Şu hayattaki sayısız zevklerin başında hiç kuşkusuz yağmurlu bir günde güzel bir filmin tadına varmak geliyor. Havanın yarattığı atmosfere uygun bir filme geçirilen zaman gibisi yok.
Birbirinden farklı temalardaki yağmur yağarken izlemesi daha keyifli olan filmleri sizler için derledik.
İyi seyirler!
One Flew Over the Cuckoo's Nest - IMDb 8.7
Mahkûm olduğu cezaevinden kurtulmak için deli taklidine bürünen ana karakterimiz, cezaevi sonrasında akıl hastanesine sevk edilir ancak burada işler düşündüğü gibi ilerlemez zira içinde yaşadığımız sistem kimsenin olduğu gibi olmasına müsade etmeyecektir.
Bir sinema klasiği olan One Flew Over the Cuckoo's Nest, hikâyesi ve sinematik başarısı kadar usta aktör Jack Nicholson'ın oyunculuğuyla da akıllarda unutulmaz bir yere sahip.
Patlayan bir tekneyi, 27 cesedi ve 91 milyonluk uyuşturucu parasını araştıran polis, sorguya aldığı kişilerin 6 hafta öncesinden başlayarak olaya dair tüm detayları paylaşmasını talep eder. İlginç şekilde yolları kesişen bu 5 şüpheliden kimin kim olduğunu anlamak kolayca mümkün olmayacaktır.
Usta yazar Nick Hornby'nin romanından Chris Weitz ve Paul Weitz yönetmenliğinde sinemaya uyarlanan About A Boy, Will adında hayatı hep aynı düzende yaşayan, olgunlaşmamış ve bir o kadar da alaycı bir adamın tesadüf eseri hayatına Marcus adında bir çocuğun girmesiyle değişen dünyasını ve Marcus'un yönlendirmeleriyle 'nasıl bir yetişkin gibi davranılacağını' öğrenmesini konu ediniyor.
2010'lu yılların en sevilen yapımlarında başı çeken Frances Ha, tam anlamıyla bir dairesi bile olmayan New Yorklu bir kadının hayalleri için hayatını düzene koyma çabalarını anlatan filmde Frances karakterine Greta Gerwig hayat verirken yönetmen koltuğunda Noah Baumbach oturuyor.
Lars and the Real Girl - IMDb 7.3
Hayat verdiği Lars Lindstrom rolüyle Altın Küre Ödüllerine aday gösterilen Ryan Gosling'in başrolünde yer aldığı 2007 yapımı Lars and the Real Girl, delüzyonal bir genç adamın internetten sipariş ettiği şişme bir bebekle yaşadığı ilişki ve hayatındaki insanların bu duruma yaklaşımı çevresinde gelişiyor. Filmde Ryan Gosling'e Paul Schneider, Emily Mortimer ve Kelli Garner gibi isimler eşlik ediyor.
Isabelle Huppert ve Chloë Grace Moretz'in başrolleri paylaştığı 2018 yapımı Greta, rastlantı üzerine karanlık ve tehlikeli dul bir kadınla arkadaş olan genç bir kadının kabusa dönen hayatına odaklanıyor. Filmin yönetmen koltuğunda Akademi Ödüllü usta isim Neil Jordan oturuyor.
Haruki Murakami'nin 'Barn Burning' öyküsüne dayanan 2018 yapımı Burning'in yönetmen koltuğunda Chang-dong Lee otururken film Jong-su'nın tanıştığı bir kızın seyahati sırasında kedisine bakmasını teklif etmesiyle başlıyor. Seyahati sırasında tanıştığı Ben adlı zengin ve gizemli adamı Jong-su'yla tanıştıran bu genç ve iki erkeğin arasında sıra dışı bir hikâye gelişiyor.
David Thewlis'in göz alıcı oyunculuğuyla bir Mike Leigh başyapıtı olan Naked, bir avare olan Johnny'nin Manchester'dan başlayıp Londra sokaklarında devam eden aylaklık hikâyesini, hayat ve insanlık üzerine düşünmeye adamış; lakin bunu yaparken pek de olumlu bir tavır sergileyememiş şahane bir film olarak seyirci karşısına çıkıyor.
Inside Llewyn Davis - IMDb 7.5
Coen Kardeşlerin başyapıtlarından biri olarak nitelenen Inside Llewyn Davis, 1960'lı yılların New York'unda işleri hiçbir şekilde yolunda gitmeyen Llewyn Davis'in hayatından bir haftayı gözler önüne seriyor.
New York'un hareketli ve bir o kadar müzik piyasasında tutunmak için her yolu deneyen ancak hayatı umduğu gibi ilerlememekle beraber her gün biraz daha dağılan genç müzisyen Llewyn Davis'in en büyük amacının o dönemin önemli isimlerinden Bud Grossman'a plağını dinletmek olduğu filmde Davis'e Oscar Isaac hayat veriyor.
Vicky Cristina Barcelona - IMDb 7.1
Woody Allen'ın yönetmen koltuğunda oturduğu 2008 yapımı Vicky Cristina Barcelona, İspanya'ya tatile gelen iki arkadaş Vicky ve Cristina'nın yollarının Juan Antonio ve eski eşi Maria Elena'yla kesişerek Cristina'nın kendini bu ikiliyle bir aşk üçgeninde bulmasına odaklanıyordu.
Alexander Mackendrick'in yönetmen koltuğunda oturduğu ve İngiliz kült yapımlarından biri olan The Ladykillers; bir banka soygunu planlayan beş suçlu müzisyen olduklarını söyleyerek bir yaşlı kadının evini kiralamaları ve bu plana evin sahibi kadını da dahil etmeye çalışmalarının akabinde gelişen olayları anlatıyor.
David Cronenberg'in yönetmenliğini üstlendiği; Viggo Mortensen, Naomi Watts ve Vincent Cassel gibi isimlerin başrolünde yer aldığı Eastern Promises, hemşire olan Ana'nın çalıştığı hastanede doğum yapan Rus genç bir kadının ölümüne tanık olur ve kadının kimliğini araştırmaya başladığında yolu, bir Rus mafyasının yoluyla kesişir.
Spike Jonze'un yönetmenliğini üstlendiği Her, uzun yıllar sürmüş ilişkisi yeni biten ve ağır bir depresyon süreci geçiren Theodore'un eşsiz bir yapay zeka programına sahip çekici işletim sistemi Samantha'yla tanışmasının akabinde duygularında ve hayatında olan değişimi anlatıyor. Joaquin Phoenix'in Theodore'a hayat verdiği filmde Samantha'nın sesi olarak seyirci karşısına Scarlett Johansson çıkıyor.
Filmlerin birbiriyle alakası yok. Her birinin türü farklı. Yağmur ne alaka yani? Bomboş bir içerik.