'İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü savaşın yayılma ve tırmanma riski barındırdığına dair uyarılarımızı uzun süredir tüm muhataplarımıza hatırlatmaktayız. İsrail’in, İran’ın Şam Büyükelçiliğine gerçekleştirdiği uluslararası hukuka aykırı saldırı, kaygılarımızı haklı çıkarmıştır. İran’ın bu saldırıya yaptığı misilleme ve takip eden gelişmeler, olayların hızlı biçimde bölgesel bir savaşa dönüşebileceğini bir kez daha göstermiştir.
Yaşanan hadise öncesinde İran ve ABD makamlarıyla görüşerek itidal çağrısında bulunmuştuk. Tarafların karşılıklı beklenti ve mesajları da ülkemiz üzerinden iletilmiş, tepkilerin orantılı olması yönünde gerekli girişimler yapılmıştır.
Bugün de İranlı yetkililere ve İsrail üzerinde etkisi olan Batılı ülkelere, tırmanmaya son verilmesi yönündeki mesajlarımızı açık biçimde aktarmaktayız. Bölgemizin istikrarına kalıcı biçimde zarar verecek ve küresel düzeyde daha büyük çatışmalara neden olacak bir sürecin tetiklenmemesi için çabalarımızı sürdüreceğiz.
Gelişmeler ilk dakikadan itibaren ilgili kurumlarımızla bilistişare, ülkemize yönelik güvenlik tehditleri bakımından da yakından takip edilmekte ve Sayın Cumhurbaşkanımız düzenli olarak bilgilendirilmektedir. '
Ekonomik buhran sandığa yansıyıp taht sallanmaya başlayınca "Ey İsrail sen kimsiniz?!" çıkışının yerini daha diplomatik bir dil alıyor. Güzel.
İşte dış politikada ülkemizin çıkarlarını önceleyen barışçıl bir dil kullanmalıyız derken bundan bahsediyorduk.Bu şekilde sürdürülmeli.Talibanvari söylemler Türkiye Cumhuriyetine zarar veriyordu yıllardır
Harika tam da denilmesi gereken denmiş. Hayretler içindeyim amk 😀😀😀