı, dini düşmanlığın, agresif milliyetçiliğin ve yabancı düşmanlığının yol açtığı korkuları bilmemeli' demişti.